Sermaye çıkışına karşı önlem hazırlığı

MERKEZ Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz’ın dediği gibi; hem uluslar arası likiditenin durumu netlik kazanmış değil, hem de içerde siyasi riskler artmaya devam ediyor.

İşte bu nedenle 2007 yılına, doğal olarak, riskli bir yıl olarak bakılıyor.

2007 yılına ilişkin en önemli korku, yüklü miktarda yatırımı bulunan kısa vadeli sermayenin hızla çıkışı... Başkan Yılmaz, " kriz olmaz, dalgalanma olur" diyor ama dalgalanmanın boyutu da çok önemli. Ekonomi yönetiminin bütün planları, mevcut "TL’nin değerlenmesi, yüksek cari açık ama yabancı sermaye ile açığın finansmanına devam politikası" üzerine kurulu.

Bu nedenle piyasalarda, herkesin kafasındaki sorulardan biri; "Hızlı bir sermaye çıkışı halinde buna ne kadar hazırlıklı girilecek, bu takdirde neler yapılacak?" sorusu.

Ekonomi yönetiminin bu sorunun yanıtı için çalışmalar yaptığını öğrendik. Bu çalışmalardan biri, IMF’le de tartışıldığını zannettiğimiz bir çalışma özeti, elimize geçti."Sermaye çıkışına karşı alınacak önlemler"başlığını taşıyan, bu özeti, fikir vermesi için aynen sunuyoruz.

"Muhtemel bir spekülatif sermaye kaçışının etkilerini en aza indirmek için;

-Cari işlemler hesabını düzeltici tedbirlerin devreye sokulması,

-Yurtiçinde üretim yapan küçük ve orta ölçekli ara malı üreticilerinin verimliliklerinin ve böylece de rekabet güçlerinin artırılmasına yönelik tedbirlerin alınması,

-Büyük kısmı ithal mallardan oluşan lüks tüketim ürünlerine uygulanan vergilerin yükseltilmesi, böylece vergisel adaletin güçlendirilmesi, uygulanabilecek teşvik politikaları için kaynak sağlanması ve yüksek özel tasarruf açığının bir ölçüde azalmasının sağlanması,

-Cari işlemler hesabının diğer unsurlarından turizm gelirlerini artırıcı yapısal tedbirlere ağırlık verilmesi ve turizm gelirlerinde çeşitliliği artıracak yeni turizm yatırımlarının teşvik edilmesi (sağlık turizmi vb)

-Sıkı maliye politikasının sürdürülmesi ve hatta 2007 yılı için daha sıkı bir çerçevenin belirlenmesi

-Yüksek rezerv biriktirme politikasının sürdürülmesi,

-AB reformlarına hız kazandırılarak yapısal reform sürecine olan inancın artırılması,

-Tüm ekonomik birimlerin, risk yönetim ilkeleri çerçevesinde bilançolarındaki faiz veya kur riskine karşı gerekli tedbirlerin alınmasının sağlanması, gerekiyorsa bu konuda çeşitli yasal düzenlemelerin getirilmesi önem kazanmaktadır.

HIZLI ÇIKIŞLAR İÇİN

Spekülatif bir sermaye çıkışı karşısında ise;

-Çıkışın ilk olarak etkileyeceği döviz piyasasındaki likidite sıkışıklıkları daha hızlı bir şekilde giderilmeli, bir başka deyişle Merkez Bankası daha aktif olmalıdır.

-Haziran ayında uygulandığı gibi enflasyon beklentilerindeki değişime göre de, faiz oranları etkili bir şekilde kullanılmalıdır.

Hızlı Sermaye girişine karşı alınacak önlemler;

-Döviz alım müdahalelerine yeniden başlaması gerekmektedir. Bu alımların zaten önemli ölçüde azalmış olan TL likiditesi üzerinde de herhangi olumsuz bir etki yaratması beklenmemektedir."

Dediğimiz gibi; ekonomi yönetiminin sermaye çıkışlarına karşı alınacak önlemler için hazırladığı taslaklardan, sadece biri bu. Elbette bunun gibi başka çalışmalar da vardır ama bu önlemlerin dışında, çok çarpıcı başka önlemler çıkması ihtimali de çok düşük.

Yani söylemek istediğimiz o ki; bu önlemlerle çok etkili olmak mümkün değil. Önemli olan içerdeki siyasi ve ekonomik riskleri bertaraf etmek, bu muhtemel risklerin gerçekleşmesini önlemek. Örneğin Cumhurbaşkanlığı seçiminde bile bile ortalığı gerer, sıcak parayı kaçıracak kararlar alırsanız, ondan sonraki hareketi önlemek, görüldüğü gibi çok zor...
Yazarın Tüm Yazıları