Giyim sanayicisinin ‘Zümrüd-ü Anka’sı

Haberin Devamı

Çalışmayı ve üretmeyi çok seviyor. Bir o kadar da disiplinli, kuralcı ve mükemmelliyetçi. Ancak son yıllarda kendisini karşısındakinin yerine koymayı da öğrenmiş. İnsanları üzmemeye çalışıyor. İnanılmaz pozitif. Telefonlarını bile yüksek enerjiyle açıyor. Başına gelen kötü bir olayın dahi olumlu tarafını görmeye çalışıyor. Espritüel. Yüzünden tebessüm hiç eksik olmuyor. Deyim yerindeyse tam bir kahkaha makinesi. Öyle ki, kahkahalarını kayda alıp yurtdışına götüren ve kötü olduklarında dinleyip moral bulan arkadaşları var. Yani bigr anlamda kahkaha ihraç ediyor. Bir şeye takılmak yerine çözüm için çaba harcıyor. Dürüstlük ve samimiyet onun vazgeçilmezleri. Bir yanlışlık varsa çekinmeden söylüyor. Aynı zamanda kararlı, istekli, azimli, ihtiyatlı, plancı, düzen sever, sebatkar, azla yetinebilen, dayanıklı, sorumlu, iyi bir anne, iyi bir eş. Biraz da dik başlı, ihtiraslı ve kötümser. Sıkı çevreci. Greenpeace üyesi. Bu değerleri hayatına da uyguluyor. Çevreyi en az kirletecek nitelikte tüketim yapıyor. Geri dönüşüme çok önem veriyor. İnsan yönetiminde de iddialı. Vücut ve akıl sağlığına dikkat ediyor. Zaman zaman meditasyon yapıyor. Kişisel gelişim kitapları okuyor. Sosyal işlerde de önder. Tekstil mezunu. Küçüklüğünden beri dikişe meraklı. İş dışında Barbie bebeklere kıyafet dikmek en büyük hobilerinden. Bu haftaki konuğum, Mukadder Özden. Ege Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı. Efsaneye göre, Kaf Dağı’na ulaşan 30 kuş, ‘kamil insan’ anlamına gelen ‘Simurg’ (Zümrüd-ü Anka ya da Batı’da bilinen adıyla Phoenix) adını verdiği şirketinde ‘Ozmoz’ markasıyla kadın, erkek ve çocuk giysileri üretiyor. Çoğunluğu kadın olmak üzere 70-80 kişiye istihdam sağlıyor. Kuzey Avrupa’ya ihracat yapıyor. Öyle çok büyük bir firma olmak istemiyor. Kendi koleksiyonlarını kendi markasıyla satabilen bir yapıyı oluşturmayı arzuluyor. Mukadder Hanım anlattı, biz dinledik...

Haberin Devamı

Giyim sanayicisinin ‘Zümrüd-ü Anka’sı

Haberin Devamı

HAYAT FELSEFESİ
Topluma yararlı ve örnek bir insan olmak.

OTOMOBİL
Otoparkçı dostlara minnettarım

* İlk arabam Renault Flash’tı. Spin atmak için birebir. Alsancak Stadı’nın virajında bir kez başardım. Şimdi Opel Vectra’m var.
* İyi bir sürücü olduğumu düşünüyorum. Şehir içinde daha iddialıyım. Bir keresinde el frenini çekip arabamdan indim, yolu tıkayan bir beye, “İsterseniz yardımcı olayım” dedim ve park edip yolu açtım. Çok keyif aldığım bir anımdır. Malum, genelde beyler hanımlara yardımcı olurlar. Otopark ve otoparkçı telefonları telefonumda kayıtlıdır. Zira, otomobilimi yolda bırakıp toplantıya koştuğum çok olur. Otoparkçı dostlarıma minnettarım.
* Bir araba alırken öncelikle bütçeme bakarım. Biraz ciddi renk olsun isterim. Otomatik vites işime gelir. Vitesle sorunum yok ama otomatik viteste zihinsel ve bedensel olarak daha özgür oluyorum.

BESLENME
Aslında Ayurvedik yaşıyorum

Haberin Devamı

* Genelde güne ıslatılmış cevizle başlarım. Şimdi alkali beslenme kuralları çıktı, bademe ağırlık veriyorum. Klasik ama zengin kahvaltı yaparım. Bazı değişik alışkanlıklarım da var. Balı tarçınla karıştırıp yerim mesela. Genelde çok tahıllı ekmek tüketirim. Mutlaka da kızartırım. Menümde omlet çeşitleri hep vardır. Peynir olmazsa olmazımdır. Bir saplantımda, yumurta ve siyah zeytin ikilisini çok severim. Renkli sofradan keyif alırım. Gıdaların renkleri ile servis kabını kontrast seçerim. Mesela domatesi yeşil ya da sarı kapta servis ederim.
* Öğlenleri genelde işte yerim. Çok zamanım olmuyor. Ama protein ya da sebze ağırlıklı tercih ediyorum. Besin değerlerine önem veririm. Uzun yıllar çok yoğun çalıştım. Çaylarım, kahvelerim hep soğurdu. Bir gün baktım çay servisinden hanım başımda nöbet tutuyor. ‘Ne oldu?’ dedim. ‘Bu çayı bari keyifle içesin diye’ dedi. Onlar beni benden daha çok düşünürlerdi. Bunun nedenini de daha sonra öğrendim. Tibetliler buna ‘pitta beden tipi’ diyorlar. Bu tipler iş bitene dek yemez içmez, mola vermez.
* Akşamları iş yemekleri dışında evde dikkatli olmaya çalışıyorum. Tatlıyı çok sevdiğim için mutlaka tüketiyorum. Beni sakinleştiriyor.
* Kuru meyvelere bu ara çok yer veriyorum. Kuru dut, besni üzümü, hurma, kestane favorim. Yazın da dondurma. Baklava vs tamamen bıraktım, eve girmiyor. Gazlı ve şekerli içecekleri de... Sadece zero kola içiyordum, onu da bir ayurvedist dostum sayesinde çok çok azalttım.
* Ara öğün olarak ise sadece şekersiz çay ve iki fincan kahve.
* Genelde yememeye çalışıyorum. Aslında Ayurvedik yaşıyorum. Ruh ve beden halime göre seçim yaparım. Yorgun ya da gerginsem çorba, sıcak tencere yemekleri ya da kırmızı et tercih ederim. Öfkeli ya da gergin isem mayalı gıdaları, ekşi ya da acı gıdaları hemen azaltırım.
* Normalde sevmediğim yemek yok gibi. Yıl boyunca erişebildiğimiz tüm gıdalardan en az bir kez mutlaka yerim. Şifasına inanırım. Bamya, enginar, bakla, kızılcık, muşmula, boza, iğde gibi çok yaygın tüketilmeyen gıdalar bunlar. Yerel ve geleneksel yöntemlerle işlenmiş gıdalar her zaman ilgimi çeker. Zaten şimdi alkali beslenmeyi uygulamaya başladım. Bakıyorum ki 40 yıl önce daha doğru yaşıyormuşum. Ama bu doğruların gerekçesini insanlar öğrenmemiş ve yeni nesilleri eğitememiş. O nedenle modern zamanların tüketim alışkanlıklarıyla kolayca vazgeçilmiş.
* Mutfakla aram fena değil. Çocukken annenim günlerine yaptığım özel yiyeceklerim vardı. Şimdi ara sıra oğlumun hatıralarında mutlu anılar olsun diye yemek yapıyorum. Genelde yardımcımız hazırlıyor. Buna rağmen geçenlerde bir çorba kitabı aldım. Zamanım yok ama umudum var herhalde. Biraz ironik bir durum. Salatalarım çok iltifat alır. Yağ-limon-tuz sosunu birlikte karıştırdığım için lezzeti her kısmında aynı oluyor. Sırrı burada. Ege mutfağının çoğunu da iyi yaparım.

Haberin Devamı

Giyim sanayicisinin ‘Zümrüd-ü Anka’sı

MEKAN
Garsonları da kibar olmalı

* Artık sadece sessiz ve garsonları kibar olan mekanları seviyorum. Panik havasındaki servisten çok rahatsız olurum. Bilindik isimlerin yanında lezzetlerini ya da servisini sevdiğim yerler Kordon’da Ümitköy Balıkçısı, Alsancak’ta Venedik Pizza, Karşıyaka’da Stockholm, Levent Marina’da Tuval ve Sipari, ayrıca Mavişehir Kaptan ve Kırçiçeği. Ferah, temiz, dingin, yemek kaliteleri iyi.

SPOR
Üyeyim ama nadir gidiyorum

* Maalesef spor yapamıyorum. Uzun yıllardır bir kulübe üyeyim ama henüz zaman olarak özgürlüğümü ilan edemediğim için çok nadir gidebiliyorum. Sadece fitness ve spa bölümünde dinlenme amaçlı yararlanıyorum. Takım tutmuyorum ama Karşıyaka, Akhisar ve Bucaspor’la tüm kadın külüplerinin uluslararası başarılarından mutlu oluyorum. Spor kulüplerinin toplumsal konulara sahip çıkmasından ve dayanışmalarından da hoşnutum. Yıllar sonra deniz sporlarına ilgi duymaya başladım. Aslında toprak burcuyum. Son yıllarda su burcu gibi eğilimlerim olmaya başladı, hayırlısı!

Haberin Devamı


TATİL
Bayramlar en iyi tatillerim

* Bu konuda çok başarısızım. Dini bayramlar en iyi tatillerim. Herkes tatilde olduğu için aklım işte kalmıyor. Birkaç günlük kısa kaçamaklarla idare ediyorum. Su ve deniz olan yerleri seviyorum. Yurtiçinde sosyal gelişmiş yerler hoşuma gidiyor. Alkol fazla almam ama içki kısıtlaması olan yerde tatil yapamam. Kısıtlanmak hoşuma gitmez. Arkeolojiyi severim. Büyük uygarlıkların yaşandığı ören yerlerinde olmaktan heyecan duyarım. Bence tatil huzur, keyif, ailenin bir arada olması demek.

HOBİ
Barbie’lere kıyafet dikerim

* En büyük hobilerim el sanatları ve moda. 10 yaşında başladım. Çok şey yaptım. Hala zaman zaman Barbie bebeklere kıyafet dikerim.
* Kişisel gelişim kitaplarına bayılırım. Teen age dönemimde çok roman okudum. Sonra fazla realist tavır içine girdim. ‘Zaten zaman kısıtlı, roman fantazi dünyasıdır, zaman kaybı’ diye düşünerek uzaklaştım. Ama şimdi farklı düşünüyorum. Roman ve hikaye sağlıklı zihinler, üretkenlik ve mutluluk için çok önemli.
* Müzik hayatımda çok önemli. Rock ve klasik en çok sevdiklerim. İkisi beni motive ediyor. Enstrüman yeteneğim var ama modanın yanında ikinci planda kaldı. Sürekli şarkı söylerim, her yerde. Bazen ellerimi şıkırdatarak ritim tutarım. Direksiyon başında, kırmızı ışıklarda bazen yandaki araçtakilerle göz göze geliriz. Bana şaşkın şakın bakarlarken denk gelirsek, onlara gülümseyerek selam veririm. Onlar da ben de gülen yüzlerle yolumuza devam ederiz.
* Sadece bana rehberlik eden kitapları biriktiriyorum. ‘Bir Çift Yürek’ kitabını okuduktan sonra da sahiplenmekten vazgeçtim, deneyim biriktirmeyi tercih ediyorum. Sürekli bir şeyler öğrenmek için fırsatlar yaratıyorum. Bunları da hayatıma adapte ediyorum. Simurg’u kurmadan önce bir haftamı ayırdım, günde 10 saat NLP kursuna gittim mesela. Bunların insana çok yararı oluyor. Örneğin telefondaki sesten, karşımdaki kişiyi görmesem dahi, kişiliği, kültürü hakkında bir fikir edinebilirim. Sözcüklerimi, konuşma hızımı, ses tonumu ayarlayabilirm. Amaç doğru iletişim ve istediğim sonuca ulaşabilmek. Bir gün oğlum küçükken bir konuda tartışıyorduk. O kendi fikrini uygulatmaya çalışıyordu doğal olarak. Ben de karşı görüşlerle kendi düşüncelerimi kabul ettirmeye... Bir süre sonra bana dedi ki: ‘Sakın konuşma, hatta elini dahi bana sürme, reiki meiki verirsin.’ Çok güldüğüm bir anımdır. Ama küçücük yaşı ile beni öyle doğru analiz etmiş ki, ben ne yapar eder kendi fikrimi kabul ettirim diye bir önyargısı var. Aslında burada vermek istediğim bir mesaj da var. Doğru, yani kanuna, ahlaka uygun, herkesin yararına bir düşünceniz varsa kararlı olmak gerekir, vazgeçmeden gerçekleştirmek için her şeyi yapmak gerekir. Bazen ikna edemediğiniz bir kişi varsa hiçbir şey yapamiyorsanız bile ‘Siz bilirsiniz, sorumluluğu da sizindir’ deyin. Er ya da geç ya fikri değişir ya da sizin görüşünüze de yakınlaşır. Bu bile önemli bir kazançtır.
* İzmirli ile konser dinlemek bir zevk. Sinerjisi yüksek oluyor. Sanatçıya saygı çok iyi. Son yıllar yüksek tansiyonlu geçiyor. O nedenle sinema ve tiyatroda komediye öncelik veriyorum. Siyasi mizah ölmek üzere zaten.

Giyim sanayicisinin ‘Zümrüd-ü Anka’sı

KARİYER
Hala bir nevi fahri öğretmenim

* Babam bankacıydı. Aynı yerde 4 yıl yaşamak lükstü. Hayatımda en uzun yaşadığım şehir İzmir. Elazığ, Ödemiş, Tire, Akhisar ve İzmir’de okudum. Akhisar Lisesi’ni bitirdim. Adını değiştirdiler, ‘Çağlak Anadolu Lisesi’ yaptılar. Şikayetçiyim ve geçmişimizi geri istiyorum.
* Ege Üniveristesi Tekstil Mühendisliği mezunuyum. İlk tercihimdi. Severek okudum. Güzel anılarım var. Eşim de sınıf arkadaşım. Seneye mezuniyetimizin 30’uncu yılını kutlayacağız.
* Benim sadece 7 ay süresince bir müdürüm oldu. Ondan sonra hep direkt patronlarıma bağlı çalıştım. 21 yaşında üretim sorumlusu, 31’imde genel müdür, 41 yaşında da patron oldum. 4 yıldır da kendi şirketimde imalat ve ihracat yapıyorum.
* Çok çalışkan, öğretmenlerin gözdesi bir çocuktum. Aileme özel teşekkür yazıları yazılırdı. Çok kez ödüllendirildim. Tekstil hem çok popülerdi, hem hobimdi. Onu seçtim. İstesem doktor olmaya yetecek puanım vardı. Ama istemedim. Pişman da değilim. Öğretmenliğe de çok yatkınım. Yıllarca arkadaşlarımı çalıştırdım, sınıf geçmelerine yardımcı oldum. Şimdi de etrafımdaki herkesle bildiğimi paylaşıyorum. Bir nevi fahri öğretmenlik yapıyorum. En son projem de personelime trafik kursu vermek. Hem kurallaı yeniden hatırlatmak, hem de kendi yöntemlerimi onlara anlatarak seri, hatasız, sorunsuz sürüş yapmalarını sağlamak. Trafikte haklı olmak insanı mutlu etmez ama kaza yapmamak, trafikten kolayca sıyrılıp hedefine hızlıca ulaşmak çok mutlu eder.
* 14-15 yaşlarında şile bezi elbiselere dantel ördüm. Parasıyla da anneme anneler günü hediyesi aldım.
* Çok sosyal bir kişiliğim var. Çocukken evde partiler düzenlerdim. Üniversitede sosyal komitede çalıştım. Daha sonra dernek etkinliklerim başladı. Yaklaşık 20 yıldır Soroptimist International’a üyeyim. 15 senedir de Greenpeace üyesiyim. TEMA’nın İzmir’de yapılanmasında da çalıştım. Tema rozetimi Hayrettin Karaca’nın elinden aldım. Çevreyle ilgili konulara ilgiliyim. Ege Üniversitesi Mezunlar Derneği’nin kurucu üyesiyim. 10 yıldır EGSD’nin yönetimindeyim. Şu an başkanlığını yapıyorum.

GÜNE BAŞLANGIÇ

Ya çalışır ya da kitap okurum

* 22.00-23.00 gibi yatarım, en geç 07.00’de kalkarım. 08.00’de de evden çıkarım. Bazen erken kalkıp çalışırım ya da kitap okurum. Günüm işte ve dernek faaliyetlerinde geçiyor. Aileme, akrabalarıma ve arkadaşlarıma zaman ayırırım. Çok sıkmam ama ilgisiz de bırakmam.
* Gün boyunca kendi işime ve dernek işlerime zaman ayırırım. Bu konuda dengeli olmaya çok özen gösteriyorum. Ama Türk toplumunda liderlik çok önemli. Lider, planlı, üretken ve disiplinli ise topluluğu da başarılı oluyor. O nedenle proje üretmek istiyorsa daha fazla efor sarf etmesi gerekiyor. Bu da ister istemez kendi işinden kayıp demek. Ben büyüklerimin uyarılarını, önerilerini sürekli aklımda tutarak bu dengeyi korumaya çalışıyorum. Telefonları, bilgisayarları maksimum oranda kullanarak hızlı iş yapmaya çalışıyorum.

MODA
Yüzüme de tebessüm giyiyorum

* Önceki yıllarda çok cesur ve yenilikçi giyinirdim. Şapka gibi aksesuvarlar kullanırdım. Dekoltenin her türlüsünü giydim. Şimdi meclise uyacak şekilde estetik olmaya gayret ediyorum. Çocukluğumdan beri yarı klasik ya da klasik giyinmeyi sevdim. Hep yaşıma uygun giyindim. Mini, midi, maksi... Her şey var. Giyime çok para harcadım. Hala da giysi için paraya acımam.
* Beyaz tenimle en çok uyuşan renk, beyaz... Lacivert, siyah, kırmızı, pastel ve toprak tonları severim. Sarı, yaprak yeşil, mor çok kullanmam. Takıda da beyaz tercih ederim.
* Eşarp çok kullanırım. Hazır giyiniyorum. İnce ve dökümlü kumaşları tercih ediyorum. Beli oturan empire waist elbiseler olumlu tepki alıyor. Capri pantolon bana yakışmıyor. Yıllar önce bir alışkanlık edindim, iltifat almadığım detayları hayatımdan elerim. Bir beğeni listem oluştu. Bunları uyguluyorum. Sonuç genelde iyi. En son olarak yüzüme bir tebessüm giyiyorum. En çok iltifat da ona gelir.

TEKNOLOJİ
3 boyutlu yazıcı istiyorum

* Teknolojiyle aram mükemmeldir. ‘Peşinden koşturuyorum’ diyebilirim. Şu anki hedefim ilk fırsatta 3 boyutlu yazıcı sahibi olmak. Facebook ve Twitter’da başından beri varım. Çok yararını görüyorum.

SEVİMLİ DOSTLAR
Kedi ve su kaplumbağam var

* Bir kedimiz, bir de su kaplumbağamız var. Kedimiz 9, kaplumbağamız 8 yıldır bizimle. Hayvanlar çok akıllı. Kedimizin dostluğu çok değerli.

Giyim sanayicisinin ‘Zümrüd-ü Anka’sı

ASTROLOJİ
Oğlağım, aklıma geleni yaparım

* Oğlak burcuyum. Aklıma geleni en kısa zamanda ve mutlaka yaparım. Kimse engel olamaz. Astrolojinin bilim olduğuna inanıyorum. Ama çok yakından takip edemiyorum. Terazi burcuyla aram çok iyi. Oğlumu da terazi burcu doğurdum. Eşim ve kadim dostlarımın çoğu da terazi. Çalışkan, güvenilir, kararlı, istekli, azimli, ihtiyatlı, disiplinli, plancı, esprili, düzen sever, sebatkar, azla yetinme, dayanıklılık, sorumlu, iyi eş, iyi anne, eğilmez, dik başlı, ihtiraslı, kötümser kısımları bana uyuyor. ‘Her zaman karamsar, yalnızlık meraklısı’ dense de ben öyle değilim. Ancak kendi hedefim için yanımdakileri hala zorlarım. Kendimi de çok yorarım. Ama zamanla insan kendini değiştiriyor. Çünkü çok mükemmeliyetçiydim. Vazgeçtim. Son yıllarda kendime eklediğim en önemli özellik karşımdakini gerçekten olduğu gibi kabul etmek. Kendi standartlarıma göre davranmalarını beklememek.

KİMDİR?
Adı: Mukadder Özden
Doğum yeri: Akhisar
Eğitimi: Ege Üniveristesi Tekstil Mühendisliği
İşi: Ege Giyim Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı, Simurg firmasının kurucusu.
Medeni durumu: Mahir Özden’le evli. İYTE Kimya’da okuyan 18 yaşında Mert adında bir oğlu var.

Yazarın Tüm Yazıları