Sosyal Güvenlik Reformu hálá uygulanabilir

ANAYASA Mahkemesi’nin Sosyal Güvenlik Reformu’un bazı maddelerini iptal etmesiyle ilgili tartışmalar daha bir süre devam edecek.

Kurum yetkilileri, Anayasa Mahkemesi’nin kararını tam olarak anlayamadıklarını kaydederek, "Mahkeme sadece memurlara ayrı yasayla düzenleme istiyorsa, bu bir süre sora rahatlıkla hayata geçirilebilir" diyorlardı.

Anayasa Mahkemesi kaynakları ile konuştuğumuzda ise şekil yönünün önemli olmadığını öğrendik. Mahkeme kaynakları, ayrı yasa ya da aynı yasa içinde olmasının önemli olmadığını kendilerinin memurun statüsünün, kazanılmış haklarının işçilerin seviyesine indirilmesine karşı olduklarını, daha doğrusu Anayasa buna izin vermediği için bununla ilgili maddelerin iptal edildiğini söylediler.

Bakanlık yetkilileri, Anayasa Mahkemesi’nin gerekçeli kararını gördükten sonra karar vereceklerini belirtirlerken, umutları "sadece şekil yönünden bir bozma" idi. Yani Mahkeme kaynaklarının bu söylediklerine göre Bakanlık yetkililerinin umutları sönmüş gözüküyor.

Mahkeme kaynakları, kararlarının kamuoyunda yarattığı tartışmalardan haberdar ve buna duyarlı gözüküyorlar. Bir an önce gerekçeli kararın çıkarılması için çalıştıklarını, olabileceği en kısa sürede bu kararı yayımlayacaklarını söylediler.

Özetle bu gerekçeli kararı gördükten sonra Sosyal Güvenlik Reformu’nun akıbeti hakkında daha net bir şeyler söylenebilinecek.

AKP içinde iki farklı görüş olduğunu görüyoruz. Bunlardan ilkine göre; bu reform yasası zaten partileri açısından riskli bir yasaydı ve "Anayasa Mahkemesi’nin kararını fırsat bilip, bu yasayı mümkün olduğunca fazla uzatalım, seçimde bize zararı olmasın, hatta olabilirse kadük hale getirelim hiç çıkarmayalım" diyenler var.

Bir başka görüşe göre ise bu yasa çıkmak zorunda ve genel sağlık sigortası gibi herkesi memnun edecek bir uygulama, seçimde kendilerine zarar vermez, aksine oy getirir. Bu görüşü savunanlar, ne yapıp edip bu reform yasasını çıkarmak istiyorlar.

Bu görüştekiler bir süre erteleme olsa bile bunun 1-2 aylık kısa bir erteleme olması gerektiğini, yılın ilk aylarında bu reformun gerekli düzenlemeler yapılıp uygulamaya sokulması gerektiğini düşünüyorlar.

YİNE DE YAPILABİLİR

Bizce AKP içindeki bu görüşün hakim olması lazım.

Bir başka deyişle AKP Hükümeti’nin Anayasa Mahkemesi kararının ardına saklanıp, "Ne yapalım, gördüğünüz gibi biz çıkarmak istedik ama uygulatmadılar" demesinin önüne geçilmesi gerekiyor.

Uzmanlardan aldığımız bilgilere göre; memurun statüsünün ayrı olması gerektiği yönündeki temel görüş, reform çabasını zorlaştıracak bir görüş. Ama bu görüş ortaya çıktığına göre, bu çerçevede de hala yapılacaklar vardır ve yapılabilir.

Yani ne olursa olsun niyet önemli...

Eğer hükümet bu reformu ille de çıkarmak isteyor, bir gerekçenin ardına sığınmak istemiyorsa, çok acil olarak durumun nasıl düzeltileceği tartışılıp karara bağlanabilir.

Konuyla ilgili uzmanlar, memurun statüsünü ayrı tutarak da "tek çatı"nın oluşturulabileceğini, aynı yasa ya da ayrı bir yasa ile bu statünün korunup, aktüeryal denge yeniden hesaplanılıp, buna göre bir düzenleme yapılabileceğini söylüyorlar.

Bizce IMF’nin tavrı da bu aşamada çok belirleyici olacak. Eğer Hükümet "artık çıkarmayalım" kararı alırsa, IMF’ye "Bu işin nasıl olamayacağı"nı göstermeye çalışacaktır.

Böyle bir durumda IMF ne kadar bastırır bilemiyoruz ama IMF’nin bu konuyu siyasi yönü ağır basan bürokratlara değil, asıl teknisyenlere sorması gerektiğine inanıyoruz.

Bizce bunca çaba gösterilmiş, memur statüsü dışında bu kadar yol alınmışken bu çabalar heba edilmemeli. Mutlaka reformun biran önce hayata geçirilmesinin yolları aranmalı.

3 aydan uzun bir erteleme, konunun 2008 yıl ortasına kadar gündemden çıkmasına yol açar.
Yazarın Tüm Yazıları