Maliye haziran bütçesini geciktirdi

HAZİRAN ayı bütçe rakamlarının hálá açıklanmadığının farkında mısınız?

Halbuki daha önce, aylık bütçe sonuçları takip eden ayın 10’u, 12’si gibi açıklanır, kamuoyu bu rakamları tartışmaya başlar, piyasalar da buna göre ileriye dönük hesaplarını yaparlardı.

Örneğin 2007 mayıs ayı bütçe sonuçları 12 Haziran’da açıklanmıştı...

Peki, Maliye Bakanlığı neden haziran ayı bütçesini zamanında açıklamadı?

Bizce nedeni açık. Çünkü bütçede varolan bozulma, haziran ayı rakamlarıyla birlikte daha ağır bir tablo ortaya çıkaracak. İşte bu nedenle Maliye Bakanlığı haziran ayı bütçe sonuçlarını açıklamayı, pazar günü yapılacak seçimlerin ertesine bıraktı.

Bakanlığa sorulduğu zaman, "Bakanımız Eskişehir’de seçim çalışmalarında. Rakamları kontrol etmesi lazım ama yapamadı, o nedenle sonuçları açıklamak gecikiyor" diyorlarmış...

Bizce AKP Hükümeti, "yapmıyoruz" diye diye, bal gibi seçim ekonomisi uyguladı. Özellikle haziran ayında rakamların mali disiplinin iyice bozulduğu izlenimi verecek şekilde açıklanmasından da kaygı duyuluyor.

İşte sadece fazla harcama yapmak değil, yapılan harcamaları mümkün olduğunca saklamaya çalışmak da popülizmdir ve seçim ekonomisi uygulamak anlamına gelir.

Bu olay bize, Maliye Bakanlığı’na da, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) gibi, ayın belirli günlerinde belirli verileri açıklamak zorunluluğu getirmek gerektiğini bir kez daha gösterdi. Demokrat olmak aynı zamanda şeffaf olmak, bilgi saklamamak, o değer verildiği söylenen piyasaların sağlıklı karar alması için, zamanında verileri elde etmesini sağlamak demektir.

Ama tam da bu aşamada bu söylediklerimizin, çok fazla kişiyi ilgilendirmediği de açık.

Açık olan başka bir şey de, böyle diye diye, hele piyasa oyuncularının kayıtsızlığı nedeniyle, kamu yönetiminde, ekonomide bu noktaya geldiğimiz, ama....

FATURA 2010’A KADAR ÖDENECEK

Aslında haziran ayı bütçe rakamlarını beklemeye de gerek yok, çünkü seçim ekonomisi uygulandığı mayıs ayı rakamlarıyla da çok açıkca kendini gösteriyor. Bütçede zaten bir bozulma var ama mali disiplini bozan önemli bir unsur da KİT’ler ve belediyeler.

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) İstikrar Enstitüsü tarafından hazırlanan "Mali İzleme Raporu Mayıs 2007 Bütçe Sonuçları" dün yayımlandı. TEPAV, seçim ekonomisi uygulamalarının bütçede ortaya çıkmaya başladığını ancak asıl etkinin 2010 yılına kadar olan 3 yıllık dönemde hissedileceğini açıkladı.

Rapor’da, "2007 yılı içinde Hükümet’in almış olduğu kararlar ve uygulamaya koyduğu politikalar sonucunda, 2007 yılı bütçesi sınırlı da olsa seçim ekonomisine doğru kaymaya başlamıştır. Ama bu konudaki mali etkinin esas olarak kendisini yerel yönetimler ve KİT’ler ile birlikte, gelecek yıllar bütçeleri üzerinde göstereceğini tahmin etmekteyiz" denildi.

Raporda, yapılan varsayım ve hesaplamalar çerçevesinde 2007-2010 arasında kamu kesimi dengesinin her yıl Gayrı Safi Milli Hasıla (GSMH) oran olarak yüzde 0.6-0.7 arasında olumsuz etkileme potansiyelinde bir mali etkinin ortaya çıkabileceğinin öngörüldüğü açıklandı. Buna göre, alınan politika kararlarının kamu kesimi üzerine mali etkisi 2007’de 3.743 milyon YTL, 2008’de 5.029 milyon YTL, 2009’da 5.245 milyon YTL ve 2010’da 5.440 milyon YTL olacak. Rapora göre, Merkezi Yönetimin sağlık hariç mal ve hizmet alımları ile sermaye giderleri toplamı Ocak-Mart döneminde, 3.050 Milyon YTL düzeyinde kalırken, yerel yönetimlerin aynı harcama kalemleri 4.325 Milyon YTL düzeyine ulaştı.

2007 bütçesi mayıs sonunda toplam 3,3 milyar YTL düzeyinde açık verirken, geçen yıl aynı dönem 303 YTL bütçe fazlası verilmişti. Raporda, "Geçen yılın aynı dönemine ait olan hesaplarda yerel yönetim ve fon payı düzeltmesi yapıldığında, bütçe açığı 2007 yılında 1,4 milyar YTL’den yüzde190,6 oranında artışla 4 milyar YTL’ye çıkmaktadır" denildi.

Herkes uygulanan seçim ekonomisinin faturasını, kendisine ne düşeceğini hesaplasın.
Yazarın Tüm Yazıları