Esmeralda geliyor

Eskiden ne hava atılırdı, Londra’ya, Paris’e, New York’a gittik de şu müzikali, şu şovu izledik, şöyle güzeldi, böyle şahaneydi diye...

Haberin Devamı

Artık gerek yok, çünkü o gösteriler orijinal prodüksiyonlarıyla Türkiye’deler.
Şöyle ki...
Mekan; Zorlu Center PSM.
22 Nisan-4 Mayıs arasında toplam 16 gösteri.
Müzikal; Victor Hugo’nun eserinden uyarlanmış, ilk yılında en çok bilet satışı yapan prodüksiyon olarak Guinness Dünya Rekorları Kitabı’na girmiş, Belle şarkısı ortalığı kasıp kavurmuş Notre Dame de Paris.
İngilizce uyarlaması Titanik’in en bilinen şarkısı “My Heart Will Go On”un söz yazarı Will Jennings tarafından yapılan Notre Dame de Paris müzikali, tüm dünyada oynayan tek orijinal prodüksiyonla haftaya İstanbul’da.

Örümcek Adam ağlarını örüyor

25 Nisan gelse de izlesek dediğimiz film İnanılmaz Örümcek Adam 2’nin yepyeni ve aksiyon dolu fragmanı yayınlanınca iştahımız daha da kabardı.
Geçen hafta sonu Londra’da yapılan galasından sonra gelen eleştirilerle de beklentiler tavan yaptı.
Yavan sayılabilecek önceki Örümcek Adam filmlerinin aksine yüzde 83 olumlu yorum geldi filmle ilgili.
Yeni filmde Peter Parker rolünde Tobey Maguire’ın yerine Andrew Garfield’ı izleyeceğiz.
Mary Jane Watson rolünde ise Kirsten Dunst yerine Emma Watson olacak.
Filme aksiyon ve heyecan katacak kötü adam Electro olarak da Jamie Foxx çıkacak karşımıza.
Fragmana bakılırsa ilk filmde az bulduğumuz aksiyonu buraya saklamışlar gibi görünüyor.
Az kaldı az.
Haftaya salı filmin basın gösterimi olacak, gördüklerimi size yazarım.

Haberin Devamı

Otopark ve vale soygunu

İnsan bir günde otopark ve valelere ne kadar para ödeyebilir?
Geçtiğimiz salı günü yaşadıklarımı yazıyorum size.
Sabah Kanyon’da yarın vizyona girecek olan Kiralık Aşk (Fading Gigolo) filminin basın gösterimi vardı.
Geç kaldığım ve Kanyon’un otoparkının daha sabahın köründe çalışanlar, vale ve özel şirketlere ayrılan yerler dolayısıyla dolu olduğunu bildiğim için arabayı valeye verdim.
Çıkışta 15 TL’yi verip ayrıldım Kanyon’dan.
İstikamet bu pazar Hürriyet Kelebek’te okuyacağınız Peker Açıkalın röportajı için Kuzguncuk Çınaraltı Kahvesi’ydi.
En yakındaki otoparka bıraktım arabayı.
10 TL tuttu park ücreti.
Oradan Nart’taki HAÇİKO toplantısı için yeniden karşıya geçtim.
Otopark ücreti 10 TL’ydi.
Spor yapmak için Levent Tenis Kulübü’ne gittim, çıkışta neyse ki 5 TL aldılar.
Akşam Edition Otel Billionaire Club’da Fashion TV’nin muhteşem ödül töreni vardı.
Arabamı alırken ödediğim vale ücreti de muhteşemdi; 30 TL.
Seray’la (Sever) buluştuk çıkışta, Bebek Lucca’ya gidip iki laf edelim dedik.
Günün bu son durağında arabama binerken valeye 20 TL veriyordum.
Toplayalım; 90 TL!
Böyle gitse, ki bu tempodaki biri için gidebiliyor, ayda 2 bin lirayı geçer otopark ve vale ücretleri.
Bu durumda şoför tutmak mantıklı ama o da bana araba içindeki özel alanıma tecavüz gibi geliyor, ne bağırarak şarkı söyleyebiliyorsun, ne telefonda dedikodu yapabiliyorsun.
İşte bu nedenle şoförü bir kenara bırakıp, otopark parası vermemek için bulunan çözümler geldi aklıma.
Ama onlarda da sorun vardı.
10 TL vermemek için tur üstüne tur atarsın, 20 TL benzin yakarsın.
Olur olmaz yere park edersin, araban çekilir, 10 katı ceza ödersin.
Kısacası araban mı var derdin var dedim sonunda.
Kökten çözüm arabayı satmak ya da İstanbul’dan kaçmak galiba.

Yazarın Tüm Yazıları