Bu tavizler IMF’yi çapa olmaktan çıkardı

SÜREYYA Serdengeçti’nin "IMF’in önemli bir çapa olmaktan çıktığı" tezine katılmamak mümkün değil. Hele son niyet mektubu, yani 6. gözden geçirmeye ilişkin geçen hafta sonunda yayımlanan mektubu okuyunca, bunun artık somut bir gerçek olduğunu anlayabilirsiniz.

Bu konulardan anlayan, IMF’le ilişkileri bilen hemen herkes, "bir niyet mektubunda bu kadar özürün birarada yer alamayacağını" söylüyor. Söz verilip de yerine getirilmeyen bu kadar çok kriterin hepsinin birden bir niyet mektubunda görülmesi, Türkiye’nin tarihinde herhalde bir ilktir. Başka ülke deneyimleri çok iyi bilinmediği için, IMF’in tarihinde böyle bir örnek var mı bilmiyoruz ama, Türkiye’nin tarihinde olmadığı kesin. Eski bürokratlar, bir niyet mektubunda ancak bir-iki konuda özür bulunabileceğini, özürün 3-4’ü geçmesi halinde böyle bir niyet mektubunun kabul edilmediğini, bunun ekonomide tarihinde sık sık rastlanan bir durum olduğunu söylüyor.

Özetle, seçim nedeniyle IMF’in tavrı daha da yumuşadı ama bu artık yumuşak tavrı da geçti. Dolayısıyla, "Ekonomi için IMF’in çapa olmaktan çıktığı" tezi giderek doğrulanıyor.

Niyet mektubunu inceleyen bir iktisatçı, "ilk kez niyet mektubundan ilk 3 aylık temel göstergelerin tutmayacağını öğrenmiş bulunuyoruz" diyor. Bu durum aynı zamanda piyasaların şeffaf olarak bilgilendirilmediğini de ortaya koyuyor.

Yapılan incelemede özür dilenen, vazgeçilmesi talep edilen kriterler şöyle belirlendi:

-Nisan sonuna ilişkin; konsolide kamu sektörü faiz dışı fazlası, KİT’ler hariç konsolide kamu sektörü faiz dışı fazlası, merkezi yönetim ve sosyal güvenlik kuruluşlarının faiz dışı harcamaları, sosyal güvenlik kuruluşlarının dengesine yönelik performans kriterleri.

Daha önce söz verilen bu kriterlerin tutturulamadığı anlaşılıyor.

- Yanısıra dış borca ilişkin performans kriteri de vazgeçilen performans kriterleri içinde yer alıyor. Veriler henüz çıkmamış olsa da, bu hedefin tutturulduğu tahmin ediliyor.

- Gelir vergisi reformunun kabulüne ilişkin gecikme ve vergi idaresinin gelir ve harcamaları çapraz kontrole tabi tutabilmesine ilişkin yetkilerini artıracak olan hükümlerin düzenlemede yer almadığı gözüktü.

YENİ SÖZLER DE VAR

Maktu vergiler ile KİT fiyatlarına ilişkin sürekli yapısal kriter, KİT fiyat ayarlamaları program varsayımlarının gerisinde kaldığından, yerine getirilemeyen kriterler arasına girdi. Yine, sosyal güvenlik reformuna ilişkin düzenlemeye yönelik Anayasa Mahkemesi kararı sonucu TBMM’de onaylanan Sosyal Güvenlik Kurumu’na tıbbi tedavi ve ilaçlardaki katkı paylarını değiştirme yetkisi veren yasal düzenlemenin uygulanabilirliği de kalmadı.

Niyet mektubunda IMF’e verilen sözler de çok. Örneğin, sosyal güvenlik yasa tasarısının, yeni yasama döneminin başlamasından hemen sonra TBMM’ye sunulması ve sunulduktan sonra altı ay içerisinde uygulamaya geçirilmesi sözü verildi. Yine sosyal güvenlik prim tahsilatının iyileştirilmesi amacıyla büyük işverenlerin, çalışanlarının maaşlarını banka hesapları aracılığıyla ödemesini gerekli kılacak yasal çerçevenin 2007 yılı Haziran sonuna kadar tamamlanması öngörüldü. SPK’nın ipotekli konut finansman kuruluşlarının yanı sıra ipotek teminatlı menkul kıymet ve borçlanma senetlerinin işlevsel şartları için gereken düzenlemeleri, Haziran 2007 sonuna kadar yayımlayacağı, BDDK’nın finansal kiralama ve tüketici finansman kuruluşlarının ipotekli konut finansmanı lisansı alabilmeleri için gereken şartları tespit edeceği sözleri verildi.

Sigortacılık Kanununun, bu yıl Haziran sonuna kadar TBMM’den geçirileceği sözü niyet mektubunda yeralırken, TMSF’nin devraldığı bankalardan kalan varlıkları 2007 sonunda elinden çıkarmış olacağı, 2008 yılı içerisinde ilk üç elektrik dağıtım şirketinin özelleştirileceği konuları da niyet mektubunda yer verilen diğer sözler oldu.

Bakalım bu sözler yerine getirilebilecek mi, getirilmezse IMF ne yapacak?
Yazarın Tüm Yazıları