Sessiz sedasız Türkiye

CHP Milletvekili Şükrü Elekdağ’ın telefondaki sesi üzüntü ve öfke doluydu.

Elekdağ üzüntülüydü, çünkü Ermenilerin bütün dünyada yürüttüğü iftira kampanyasına karşı Türkiye’de etkili bir duyarlılık yoktu.

Öfkesi ise Fransa gibi dost bir ülkenin Ermeni sorunu konusunda Türkiye’ye karşı düşmanca bir yaklaşım içinde olmasından kaynaklanıyordu.

Elekdağ’ın uyarılarını sizlere de duyurmakta yarar görüyorum.

Fransız Parlamentosu 18 Ocak 2001’de Ermeni soykırımını tanıyan yasayı kabul etti.

Şimdi Fransa, Ermeni soykırımının inkarını cezalandıran 5 yasa tasarısını Millet Meclisi’ne ve Senato’ya sundu.

Önümüzdeki günlerde oylanacak yasa kabul edilirse soykırım suçunu inkár edenler 5 yıl hapis ve 45 bin Euro para cezasına çarptırılacak.

Yani bir Türk vatandaşı Fransa’da "Soykırım olmadı" derse 5 yıl hapis yatacak ve 45 bin Euro ödeyecek.

Fransa’da araştırma yapmak isteyen tarafsız bilim adamları ve akademisyenlerin çalışmaları engellenecek.

Türk-Fransız ilişkileri her yönden ağır ve onarılmaz bir darbe yiyecek.

Fransa’nın bu yaklaşımı ve ısrarı sorunun çözülmesine bir katkı da sağlayamayacak.

Fransa eğer uzlaşma sürecinin başlamasına gerçekten katkıda bulunmak istiyorsa Türkiye’nin önermiş olduğu iki ülke bilim adamlarının ortak tarih araştırmasının başlatılmasına destek olmalıdır.

Bilindiği gibi Fransa Başbakanı Jospin Cezayir’deki Fransız katliamları hakkında soruşturma açılması için parlamentoya sunulan bir öneriyi "Bu konuda hükmü tarihçilere bırakalım" diye reddetmiştir.

* * *

Bu uyarıları bir basın toplantısıyla açıklayan Şükrü Elekdağ gönderdiği metne bir de not ilave etmiş. Not şöyle:

"Türkiye-Fransa ilişkilerine önem veren Fransız kültürünü özümsemiş bir kişi olarak açıklamamda ağır bir üslup kullanmaktan üzüntü duyuyorum. Ama gerçekleri yansıtıyorum ve Fransızları uyarmak için başka bir yöntem de yok. Türkiye’nin, 150 bin Fransız Ermenisi seçmeninin oyu için harcanmasının Fransa için de basiretli bir politika olduğunu düşünmüyorum.

Türk hükümeti bu konuda hiçbir tepki göstermiyor. Yalnız inkar yasası çıkarsa, bu öyle bir durum yaratır ki, artık ilişkiler bir daha iflah olmaz.

İki yıl önce Türkiye’nin AB’ye katılmasının referanduma sunulması hususunda Fransız Anayasası’nda değişiklik yapılacağı haberleri Türkiye’ye gelince kimse bunun olabileceğine ihtimal vermedi.

Ciddi bir tepki göstermeden beklendi.

Ne var ki, bu anayasa değişikliği yapıldı. Türkiye’nin yine gıkı çıkmadı. Şimdi Fransız hükümeti, Türkiye’ye içine her pisliğin atılabileceği bir cöp mavnası gibi bakıyor. Ankara’nın ses seda çıkarmaması bu inancı kuvvetlendiriyor."

Elekdağ’
ın uyarılarına başta hükümet hepimiz duyarlılıkla kulak vermeliyiz.

NOT YORUM

Talihsizlik

MECLİS Başkanı Bülent Arınç’ın 23 Nisan şovu Kurtuluş Savaşı’nı veren Meclis’e gösterilmesi gereken saygıya yakışmadı.

Arınç’ın yaptığı konuşma ise talihsizlik filan değil.

Gerçek talihsizlik Arınç’ın demokratik, laik, çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’nin meclisinin başkanı olması.
Yazarın Tüm Yazıları