Bu sözü bir kenara yazın

ABDULLAH Gül’ün Cumhurbaşkanlığı adaylığı için, destek aramak amacıyla attığı turlarda, belki de, en çarpıcı sözü bugüne kadar perde arkasında kalıyor.

O turlardan birinde, kendisine itiraz ediliyor:

"Geçmişteki siyasal tavrınız ve düşünceleriniz bizde kaygı yaratıyor".

Bu itiraza gülümsemekle birlikte, Gül:

"Türkiye’nin gücünün iç çekişmelerle azaltılmasına çok karşıyım. Bunu önlemek için, var gücümle çalışacağım. AB’ye tam üyelik, hukukun üstünlüğünü saygılı, demokratik bir ülke için, elimden geleni yapacağım".

Karşı taraf üsteleyince:

"Ben eskiden de böyle düşünüyordum, ama parti disiplini nedeniyle, gerçek tutumumu gösteremiyordum".

Gül’ün eski ile, parti disiplini ile kastettiği Refah Partisi dönemi.

Bu sözleri sivil toplum örgütleri senet kabul ediyor ve hatta dışarıya olumsuz görüşme olarak yansıyan bazı ziyaretleri, o kuruluşlar tarafından, "sözünüzde durursanız, biz size destek oluruz" gibi, Gül’ü rahatlatan sonuçlara uzanıyor.

SÖZÜNDE DURUR MU

Evet, ama sözünde durursa.

Malum, seçim kampanyası ve seçim gecesi söylenen sözlerin çok çabuk unutulduğu günleri yaşıyoruz. Şekil 1’de görüldüğü gibi, Tayyip Erdoğan’ın çıkışları.

Aldığı yüzde 48 oya rağmen, toplumun geniş kesiminde güvensizlik var. Bugün böyle söyleyip, ertesi gün tam tersini yapmak.

Günümüzde yaşadıklarımızı düşününce, Gül "ben sözlerimde samimiyim" dese bile, yoğurdu üfleyerek yemek kaçınılmaz. Onun için, o ziyaretlerinde söylediği sözleri, o kurumlar bir yere yazıyor.

DTP YİNE BOŞ OY

Gül dönüp dolaşıp, hukukun üstünlüğü, farklı düşünce ve inançlara saygılı bir toplum oluşturma hedefini dile getiriyor.

Örneğin, DTP Genel Başkanı Ahmet Türk’ü ziyaretinde benzer konular açılıyor. Türk, "çatışma yerine barış, Kürt sorununa insan haklarına uygun, 72 milyonu kucaklayan politikalardan" söz ettiğinde, Gül diplomatik yanıtlar veriyor:

"Tarafsız kalacağım, herkesi kucaklayacağım".

Yarın yapılacak Cumhurbaşkanlığı ikinci oylama öncesinde, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik Ahmet Türk’ü ziyaret ediyor. Ancak, görüşmede DTP’nin kullanacağı oya ilişkin tek satır geçmiyor. Çelik sadece, "sizin Meclis’e girmeniz hayırlı olsun" mesajıyla geliyor.

Adını koymadan, hafiften yumuşatma.

DTP’nin tavrı aynı. DTP yine boş oy kullanma eğiliminde.

Attığı turlar sırasında, beni yine de en fazla düşündüren, "ben eskiden de böyle düşünüyordum" cümlesi. Bir kenara yazılması gereken söz.

Zafer sarhoşluğu

TAYYİP Erdoğan’ın, Gül’ün Cumhurbaşkanlığını kabul etmediğine ilişkin yazısı üzerine, Bekir Coşkun’a söylediği, "sen o zaman vatandaşlıktan çık" sözü, hala tartışılıyor.

Bir Başbakan nasıl olur da, böyle konuşabilir? Yanıt psikologlardan:

"Bu tam zafer sarhoşluğu. Önemli bir sonuç elde edince, liderler o koltukta ömürlerinin sonuna kadar oturacağına inanıyor. En büyük o, en büyük güçte onda, duygusuna kapılıyor. İktidarının sonsuz olduğuna inanıyor. Buna karşı çıkanlara tahammül edemiyor".

Zafer sarhoşluğunun bir başka uzantısı daha var. "Yakın çevresiyle de, çatışabilir".

Hepimize geçmiş olsun.
Yazarın Tüm Yazıları