Bağımsızlar

BAŞTAN bir noktayı vurgulamak isterim. Hayatımda bu kadar kalitesiz seçim propagandası dönemi görmemiştim. Ülkenin, iki ufak dünyalı lider ile İslamcı kapitalizm ve otokrat devletçilik arasında tercih yapmaya zorlanması beni çok rahatsız ediyor.

Seçimin iki ana partisinin demokrasiden nasiplerini almamış olması, hiç ufuklarının olmaması beni seçime karşı kayıtsız bırakıyor. Sığ liderlerin kayıkçı kavgasından çok sıkıldım. Açık söyleyeyim: Turgut Özal’ı çok özlüyorum!

Seçimlerden önceki son üç yazımda bağımsızlar, DP ve MHP’yi yazacağım. AKP ve CHP üzerine çok yazdığım için onlardan bahsetmeyeceğim.

* * *

Seçimlerde bana bir nebze olsun heves veren unsur bağımsızlar!

Ufuk Uras ve Baskın Oran, görüşlerinin önemli bir bölümüne katılmadığım ama demokratik duruşlarına, birikimlerine ve maalesef ülkemiz şartlarında en önemli unsur olan namuslarına saygı duyduğum insanlar.

Gönlüm onları mutlaka TBMM’de görmek istiyor. Bağımsızların fazla bir şey yapamayacağını biliyorum ama zamanında rahmetli Osman Bölükbaşı’nın ve Allah uzun ömürler versin Çetin Altan’ın tek başlarına iktidarlara neler çektirdiklerini de bilen bir kişi olarak; onların çok kolay zıvanadan çıkan siyasal sistemin sigortası olabileceklerini hissediyorum.

Kendilerinden tek korkum; TBMM’ye seçilmelerine büyük katkı yapacak DTP’nin, kayıtsız şartsız dümen suyuna girmeleridir.

* * *

DTP’nin artık kaç başlı olduğunu takip edemediğim PKK’nın izdüşümü olduğunu biliyorum. Yöneticilerinin bilgi dağarcıklarının 1970’lerde dondurulmuş devletçi anlayışın dışına çıkamadığının, ne (başkaları için) demokrasiden ne de değişimden haberdar olmadıklarının da farkındayım.

Ancak, DTP’nin TBMM’ye girmesini destekliyorum!


Bunun için DTP’nin bağımsız adaylarının da yanındayım.

Türkiye’nin "Kürt meselesi" var ve bunun alabildiğine tartışılacağı tek zemin TBMM!

Eğer, Türkiye bu en temel meselesini kendi seçtiği Meclis’e bu kez taşıyabilirse, bundan Türk’üyle, Kürt’üyle sadece Türkiye kazançlı çıkar.

* * *

DTP’lilerin TBMM’de nasıl davranacaklarını ben de çok merak ediyorum. Eğer işe, "Apo’ya af!" sloganıyla başlarlarsa ben baştan desteğimi çekeceğim.

Hele hele, sık sık yaptıkları gibi, içi boş sloganlarla ülke yönetmeye kalkışırlarsa onları ilk kınayan ben olacağım.

* * *

Ben onların Güneydoğu’ya daha fazla yatırım yapılması, bölgede eğitim ve istihdam seviyesinin, sağlık hizmetlerinin artırılması için nasıl gayret göstereceklerinin yakın takipçisi olacağım.

Ülkenin tümünün gelir dağılımı sorunlarına getirecekleri çözüm önerilerine köşemden destek vereceğim.

Kürtlerin kültür ve tarihlerinin araştırılması için verecekleri mücadelede yanlarında olacağım.

TBMM’ye gündelik dertlerine çare bulunması için her gün ortalama 12 bin kişi gelir. En az 1200’ü onlardan pratik sorunları için pratik çareler bekleyecek. Bakalım vatandaşların gündelik dertlerine ne gibi çareler bulacaklar?

* * *

Renksiz TBMM’yi bağımsızların renklendirmesini umut ediyor ve diliyorum.
Yazarın Tüm Yazıları