Mitinglerle Kuzey Irak’a girmek

HİÇ yabana atılmayacak bir ihtimal var.

Seçimden önce Türk Silahlı Kuvvetleri Irak’a girebilir. Girip, çıkabilir.

Hiç yabana atılmayacak bir ihtimal var.

Asker Irak’a girebilir, hatta siyasal irade arkadan gelebilir.

Sözünü ettiğim ihtimaller, düşünce jimnastiğinden çok, fiili durum yaratmaya dönük girişimler. Fiili durumu yaratacak olan ne?

1-Askerdeki öfke artık geri dönülmez noktada.

2-Toplumsal öfkeyi iyice tırmandırmak üzere, teröre tepki mitingleri. İlki, Bursa’da.

ÖNCE VATAN

Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde, kimsenin aklında pek yokken, başlangıçta kimse oralı olmazken, ortaya 367 çıkıyor. Cumhurbaşkanını seçmek için, toplantı yeter sayısı 367.

367, Cumhuriyet mitingleri ile destekleniyor. Cumhuriyet mitingleri ve 367, AKP adayı Abdullah Gül’ün seçilmesini engelliyor. 367 gibi teknik bir gerekçe, toplumsal destekle, AKP’nin amacına ulaşmasını önlüyor.

Şimdi sırada, teröre tepki mitingleri var. Yine bazı sivil toplum örgütleri öncülüğünde, ama arkada müthiş bir destekle, önümüzdeki günlere damgasını vuracak olan teröre tepki mitingleri.

Şu anda, henüz kimse farkında değil. Bursa’da başlayacak, ardından diğer kentlere yayılacak olan bu mitingler, tıpkı 367 ve Cumhuriyet mitingleri gibi, iktidarın iradesi dışında, yeni bir siyasetin habercisi gibi.

Bu siyaset, örneğin, askerin Irak’a girmesini özendirecek kitle desteğine dönüşebilir. Çünkü, toplumsal özne artık önce vatan sloganıyla bütünleşiyor. Teröre tepki mitingleri, askerin Irak’a girmesiyle sonuçlanabilir. Ve seçimden önce.

Seçimlere 36 gün var. Seçimlere bu kadar az zaman kala, seçimden böylesine uzak bir atmosfer gördüğümü hatırlamıyorum. Terör içimizde. Seçim ise dışımızda gibi.

YENİ MODEL

Artan terörle bağlantılı olsa bile, daha önce hiç görülmeyen bir olay, bir süredir sık sık tekrarlanıyor.

Genelkurmay çok sık açıklamalarda bulunuyor. Alışılmışın dışında, arka arkaya açıklamalar.

Bu açıklamalar sadece terörle mücadele açısından kararlılığı dile getirmekle kalmıyor, aynı zamanda toplumsal iradeyi yönlendiriyor. Hatta, siyasal iradeyi aşıyor.

Muhalefetin çirkin ağız dalaşından uzak, iktidarın kararsızlığını geride bırakan, sanki yeni bir model. Askerin etkinliğinin açıkça arttığı bir model.

Bu modelin temelini terörle mücadele oluşturuyor. Desteğini mitinglerden almaya aday bir model. Genelkurmay açıklamaları onun için daha yoğun ve daha alışılmışın dışında.

Herkesin kafasında aynı soru: "Bu ortamda seçim olur mu?"

Olur, buz gibi olur. Asıl seçim sonrası çok daha çetrefil.

Emin Şirin ipin ucunu kaçırdı

BENİM AKP’ye zerre kadar sempatim yok. Benim AKP’ye oy vermem, Türkiye’nin Ay’a gitmesi kadar imkansız. Ama, benim adalet duygum var.

Geçen akşam bir TV kanalında Genç Parti adına Emin Şirin konuşuyor:

"Tayyip Erdoğan terörle mücadelede gaflet, dalalet ve hatta ihanet içindedir. Yolsuzluk gibi nedenlerin yanında, Yüce Divan’da ihanetinden dolayı yargılanacaktır."

Kulaklarıma inanamıyorum. Tayyip Erdoğan’ı en çok eleştirenlerden biri benim.

Ama, insaf. Bir başbakanı ihanetle suçlamak, terörle yan yana göstermek, insan onurunu aşıyor. Adalet duygusunu zedeliyor. Politikayı çürütüyor.

Emin Şirin biraz öfkesine sahip olsa, dönüp kendi lideri Cem Uzan’a bakabilir. Örneğin, ABD mahkemelerinin Uzan aleyhindeki kararına, bankazedelere, evrak sahtecilik iddialarına, çiftlik baskınlarına.

Aklı başında sandığım Emin Şirin seçim ortamında ipin ucunu kaçırıyor.
Yazarın Tüm Yazıları