Asıl sorular

Haberin Devamı

İKİ gündür aynı sorular üzerindeyim:
-Çözüm süreci bitti mi?
-Savaş kalıcı mıdır?
-Bu mücadele sürerken çözüm süreci devam edebilir mi?
-HDP muhatap olmaktan çıkarıldı mı?
-HDP’nin Meclis’teki grubu görmezden mi gelinecek? Dışlanacak mı?
-Bu konuda MHP’nin ne düşündüğü belli, peki AK Parti ve CHP ne düşünüyor...
-Bu gelişmeler koalisyon görüşmelerini nasıl etkileyecek?

CEVAPLAR

Bu soruların cevaplarını bulmak öyle kolay değil.
Dolmabahçe’de masaya oturup deklarasyonda bulunan bir hükümet vardı.
Ne oldu bu arada? HDP hedef haline geldi?
- Öcalan devreden çıktı mı?
Bir süredir PKK’nın Avrupa kanadı ile özellikle Kandil’den çok sert açıklamalar, tehditler geldiğini biliyoruz.
Ne oldu orada?
MİT Müsteşarı Hakan Fidan devre dışı mı kaldı?
Ve en önemli soru:
- Türkiye keskin bir savaşı tercih eder de çözüm sürecinden, demokratik kazanımlardan uzaklaşır mı?
Yoksa güvenliği esas alıp, güvenlikçi kafanın OHAL bakışından uzak kalabilir mi?
Eğer bunu yapamazsa...
HDP’yi siyasi hareketi olarak gören milyonlarca insanı Kandil’in kucağına bırakmak doğru olur mu?
Başbakan Davutoğlu’nun gazetecilerle yaptığı sohbetten anladık ki...
Çözüm sürecinden vazgeçilmiş değil.
Ancak silahı bir pazarlık unsuru gibi kullanan o zihniyete karşı devletin varlığını göstermesi hedefleniyor.
Acaba Kandil etkisi kırıldığında HDP’nin eli rahatlar mı?
HDP de eğer Kandil’in etkisinden çıkıp sivilleşebilirse...
Koalisyonun tabanı daha da genişler mi?
Geçmişe bakınca görüyoruz ki...
Bu mücadele öyle havadan bombalayıp, karadan operasyon yapmakla bitmiyor.
İşte yine aynı şeyi söylüyorum...
İnsani sorunları ‘İnsansız Hava Araçları’yla çözemiyoruz.
30 yıl denedik. Bombaladık. Vurduk. Operasyonlar yaptık. Sonuç ortada.
Arkadaşlar, yine zor bir döneme girdik.
Bu zor dönemi aşacağımız yer yine parlamentodur.
Mehmetçik askeri cephelerde 30 yıldır kahramanlığını gösterdi. Yine gösterir.
Ama asıl olan sivil cephelerin zamanıdır.
O sivil cephenin karargâhı da seçilmiş parlamentodur.
Halk iradesidir.
O yüzden hiç vakit kaybetmeden parlamentonun harekete geçmesi gerekiyor.
Bu savaş ortamı sivil siyaseti hızlandırmalıdır.
Onun adı da koalisyondur.
Bir yandan Kandil’de “savaşı varlık nedeni” haline getirmiş olan kadroyla mücadele edilirken, diğer yandan barış süreci gibi zorlu bir yolu ancak geniş bir koalisyonla götürebilirsiniz.
Yoksa...
Önümüz seçim...

Yazarın Tüm Yazıları