Zübük-o-konomiks

ZÜBÜK, Aziz Nesin’in Türkçe’ye kazandırdığı önemli kelimelerden biridir. Aziz Nesin, zübük ne demek diye soranlara, "İt, kağnı gölgesinde yürür, kendi gölgem sanırmış" diye cevap vermişti.

İnsan kendini, kolay kolay ölçüp biçemez. Boy aynasının önünde durup, görüntüye şöyle bir bakmak, gerçek olduğu gibi gözüktüğü için, her zaman insana mutluluk vermez. Ama insanın, arkadan vuran akşam güneşinde yola düşen gölgesine bakması, her zaman keyif verir. Hele hele kağnı gölgesinde yürüyenin, kağnı gölgesini kendi gölgesi sanıp, "Meğer ben neymişim" diye düşünerek, kendisiyle gurur duyması çok hoştur herhalde.

* * *

Son 25 yıl içinde sermaye hareketleri önündeki engeller kalktıkça, hemen her ülkenin ekonomisinde, daha önce görülmemiş olumlu değişimler ortaya çıktı. Ancak bu sermaye hareketleri yüzünden de önce Güneydoğu Asya’da, sonra Rusya’da, 2001’de de Türkiye ve Arjantin’de ekonomik krizler çıktı. Hamdolsun o gün bugündür, Afrika’daki gariban ülkeler hariç, dünyada ekonomik kriz yaşanmıyor. Tam tersine hemen her ülkede inanılmaz gelişmeler var. Enflasyon düşüyor, faizler düşüyor, büyüme artıyor, döviz sıkıntısı ise öyle veya böyle yaşanmıyor. Kısmen gerçek, kısmen gölge de olsa, bütün ekonomiler "küreselleşmeyle" büyüyor. Aslında yabancı sermayeden istifade eden ülkeler, sadece gelişmekte olanlar değil. Gelişmiş ekonomiler de bu sermaye akımları sayesinde refah düzeylerini, halkı fazlaca zorlanmadan artırabiliyor. Bunların başında da ABD geliyor. Nitekim 2006 yılında Türkiye’ye gelen doğrudan yabancı sermaye % 76, aynı devrede ABD’ye giren yabancı sermaye % 78 artmış.

* * *

IMF, kalkınmakta olan ülkelerin artık, "IMF tarafından verilen kredilere" ihtiyacı kalmadığını söylüyor. Çünkü özel sermaye akımları, bu ülkelerin ihtiyacı olan "döviz ve sermaye"yi fazlasıyla karşılıyor. Bu durumda bizzat IMF yetkilileri, bizim görevimiz artık bu ülkelere ihtiyacı olan parayı vermek değil, özel sermaye akımlarını denetlemek ve düzenlemek olmalıdır diyor. IMF’nin tahminlerine göre, sadece 2006 yılında, gelişmekte olan ülkelere (Türkiye bu kümeye giriyor) 400 milyar dolar özel sermaye girişi olmuş. Bu, 2002’deki sermaye girişinin dört katından fazladır. IMF yetkilileri, yabancı sermaye girişleri sayesinde, bu ülkelerin hepsinde milli gelir artışının hızlandığını, ekonomilerin modernleştiğini ve mali piyasalarının geliştiğini söylüyor. Ancak bir uyarıda da bulunuyor. Bu ülkeler, gitgide daha fazla "oynak yabancı sermayeye" bağımlı hale geliyor. Bu husus, hem o ülkeler hem de bu kabil ülkelere yatırım yapmışlar için bir risk oluşturuyor. Bu tehlikeye karşı IMF, bu ülkeler ve kendisi için durumdan üç vazife çıkarmış. O sebeple, bu ülkelerden,

1. Enflasyon hedeflemesi gibi bir "çerçeve" para politikası izlemesini,

2. Mali sektörde, kurallara uygun iş yapılmasının sağlanmasını,

3. Borç alan kamu ve özel kuruluşların denetlenmesini, istiyor.

* * *

Türk ekonomisinin geliştiği kuşkusuzdur. Ancak anlaşılan, memnuniyeti artıran dış etkenler aynı anda riskleri de artıyor. Aman dikkat.

Son Söz: Zübüklük arttıkça da, risk artar.
Yazarın Tüm Yazıları