’Temkinli yerli’ yabancıyı finanse etti

YERLİ yatırımcının döviz merakı, uzun zamandır tartışılıp durur.

Son dalgalanmada da gördük ki; "temkinli yerli"ler yani tüm iyi haberlere rağmen şimdiye kadar dövizini bozdurmamış olan yerliler, özellikle döviz fiyatlarının aşırı oynamasını, yine engellediler.

Son dalgalanmada, bankacılara göre, toplam 7 milyar dolarlık kısa vadeli yabancı sermaye kendi ülkesine geri döndü. Yani ülkeden 7 milyar dolarlık bir sermaye çıkışı oldu.

Baktığınız zaman, döviz tevdiat hesapları (DTH) ndaki erime de, yaklaşık 7 milyar dolar düzeyinde. Yani DTH birikimleri aynı dönemde 7 milyar dolar azaldı.

Genel bir yaklaşımla, yabancının Türkiye’den çıkarken satın aldığı dövizi, birikimlerini döviz tevdiat hesaplarında değerlendiren yerli yatırımcıdan satın aldığını söyleyebiliyoruz.

Bu süreçte döviz fiyatları yükseldi ama çıkan sermaye miktarına baktığınızda, döviz fiyatlarındaki sıçramanın daha fazla olması beklenirdi. İşte döviz talebinin DTH’lardan karşılanması, yani bu fiyatlarla dövizini satmak isteyen yerliler, arz sunarak, bir anlamda döviz fiyatlarının aşırı oynamasını, daha fazla yukarı çıkmasını engellediler.

Bir başka deyişle, temkinli yerlilerin bu temkinli duruşlarıyla yabancıların alışverişlerini kolaylaştırdıklarını söyleyebiliriz. Yabancılar çıkmak istediklerinde ellerindeki YTL’ler karşılığı, beklediklerinden ucuza döviz satın alıp çıktılar. DTH birikimi sahibi yerliler de çıkmak isteyen yabancıların ekmeğine yağ sürmüş oldular.

Aslında bu durumun, Türkiye’ye özgü koşulları bulunmakla birlikte, doğal bir süreç olduğunu söyleyebiliriz. Yerlilerin tavırlarına baktığınızda ise genellikle daha önceki yıllarda pahalı fiyatlardan döviz alanların, döviz aldıkları fiyata geldiği zaman satışa geçtikleri gözleniyor. Bankacılar da bu gözlemin doğru olduğunu, yıllardır satın aldıkları fiyata bir türlü gelmediği için döviz tutmaya devam eden yani anaparalarını bile bulamayan yerli yatırımcıların, ellerine fırsat geldiğini düşünüp, bu dalgada DTH’larını bozdurduklarını söylüyorlar.

O zaman iş, DTH’ların hangi kurlarla oluştuğunu,yani hangi miktarda dövizin, hangi fiyatla satın alındığını bulup, bundan sonraki erime tahminlerini yapmaya kalıyor. Bu tahminlerin çok kaba biçimde yapılabileceği, kesin rakamların bulunamayacağı ise açık.

BU HAFTA DA İYİ HABERE BAKILACAK AMA...

Bundan sonraki DTH çözülmesi için tahmin yapan bankacılar, son erimeden önce 70 milyar dolar düzeyinde olan DTH’ların, 50 milyar dolara kadar inebileceği düşüncesindeler. Bunu da 2001 krizi öncesi DTH toplamının 40 milyar dolar düzeyinde olmasına bakarak söylüyorlar. Ancak şurası kesin ki; dövizde aşırı oynamalar başladığında artık DTH sahipleri hangi kurdan döviz aldıklarını bakmayıp, hep daha fazla yükselmesini beklemeye başlayacaklardır.

Özetle; dışarıdaki dalgayı bilmek kadar, olası dalgaların içeriye etkilerini, faize, dövize etkilerini kestirmek de bir hayli zor görünüyor.

Şurasını kesin söyleyebiliriz ki; piyasadaki hemen herkes, ABD’den de gelse, içeriden de gelse, yine "iyi haber"i gözler oldu. Çünkü; bir kötüye gidiş beklentisi hakim olsa bile, bu kötüye gidişin yavaş yavaş olması, öngörülebilir olması, herkesin işine geliyor...

Bu hafta başlarken de iyi haberler satın almaya çalışılacak. Cuma günü, bizim piyasalar kapandıktan sonra ABD’den ev satış talebi konusunda gelen iyi haberlerin, bugün sabah itibariyle içerdeki yatırımcılar tarafından da satın alınması bekleniyor. Ama bu kesin değil çünkü, bazen, hafta sonu içerdeki piyasalar kapandıktan sonra ABD’den gelen iyi haberlerin, hafta açıldığında içeride pek satın alınmadığına, daha önce şahit olduk.

Bugün de, haftanın geri kalanında da yine iyi haberler satın alınmaya çalışılacak. Dövizde ve faizde yönün aşağı olmasına çalışılacak. Çünkü şu anda herkes "artık hiçbir şey eskisi kadar güzel olmayacak" dese bile, kimse bu kadar dalga beklemiyordu. Önce Eylül sonu bilançoları, daha sonra da yıllık bilançolarda daha fazla kar yazmak için iyi haber gözlüyorlar.

İyi haber için ise gözler yine dışarıda olacak. Çünkü içeride "olmayacak" diye beklenti yaratılan Gül’ün Cumhurbaşkanlığı artık kesin ve ilk sıralarda siyasi gerginlikler kaçınılmaz.
Yazarın Tüm Yazıları