Şükrü Küçükşahin
Şükrü Küçükşahin
Şükrü KüçükşahinYazarın Tüm Yazıları

Nasıl şaşırtacak

ABDULLAH Gül’ün adaylığı iki şeyi yeniden gözler önüne serdi.

Bir, Gül ile Başbakan Tayyip Erdoğan’ın siyasi ilişkisinin çok özel ve sağlam olduğunu herkes kabul etmeli.

Gözle görülür, elle tutulur bir kanıt olmadığı sürece, iki isme yakın kaynakların ürettiği haberlere kuşkulu bakmalı.

Çünkü, sorun aşmada en büyük etken ilişkideki derinlik.

İki, AKP’nin diğer partilere göre bir büyük avantajı var.

Bu partinin bir numarası, iki numarası, hatta üç ve dört numarası dahi belli ve tartışmasız kabul gören isimler.

Bu isimlere dayalı tasarruf da partide hemen onay buluyor.

YAŞ’TA SÜRPRİZ YAPMAZ

Gül
’ün adaylığında 22 Temmuz’un etkisi ortada.

22 Temmuz öncesinde, Meclis’in temsil yeteneğinden, AKP’nin oy tabanının darlığına kadar birçok gerekçe ile Gül’ün adaylığına karşı çıkanların tezleri haklılık içeriyordu.

Ama seçmen yukarıdaki gerekçeleri ortadan kaldırdı.

Başbakan’ın, böylesi bir makama adaylığı sadece Gül’ün kararına bırakması da başka bir seçeneği yok etti.

Bu noktada sözünde durmayan Gül değil, "Uzlaşma arayacağım" diyen Erdoğan’dır.

O nedenle CHP, Gül ile görüşseydi daha iyi olurdu.

DSP’nin tutumu da bu açıdan dikkate değer.

Şimdi sorun Gül’ün nasıl bir cumhurbaşkanı olacağıdır.

Kendisine yakın kiminle konuşsam, sözbirliği etmişçesine, "Göreceksiniz herkesi şaşırtacak, ezberleri bozacak" diyor.

İlk akla gelen soru YAŞ kararları karşısında ne yapacak?

Yürütmenin başı, başbakan olarak kararlara şerh koymuştu.

Ama artık başkomutan olacağından o konumu geride kaldı.

Kararları, tereddütsüz yürürlüğe koyar, aksi şık da olmaz.

PARANTEZLERDE KALACAK MI

Şaşırtıcı görülmemesi gereken bir şey daha var.

Gül, bundan sonra dünkü Gül olmayacak, kendi mahallesinin sakinleri bile karşılarında eski Gül’ü bulamayacak.

Başbakan, Başbakan Yardımcısı olarak Gül’ün geçmişte önemli parantezleri oldu; ama yeni dönmede parantez kalmayacak gibi.

Bu noktada akla gelen önemli bir soru da rektör ve yüksek yargıdaki atamalarda nasıl bir yol izleyeceğidir.

Tahminler, en çok oyu alanları atamayı yeğleyeceği yönünde.

Bundaki temel dayanağı da demokratlık iddiası ve adayın temsil yeteneği.

Çünkü aksi, Sezer’in çok eleştirdikleri tutumunu yinelemektir.

Bir nokta daha, tabii yine tahminlere dayanıyoruz.

Gül, cumhurbaşkanı olarak dini tamamen özel alanına çekecek.

Bütün bunlar kolay mı; değil tabii.

Çünkü, "eski mahallesindeki" çok yakınları hálá toplumun bir kesimine laik duyarlılıkları nedeniyle haksızlık etmekte.

Gül’ün köşe kapmış bazı mahalle arkadaşları, "Laikçilerin AKP’li bir belediye başkanı zorda kalsın diye musluklarını açık bıraktıklarını" yazacak kadar pervasızlık edebiliyor.

Gül, asıl bu mahallelilerinin ezberini bozarsa başarılı olur.
Yazarın Tüm Yazıları