AYM kararı

ANAYASA Mahkemesi’nin HSYK Kanunu hakkında verdiği karar, hukuk tarihimizin en önemli kararlarından biridir, çünkü kuvvetler ayrılığı ve yargı bağımsızlığı gibi çok tartışmalı konulara büyük ölçüde aydınlık getirmiştir.

Haberin Devamı

Mahkemeye başvuran CHP, iktidarın şubat ayında çıkardığı HSYK Yasası’nda toplam 42 maddenin, ibarenin ve kelimenin iptalini istemişti. Yüksek Mahkeme bunlardan 29’u hakkında CHP’nin iptal istemini reddetti... 13 maddeyi, ibareyi ve kelimeyi ise Anayasa’ya aykırı bularak “iptal” etti.
Mahkeme kararını özetlemek bile buraya sığmayacağı gibi, bir köşe yazısını çok teknik hukuk terimleriyle doldurmanın da anlamı yok. Sadece kuvvetler ayrılığı ve yargı bağımsızlığı bakımından son derece temsili nitelikte gördüğüm bazı hususları sizinle paylaşacağım.

TEFTİŞ KURULU

İptaller içinde en önemlisi, hâkim ve savcıları denetleyen Teftiş Kurulu’yla ilgili olanlardır. Hâkim ve savcılara müfettiş gönderilmesi ve müfettişin siyasi davranabileceği endişesi, yargı üzerindeki en ağır baskı mekanizmalarından biridir. Yargı bağımsızlığı bakımından hayati bir konudur.
İktidarın şubat ayında çıkardığı yasada, Teftiş Kurulu başkan ve yardımcılarını HSYK Genel Kurulu’nun seçmesi usulüne son verilmiş, bunları Adalet Bakanı’nın ataması hükmü getirilmişti!... Dahası, Teftiş Kurulu başkanının bakana karşı sorumlu olması hükmü konulmuştu!... Ve dahası, hâkim ve savcıları denetleyecek olan müfettişlerin “Bakan tarafından verilen görevi yapması” diye bir madde de eklenmişti yasaya!
Hâkim ve savcılar hakkında yapılan inceleme ve soruşturma sonunda “takipsizlik” (bir bakıma aklanma) kararı verilmesi de bakan oluruna bağlanmıştı!...
Bu düzenlemelerdeki “Bakan emrinde adalet müfettişleri” görüntüsünün hâkim ve savcılar üzerinde nasıl bir baskı oluşturacağını anlatmaya gerek bile yok. Benim de bu sütunda en çok eleştirdiğim maddeler arasında bu düzenlemeler bulunuyordu.
Anayasa Mahkemesi çok doğru bir kararla bunların hepsini iptal etti.

Haberin Devamı

DİĞER İPTALLER

Şubat ayında çıkarılan yasaya göre, HSYK üyeleri hakkında adli veya disiplin soruşturması açtırmak gibi ağır bir yetki bakana verilmişti... HSYK’daki dairelerde hangi üyelerin çalışacağına karar verme yetkisi de Genel Kurul’dan alınıp bakana devredilmişti... Daire başkanlarının ve tetkik hâkimlerinin seçiminde de Genel Kurul’un yetkileri kısıtlanıyordu...
Bakan istediği zaman HSYK’yı olağanüstü toplantıya çağırabilecekti.
Mahkeme doğru bir kararla bunları da iptal etti.
HSYK’ya üye seçimi 11 bin hâkim ve savcı tarafından yapılır. Bu seçimlerde “tek adaya tek oy” verilmesi usulünü Anayasa Mahkemesi uygun buldu; böylece “liste usulü”nü zorunlu hale getiren eski yanlış kararını düzeltmiş oldu. Artık HSYK seçimlerinde “liste”ler değil, “kişi”ler yarışacak. Bunu da isabetli buluyorum.
Yeri geldikçe Yüksek Mahkeme’nin diğer “ret” ve “iptal” kararlarını bu sütunda ele alacağım.

BUNDAN SONRA

Haberin Devamı

HSYK Kanunu ile, kurumda çalışan bütün müfettişlerin, tetkik hâkimlerinin ve tüm personelin görevine son verilmiş, “toptan tasfiye” yapılmıştı. Anayasa Mahkemesi “toptan tasfiyeye”yi iptal etti. Fakat iptal kararları geçmişe yürümez, zaten yasanın bunu bilerek çıkarıldığını sanıyorum. İdari yargı yolu düşünülse de çok eleştirdiğim konulardan biri buydu. (Hürriyet 24 Ocak)
Mahkemenin HSYK’daki “toptan tasfiye”yi iptal eden bu kararı, Milli Eğitim’de öngörülen toptan tasfiyenin iptali için de “emsal” olabilir mi? Gerekçeli kararı görmeden bir şey diyemem.
Diyeceğim şudur; Türkiye’de ciddi hukuk sorunları var, fakat aynı zamanda çok şükür ki bir evrensel hukuk var, evrensel hukuka bağlı yargıçlar var.

Yazarın Tüm Yazıları