Türkiye Irak’ta ne yapmalı?

IRAK Çalışma Grubu’nun (Baker-Hamilton) hazırlamış olduğu Irak Raporu Türkiye’de çok az tartışıldı ama dünyada epey yankı buldu.

Kimileri raporun ölü doğduğunu; ABD’nin Irak’tan asker çekerek askeri yönetimi Iraklıların eline vermesinin esasında Sünnileri yok etmeye ant içmiş Şiilerin merkezi otoriteyi devralması anlamına geleceğini, öte yanda İran ve Suriye ile işbirliği yapmanın sadece bir fantezi olduğunu söylüyorlar.

Kimileri de Bush yönetimin de İran ve Suriye ile işbirliği yapmaya soğuk baktığını, Ocak’ta ilan edilecek Bush’un yeni Irak politikası çerçevesinde Irak’a ilave asker gönderileceğini söylüyorlar. Onlar Bush’un yeni-muhafazakarların "zafere kadar savaş" umdesinden vazgeçmeyeceği görüşündeler.

Ancak, ABD’nin Irak’ta asker sayısını artırarak savaşı kazanacak moral, kamuoyu desteği, yetişmiş asker ve hatta mali gücünün olmadığını savunanlar da var.

Zaten Demokrat ağırlıklı bir Kongre’nin bütçe artışına onay vermeyeceği de söyleniyor.

* * *

Rapor, komşu ülke büyükelçilerinin görüşlerine de yer vererek, Irak’ta başlayan Sünni-Şii çatışmasının bütün bölgeye sıçrama, Sünni yönetimlerin İran’ın yönlendireceği bir ayaklanmayla karşı karşıya kalma ve El Kaide’nin Irak’a tamamen yerleşme ihtimallerine parmak basıyor.

Ortadoğu topyekûn karıştığında petrol üretiminin düşmesinin global ekonomiyi nasıl olumsuz etkileyeceğine, ABD’nin bölgede kontrolü tamamen yitirdiğinde esasen tüm dünyada önderlik sıfatını kaybedeceğine de vurgu yapıyor.

* * *

Gönül, böylesine muallak bir ortamda, Türkiye’nin sadece diplomatik seviyede değil, medyada da kamuoyu yaratarak raporda yer alan bazı hususlara vurgu yapmasını ve bunu dünyaya duyurmasını istiyor.

Raporun önerileri arasında Türkiye’nin çıkarına olan bazı maddeler kanıma göre şöyle:

1) Merkezi otoriteye vurgu yapılması.

2) Petrol gelirlerinin nüfussal ağırlığa göre ortak kullanılmasının savunulması.

3) Kerkük’te 2007’de yapılacak referandumun ertelenmesi.

4) Komşu ülkeler ve dünyadaki ileri devletlerle ortaklaşa bir çözüm komisyonu kurulması. (The Iraq International Support Group- Irak’a Uluslararası Destek Grubu)

* * *

Raporun İran ve Suriye ile işbirliğine çok fazla atıfta bulunması beni de rahatsız etti. Ancak, artık onlarla işbirliği yapılmadan "Irak meselesi"nin çözülemeyeceğini de görüyorum.

* * *

Benim en çok üzerinde durduğum husus Türkiye’nin Irak için kurulacak uluslararası bir komisyona aktif olarak katılması, hatta komisyonun kurulması için önderlik etmesidir.

Bu açıdan Başbakan’ın İran ve Suriye ziyaretlerini çok önemsiyorum.

Ancak, ABD Başkanı’nın da ne yapacağını bilmediği bir dönemde Türkiye kendi kamuoyunu Irak’a Uluslararası Destek Grubu’na yönlendirebilse ve dünyaya "Irak meselesi"nde gerçekçi çare arayışlarının komşu ülkelerin başı çekeceği bir uluslararası komisyonda ele alınması olacağını vurgulayabilse çok daha iyi olur!

Türkiye Uluslararası Destek Grubu’nun aktif destekleyicisi olacağını ve bu konuda toplumsal desteğin hükümetin ardında olduğunu dünyaya gösterebilse, Irak’ta dizginleri tekrar ele geçirme fırsatımız doğabilir.

Eğer, Bush yönetimi Baker-Hamilton Raporu’ndaki önerileri göz ardı eder ve yine bildiğini okursa, Irak’ın bölünmesi kaçınılmazdır!

Zaten paramparça olan Irak’ın fiilen bölünmesinin bölgedeki etkisi ise kaostur!
Yazarın Tüm Yazıları