Bu yıl yüzde 5 büyümeyle yetinilebilir

SEÇİMLERİN ardından başlayan "faiz indirimi" talepleri, geçen hafta açıklanan temmuz ayı enflasyon verilerinden sonra daha da güçlendi. Merkez Bankası üzerinde kurulan "yılın son çeyreğini beklemeden faiz indirimine başla" baskısı da giderek artıyor.

Bizce şu anda ekonomi normal, olması gereken dengede gidiyor ama ek tedbirlere de ihtiyaç var. Bütçede yapılacağı söylenen tasarrufların hangi kalemlerde gerçekleştirileceği, bu tasarrufların gerçekten yapılıp yapılamayacağı, bizce biran önce açıklık kazanmalı.

Hükümet biran önce, IMF’nin gelişini beklemeden, 2008 Bütçesi’ni hazırlamadan önce bu tasarruflara başlamalı. Seçim nedeniyle harcamaların arttığı ortada, bunun aksini savunmak fazla iyimserlik olur. Bu nedenle bu aşırı harcamaları absorbe edecek tedbirlere ihtiyaç var. Bu tedbirler ne kadar erkenden alınıp, uygulamaya sokulursa, 2008 için çok daha tutarlı bir bütçe hazırlanılabilir.

Türkiye’de faizlerin yüksek olduğu, düşmesi gerektiği, dışarıdaki tasarruflara bu kadar yüksek gelir sağlamanın normal olmadığı açık...

Ancak belirli bir dengenin kurulması, kazanılan ekonomik istikrarın mutlaka korunması gerekiyor. Bunun için de temkinli olmakta fayda var.

Türkiye son 4 yıldır ortalama yüzde 7.5 büyüdü. Buna rağmen işsizlikte problemler var. Yani Türkiye’nin bundan sonra da en azından yüzde 7 büyümesi gerektiği ortada...

Bütün bu görüşlere katılmamak mümkün değil... Ancak olayı uzun vadeli düşünmeli ve ilerideki istikrarı kaybetmemek için, büyüme konusunda fazla hırslı olmaktan da kaçınılmalı...

Dün açıklanan verilere göre haziran ayında sanayi üretim artışı yüzde 1.8’de kaldı. Piyasaların beklentisi ortalama yüzde 4.1 büyüyeceği yolundaydı.

Haziran ayı rakamlarıyla birlikte, yılın ilk çeyreğinde yüzde 8.5 olan sanayi üretim artışı, yılın ikinci çeyreğinde yüzde 3.0’e düşmüş oldu. Sanayi üretim artışının sınırlı kalmasında yüksek baz etkili olurken, imalat sanayi üretim artışının yavaşladığı bunda da iç talebe yönelik sektörlerde bir toparlanma olmaması ve ihracata yönelik sektörlerdeki üretim yavaşlamasının etkili olduğu saptandı.

Bazı iç kullanıma yönelik sektörler ortalamanın altında büyürken, giyim sektöründeki büyüme hızlandı. Bunun son aylardaki ihracat performansındaki artıştan kaynaklandığı belirtiliyor.

İSTİKRARLI YÜKSEK BÜYÜME İÇİN

Sanayi üretim artışında yılın ikinci çeyreğindeki izlenen yavaşlama, bir önceki dönemdeki yüksek büyüme nedeniyle bekleniyordu ama yavaşlamanın dozu piyasaların beklediğinin biraz altında gerçekleşti.

Buna karşılık piyasa yorumcuları, yılın ikinci yarısında yani 3’üncü ve 4’üncü çeyrekte büyümenin yeniden hız kazanmasını bekliyorlar. Bu nedenle de bir süredir yüzde 5-6 arasında revize ettikleri yıllık büyüme tahminlerini korumayı tercih ediyorlar.

Bizce 2007 yılının bir seçim yılı olduğu, aylar boyunca önemli siyasi gerginlikler yaşanıp, bunun piyasaları olumsuz etkilediği gözardı edilmemeli. Yani 2007 yılı için yüzde 5’lik büyüme rakamı, makul bir büyüme oranı olarak düşünülebilir.

Eğer hükümet tasarruf tedbirlerini uygulamaya koyacaksa, bunun küçümsenemeyecek boyutlarda olması gerektiği unutulmamalı. Ayrıca enflasyon hedefine yakınsama sağlanmaya başlamışken, bu iyileşmede ikinci çeyrekteki yavaşlama ve iç talebin düşük seyrinin devam etmesinin oynadığı büyük rol de gözardı edilmemeli.

Türkiye gerekirse bu yıl büyümeden fedakarlık edip enflasyonunu biran önce yüzde 3-4’lere düşürmeli ki; bundan sonra daha yüksek ve sürdürülebilir büyüme oranlarına kavuşsun.

Ancak bunun için artık Cumhurbaşkanlığı gibi siyasi gerginlik yaşamayıp, biran önce uzlaşmayla yeni bir yapısal tedbir ve sanayi üretim hamlesine girişmesi de gerekiyor.
Yazarın Tüm Yazıları