Köşk yoluna taşı kendisi koymuş!

’BAŞKOMUTAN’ olmaya hazırlanan Gül, Atatürk ilkelerine karşı çıkıp, TSK’ya veryansın etmiş. Ne zaman? 1992’de; RP Kayseri Milletvekili sıfatıyla ’Türkiye Gönüllü Kültür Teşekkülleri 3. İstişare Toplantısı’nda...

Haberin Devamı

Abdullah Gül, "Cumhuriyetçilik, milliyetçilik, halkçılık, devrimcilik, devletçilik ve laiklik" ilkelerinin halka zorla dayatıldığını iddia edip, Türkiye’de sistem bunalımı olduğunu ileri sürmüş.

"Ne mutlu Türküm diyene" sözünün Türkiye’yi ilkelleştirdiğini savunan Gül, konuyu TSK’ya getirip, kıyafeti yüzünden köylerin basıldığını, insanların jandarma dipçikleri ile dövüldüğünü iddia etmiş.

Gül, TSK’ya yüklenmeye şöyle devam etmiş:

"Dindar olan bir subaya siz eğer kendi ordunuzda hayat hakkı vermiyorsanız, sanki ajan yakalamış gibi, onları eğer ayıklıyorsanız, siz o zaman bütünlüğünüzü nasıl temin edersiniz?..."

AKP’
nin Köşk adayı Gül Atatürk ilke ve inkılaplarını hedef alan sözde ’sivil anayasa’ tartışmalarının esas mimarı sayılır.

Çünkü Gül, 2. AKP hükümetine Anayasa taslağı hazırlayan Prof. Ergün Özbudun ve "Atatürk ilke ve inkılapları Anayasa’da yer almasın" çıkışıyla başlayan sözde sivil anayasa tartışmaları ile gündeme gelen Prof. Zafer Üskül’den tam 14 yıl önce benzer sözler sarf etmiş olmuyor mu?

(Gül’ün 19.12.1992’deki toplantıda bu sözlerini cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde, gündeme getirmiştik. Haberi "Ben böyle bir toplantıya katılmadım ve konuşmadım" sözleriyle yalanlayan Gül, kendinin de dahil olduğu toplantı fotoğrafının Yeniçağ’da yayınlamasıyla sessizliğe bürünmüştü.)

Murat BİNZET

mbinzet@online.de

Satırbaşları

GÜL’ün, 19.12.1992’de RP milletvekili olarak söylediklerinden bazı satır başları:

- "Rejim halka düşman."

- "Atatürk ilkeleri zorla dayatıldı."

- "Diktatörlükle yönetilmişiz."

- "Her yerde aynı heykeller (Atatürk) var!"

- "Türkçülük bizi ilkel bıraktı."

-
"Laiklik tehdit ediyor."

’Yok oluş’a doğru

SU ’karneye’ bağlanmadan, sulu tarıma bağlı (pancar, pamuk vs gibi) ürünlerden; Avrupa’nın 1985’lerden itibaren Türkiye’ye ’attığı’ yıkamaya (kirliliğe) dayalı tekstil üretiminden vazgeçmemiz, bu yolla da yeraltı sularımızı gelecek için acilen korumamız gerekiyor. Hükümet bunu acilen düşünmelidir. Yarın dramatik bir ’yok oluş’ uçurumuna gelmeden; başka önlemlerle birlikte...

Çünkü kuraklığın etkileri gelecekte bugünden kötü olacaktır. Aynı geminin yolcularıyız; gideceğimiz başka bir dünya yok.

THY’den ’maaş’ açıklaması

THY’nin 11 bin, THY Teknik’in de 2.500 dolayında çalışanı var. Çoğunluk ’greve evet’ dedi. Bunda, Başbakan’ın "Çalışanların hakkını verin" sözleri ’evet’e etken oldu. Bunu oylamaya katılan birçok THY çalışanından da dinledik; maaşlarının azlığından yakındılar.

Hükümetin, görevi bırakıncaya kadar birkaç gün içinde bir ’uzlaşı’ noktası bulması bekleniyor.

THY yönetimi, hükümetin ’işareti’ni beklemek durumunda kalırken, sendika çevrelerinde ise "THY özel bir şirket olduğuna göre Bakanlar Kurulu bu işle neden ilgileniyor?" sorusu dikkat çekiyor.

Gergin ortam karşısında, geçen hafta bizim de sorduğumuz sorulara karşılık THY’nin üst düzey bir yetkilisi ile konuştuk. Söyledikleri şu:

"Grev oylamasından ’evet’ oyunun fazla çıkmasını ’yönetime güvensizlik’ olarak adlandırmak doğru değildir. Ne yazık ki, çalışanlarımızın bir bölümünün ’greve evet’ oyu vermenin grev yapmak anlamına gelmeyeceği yönündeki düşünceleri ve hálá pazarlık yapılabileceği yönündeki beklentileri bu sonuca yol açmıştır. Sendika yönetiminin son dönemde ’Greve evet demek greve gitmek değildir, pazarlık masasında elimizi güçlendirmektir’ yolundaki açıklamaları çalışanlarımızı hálá daha fazla imkán alabileceği yönünde umutlandırmış ve oylarını evet yönünde kullanmışlardır.

Yönetim Kurulumuz başta olmak üzere Genel Müdürümüz, Genel Müdür Yardımcılarımız, Başkanlarımız ve birim müdürlerimiz çalışanlarımızla sürekli iletişim içindedir. Sadece Toplu İş Sözleşmesi sürecinde değil, haftanın 7 günü, 24 saat çalışanlarıyla iç içe, THY ailesinin tüm fertleri birlikte hareket ederek kurumu daha yükseklere taşıma hedefindedir.

THY Yönetimi Kurulu üyelerinin kurumumuzdan aldığı ücretler sadece ’huzur hakkı’ndan ibarettir. Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Candan Karlıtekin ayrıca THY İcra Kurulu Başkanlığı, THY Do&Co Yönetim Kurulu Başkanlığı, Sun Express Yönetim Kurulu Başkanlığı ve THY Teknik A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanvekilliği görevi karşılığında toplam 10 bin YTL civarında aylık ücret almaktadır. Böylesi önemli kurumlarda atacağı imzalarla geleceklerine yön veren ve büyük sorumlulukları olan bir yöneticinin dünyadaki örnekleriyle karşılaştırıldığında aldığı ücretin bu seviyelerde olmasının takdirini kamuoyuna bırakıyoruz. Ayrıca THY Yönetim Kurulu Başkanımız da dahil olmak üzere Yönetim Kurulu üyelerinin çoğunluğu kendi sektörlerinde başarılı şirketlere sahip ülkemizin önemli işadamlarıdır. THY Yönetim Kurulu’ndaki üyeliklerinde temsilden öte bir ücret almadıkları açıktır.

Yazınızda belirttiğiniz konutu satın aldığı iddia edilen üyenin ismini verirseniz bu konuda da açıklama yapılır. THY Yönetim Kurulu üyeleri kendi sektörlerinde başarılı işadamlarından oluşmaktadır ve yapacakları yatırımlar kendi inisiyatiflerindedir.

Ekonomik ve sosyal açıdan önemli iyileştirmeler içeren bir teklif masada dururken, çalışanlarımıza, kurumumuza, ülkemize ve on binlerce ailenin ekmek yediği ihracatçılara ve turizm sektörümüze ağır darbe indirecek bir grevi çalışanlarımızın istemediğini iyi biliyoruz."

GÜNÜN SÖZÜ

"Var olan, türlerin en güçlüsü değildir, en zekisi de değildir. Hayatta kalan değişime en çok ayak uydurabilendir." (Charles Darwin)

Su kıtlığı

SU kıtlığının nedeni ne o ne bu. Politikacılar o kadar su koyuverdiler ki...

Doğa isyan etti... İşte budur işin doğrusu! Erhan TIĞLI

Mesaj Panosu

Haberin Devamı

İP’nin ’Büyük Ortadoğu Projesi Görevlisi Çankaya’ya Çıkamaz Mitingi’, 19 Ağustos Pazar günü 15.00’te Sıhhiye Abdi İpekçi Parkı’nda.

KÖŞENİZDEN kamuoyuna DP Genel Başkanlığına aday olacağımı yer vermenizi rica ederim. İstanbul 1. bölge milletvekili adayıydım. DP için yeni vizyon, genç yüzler olarak her kesime hitap edecek, Türkiye’nin özlediği bir parti olması için yola çıktığımı belirtirim.Yavuz BİLGİN

Yazarın Tüm Yazıları