Bir kavganın gülen yüzü

Can Dündar’ın hazırladığı ‘Abim Deniz’, anılar ve belgeler merceğinden Deniz Gezmiş’i yeniden gündeme getiriyor

Haberin Devamı

Deniz Geçmiş’i tanıyan kuşaktanım.


Bir kavganın gülen yüzü

İstanbul Üniversitesi’nin rektörlük katında dolaşırken çok rastladım ona. Tıpkı fotoğraflarda gördüğümüz gibi, etkileyici bir görüntüsü ve kavganın içinde bile her zaman gülen bir yüzü vardı!
68 Kuşağı; umutların yeşereceğine inanan, düşüncelerinin uygulanacağını düşünen, bir kuşaktı.
Bazı dönemlerde bazı adlar vardır ki, bir hareketin simgesi olurlar ve efsaneleşirler. Bir noktadan sonra efsane, gerçeğin önüne geçer ve bazı karışıklıklara sebep olur... Böyle adların hayatlarıyla ilgili her belge, onların kişiliklerine biraz daha ışık tutar ve daha iyi anlaşılmalarını sağlar. Can Dündar’ın hazırladığı ‘Abim Deniz’, anılar ve belgeler merceğinden Deniz Gezmiş’i yeniden gündeme getiriyor.
Kitap;‘Hiç yayımlanmamış mektup ve fotoğraflarla Hamdi Gezmiş’in anıları’ndan oluşuyor. Can Dündar, bu tür çalışmaların usta adı. Anılara, belgelere bir edebiyat tadı vererek kuru anlatımdan uzak bir hal almasını, haliyle çok okunmasını, okuyan herkesi de etkilemesini sağlıyor.
Hiç kuşkusuz aile fotoğraflarını, belgelerini, bilgilerini sakladığı ve bugün bu kitapta yayımlattığı için Hamdi Gezmiş’e de tarih adına teşekkür borçluyuz.

Haberin Devamı


Bizi sen yazacaksın


Mektuplar, tutuklu günlükleri, yalnız Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın değil, o günün sisli, puslu siyasal ortamını verdiği için de ileride o dönemin tarihini yazacaklar için önemli belge niteliği taşıyor.
Mamak’ta harıl harıl savunma hazırlığı yaparlarken, savunmayı ağırlıklı olarak Hüseyin İnan yazıyormuş.
Tam o günlerde; “Deniz, pek onlara karışmıyordu. O günlerde hapishanenin çay ocağında Erdal Öz’le karşılaştı. Onu bir kenara çekip dedi ki: ‘Bu iş idama gidiyor reis... Asacaklar herhalde... Bu, o günkü politik ortama bağlı. Faşizm güçlüyse asar. Politik mücadele veriyoruz. Sınıf mücadelelerinin arttığı dönemlerde yasa masa kalmaz. Bizi sen yazacaksın. Şu anda tek görgü tanığımız sensin. Bizlerden sen sorumlusun. Yaz bizi...’
O günden sonra Hüseyin, mahkeme huzurundaki savunmalarını kaleme alırken, Deniz de Erdal Öz’e tarih huzurundaki tanıklıklarını yazdırmaya başladı.”
Erdal Öz’ün ‘Gülünün Solduğu Akşam’ kitabında bunlar yazıldı. Kızılay’da ANKA Ajansı’nda bir akşam, Hamdi Gezmiş’in koluna giriyor, bakın ne diyor Deniz Gezmiş: “Hamdi bir şey söyleyeceğim. Bu iş dönüşü olmayan bir yola gidiyor, biraz hazırlıklı olmanızda fayda var.”
İdam cezası infaz edilmesin diye başta CHP lideri İnönü olmak üzere birçok kişi Cevdet Sunay’a af talebini iletti.
Bunlar arasında, Pablo Picasso, Louis Aragon, Pablo Neruda, Samuel Beckett, Andre Malraux gibi ünlü sanatçılar da vardı. Anayasa Mahkemesi’ne İnönü müracaat etmişti, mahkeme 5’e karşı 10 oyla kararı iptal etti. Bütün bu mücadeleden sonra 5 Mayıs’ı 6 Mayıs’a bağlayan gece 03.50 olduğunda infazlar tamamlanmıştı.
Belgeler, mektuplar, fotoğrafların ilk kez yayımlandığı bu kitap tarihe not düşüyor!
Not: Perşembe günü Deniz’in annesi Mukaddes Hanım aramızdan ayrıldı. Gezmiş ailesinin başı sağolsun.

Yazarın Tüm Yazıları