Nasıl geçti habersiz hafta sonu

Gece hayatı müdavimi için hafta sonu aslında perşembeden başlıyor.

Çünkü perşembe gecesinden itibaren dışarı çıkılmaya başlanıyor.

Hatta sabah dokuzda işyerinde olması gereken bir arkadaşım zamanında itiraf etmişti, "Nasıl olsa cumaları gevşek oluyor işler, yarı uyuklayarak tamamlıyorum mesaiyi".

Gece gezenlerin çoğunu işsiz güçsüz zanneden için ilginç bir örnek tabii.

Çünkü gece hayatı bir tür bağımlılık. Kimisi evde oturmak için yaratılmıştır, kimisi de dışarıda fink atmak için. Neyse, gelelim perşembe gecesine....

Türkiye Offshore Şampiyonası’nın tanıtım partisi vardı Blackk’te.

Offshore’un yüzü olarak seçilen Kiera Chaplin de oradaydı.

24 yaşındaki Kiera biraz hanım teyze gibi giyinip gelmişti partiye.

Bir ara tombiş kollarına bakıp GQ dergisi neden Kiera’yı dünyanın en güzel yedinci kadını seçmiş diye düşünmedim değil. Düşün düşün nereye kadar, Kiera sadece sempatik ve akıllı.

Chaplin’in torunu olmasa eminim kimse yüzüne bile bakmazdı.

Bir kez daha anlıyoruz ki, soy ağacı önemli bu kapitalist dünyada.

Yine de, "Kariyeri yok" diye çamur attığı ex arkadaşı Paris Hilton, Kiera’dan daha akıllı diye düşünüyorum (Bakınız: Cumartesi eki, Sibel Arna röportajı).

Bu arada Kiera, Baran Süzer’le ilişki filan yaşamamış.

Sadece ortak arkadaşları vasıtasıyla tanışmışlar, o kadar...

PARDON, HATIRLAMADIM SİZİ?

Kiera’lı Blackk sonrası Lucca’dayız. Burada da Emre Ertürk’ün "Emre İstanbul" markası için verdiği parti var. İki ay gibi bir süre Emre’nin çantaları burada satılacakmış.

İçerisi tıklım tıkıştı, dolayısıyla dışarıya taşmıştı kalabalık.

Lucca’da yine birkaç kişiyi hatırlamamış olabilirim.

Bu da bir tür gece hayatı erozyonu. Mesela birisi geliyor, "Merhaba, nasılsın?" diyor, ben salak salak bakıyorum çoğu zaman.

"Acaba nereden hatırlıyorum" diye zaman kazanmaya çalışırken karşımdakine "İyiyim, sen nasılsın?" demeyi ihmal etmiyorum tabii.

Eğer karşımdaki zekiyse durumu çözüyor zaten, "Sen beni hatırlamadın galiba!"

Bazen dürüst olup "evet" diyorum, bazen de kırıp dökmemek adına "Olur mu canım öyle şey" deyip geçiştiriyorum.

Peki ama gece hayatı zaten önceki geceye dair hiçbir şey hatırlamamak değil midir?

MERCAN KALİNKA’DA UCUZA KARIN DOYURMACA

Cuma gecesine atlayalım.... Cuma gecesi Kadıköy’de başladı. Ekstrem bir durum benim için. Genelde karşıya geçmek zor gelir bana. Ama yolum düştü bir kere ve nefis bir yer keşfettim.

Hemen Beyaz Fırın’ın çaprazında Mercan Kalinka adlı bir restoran.

Dört katlı, manzaralı terası da var. Bir tür Nevizade’deki Şahika’nın benzeri.

Buz gibi bira eşliğinde her tür balık çeşidiyle karın doyurmaca... Üstelik gayet makul fiyatlarla.

Ben hamsisini tavsiye ederim mesela. Sonra kalamarını. Kalinka’nın sahibi Gökhan Tamkaynak yakında Nevizade civarlarında da bir şube açacakmış. Kesinlikle tutar bence, hatta şu günlerde açsa keşke. Böylece karşıya geçme zulmünden kurtulsam(k).

Mercan Kalinka sonrası geceye Lucca’da devam edildi. İkide Bir dergisinin yaşgünü partisi varmış, o bakımdan. Bilmeyenler için; İkide Bir alternatif yaşam tarzı dergisi.

Kimler vardı? Ebru Çapa’yı gördüm bir ara, sonra Bora Uzer’i. Bora Power’la anlaşmış, İngilizce albümü burada da çıkıyormuş. 23-24 Mayıs’ta ise Londra’da Jocelyn Brown’la sahne alacakmış. Bravo diyorum kendisine, bir kez daha. Sessiz sedasız ilerliyor Bora.
Yazarın Tüm Yazıları