İzmir’in kahve kokusu dünyayı tiryaki yapıyor

BU öykünün iki kahramanı var. Biri, hayatını önce Almanya’da, daha sonra Türkiye’de kahve çuvalları, çekirdekleri, makineleri ve kokuları arasında geçiren Yakup Dabak... Diğeri ise yıllardır mekanların lezzetlerine lezzet katan tasarımıyla adından söz ettiren mimar Sevim Oktay.... Kahve sevdalısı bu ikili, 2009’da güçlerini birleştirdi ve Coffeemania’yı kurdu. Franchise modeliyle büyümeyi tercih eden markanın kurucuları Dabak ve Oktay, 40 mağazaya ulaşmış durumda. Hedef bu sayıyı yıl sonuna kadar 50’ye çıkarmak. Geçtiğimiz yıl yurt dışına da açılan Coffemania’nın Malezya’da iki şubesi var. Üçüncü ise yolda. Yakup Dabak ile Sevim Oktay’ın bu yıl hayata geçirmeyi planladıkları iki projesi daha bulunuyor. İlki Balkan mutfaklarından oluşan Somun Arası. Diğeri de tamamen kahvenin yer alacağı 1551... 2017’ye kadar Somun Arası için 30, 1551’de ise 50 mağaza açılması planlıyor...
Almanya’da garson olarak sektöre ilk adımını atan ve zamanla kendi iş yerini açan Yakup Dabak, hem kahve, hem de gıdada önemli işlere imza atar. Ama çocuklarını Türkiye’de büyütme isteğiyle 2004’te İzmir’e gelir. İlk başta ulusal bir kahve zincirinin Ege Bölge bayiliğini alır. 2006’da ise bugün yine ulusal marka olan bir firmanın kuruluşuna imza atar. Bu süreçte şimdiki ortağı olan So Mimarlık’ın kurucusu mimar Sevim Oktay ile tanışır. 2009’a gelindiğinde de kahve sevdalısı bu ikili, yeni bir markayı yaratmak için kolları sıvar ve kahve tutkusu anlamına gelen Coffeemania’yı kurar.

Mağaza sayısı 50 olacak
‘Kahve dendiğinde akla gelen ilk marka olmayı hedefliyoruz’ diyen Yakup Dabak, ilk şubelerini İstanbul’da açtıklarını söyleyerek, şu bilgileri verdi:
“Şu anda bayi sayımız 38’e ulaştı. İki tanesi de çok yakında açılacak. Böylece 40’a ulaşmış olacağız. Aslında her ay bir mağaza açıyoruz. Yıl sonuna kadar ise mağaza sayımızı 50’ye çıkarmayı hedefliyoruz. Tamamen franchise modeliyle büyüyoruz. Bir mağazamız olsun istemedik. Bayilerimizle mutluyuz. İzmir’de sadece 120 bin dolaylı misafirimiz var. İlk başladığımız yıllarda ağırlıklı kahve menüsü vardı. Ama daha sonra menüye tatlı ve yemek çeşitlerini ekledik. Kahveyi kendimiz üretiyoruz. Yemek çeşitlerimizi ise Esas Holding’den dondurulmuş alıyoruz. Biz formüllerini veriyoruz. Onlar da bizim için üretiyor.”

ÖZEL TATLAR 1551’DE

1551’in özel konseptli bir marka olacağını anlatan Yakup Dabak, şöyle konuştu:
“Burada en iyi kahveyi arayanlarla buluşmayı hedefliyoruz. Bunun için çalışıyoruz. Şimdi de kahve konusunda dünyanın en iyisi olan ve birçok şampiyonlukları bulunan Almanya’dan Beşir Bey’i bünyemize katıyoruz. Üretimi ona emanet edeceğiz. 1551’de geleneksel ve özel tatlar yer alacak. 1551’de açacağımız mağazalar tamamen bize ait olacak. Orada bayilik vermeyeceğiz ve 6 ayda ilk mağazamızı açmayı planlıyoruz. Adını kahvenin ticari olarak satıldığı tarihten alan 1551, mayıs ayında internet ortamında satışa başlayacak. Türkiye’nin her yerinde iyi kahve arzusu olanlara online satış yapacağız. Burada da paketlerin üzerinde nesli tükenmek üzere olan hayvanların fotoğraflarını kullanacağız.”

SIRA DIŞI BİR LEZZET GELİYOR

Coffeemania’nın yanı sıra bu yıl hayata geçecek olan bir diğer marka ise Somun Arası... Burada bize yakın olduğu düşünülen Balkan mutfağından özel tatlar yer alacak. Yakup Dabak’ın ifadesiyle, ‘sıra dışı bir lezzet durağı’ olmaya talip. İlk şube ise yakında İzmir’de açılıyor. Burada hedef ise 2 yıl içinde 30 bayiye ulaşmak. Burada da yine Coffeemania’da olduğu gibi tamamen franchise modeliyle büyücek. Yakup Dabak, “İlk bayiliğimizi verdik. Tabi şu an ortada hiçbir şey yok. Ama geçmişteki referans ve deneyimlerimizle bunu yapıyoruz. Coffeemania’da böyle yaptık. Biz bir yerde fikir satıyoruz” diyor.

MALEZYA’DA 3 ŞUBE

Yurtdışı açılımını geçtiğimiz yıl Malezya’da açtıkları iki mağaza ile başlattıklarını anlatan Yakup Dabak, bu ülkeye master franchise verdiklerini ve üçüncü mağazanın ise yakında açılacağını paylaştı. Yurt dışından yoğun bir talep aldıklarını ifade eden Dabak, bu alandaki çalışmalar hakkında şöyle konuştu:
“Ortadoğu’dan Avrupa’ya kadar birçok yerden talep var. Ama biz onları biraz bekletiyoruz. Belirli bir olgunluğa ulaşmadan buralara mağaza açmak istemiyoruz. Ama 2015’te Ortadoğu ve Balkanlar’da mutlaka olacağız. 5 yıl içinde Balkanlar’da 45 mağaza açmayı hedefliyoruz.”

KAHVEHANE KAFEYE DÖNÜYOR

Yakup Dabak, kahve sektörünün geleceğinin parlak olduğunu söylüyor. Nedeni ise bugün Almanya’da kişi başı kahve tüketimi yıllık 160 litre civarında iken, bizde sadece 20 litreymiş. Dabak, “Sektör çok bakir. Ama artık kahvehaneler yavaş yavaş yerlerini cafelere bırakıyor. Anadolu’daki meşhur pastaneler bile formatlarını değiştirmeye başladı. Tüketim alışkanlıkları değişiyor. Artık ev dışında daha fazla tüketir olduk. Bütün bunlar üst üste koyduğumuzda pazar, keyifli büyüyor. Krizlerden de pek etkilenmiyor. Doğuş Grubu’nun da bu alana yatırım yapması sektörün durumunun gösteren güzel bir gelişme” diyor

TALEP BÜYÜK

“Coffeemania’nın franchise bedelleri hakkında da bilgi veren Yakup Dabak, 200-300 metrekarelik bir dükkanın maliyetinin 500-600 bin TL’ye mal olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:
“Bunun nakde dönüşü, 18-24 ay arasında. Ama bu lokasyona göre 8 ay da olabilir, 36 da. İzmir’de günlük cirosu 5 bin lira olan bayimizde var, 60 bin lira olan da. Burada, lokasyon, fiyat ürün dengesi ve kaliteli personel çok önemli. Biz de tüm detayları düşünerek onların kar etmesi için çalışıyoruz. Şu anda yoğun bir talep alıyoruz. Haftada en az 10 bayilik talebi geliyor. Ama ince eleyip sık dokuyoruz. Şu anda 600-700’e yakın bayilik talebi bekliyor. Kalitelerini koruyarak sağlıklı büyümek istiyoruz. Bu yüzden de bayi adayı ve lokasyon konusunda çok seçiciyiz. Türkiye’nin her yerine eşit hizmet veriyoruz. Dolayısıyla bizimle çalışacak tüm bayilerimizin de en az bizler kadar kahve sevdalısı olmasını ve Coffeemania markasını daima doğru temsil etmelerini bekliyoruz” diyor.

ÖNCÜ OLDU

Yakup Dabak, aslında İzmir’de kahve sektörünün gelişiminde büyük bir payı var. Önce bölge bayiliği sonra ise ulusal bir marka yaratması ve ardından da Coffeemania’yı kurması bunun en güzel göstergesi. Yakup Dabak, “2004’te Ege’nin gündemine ben soktum kahve zincirlerini. Ve bugün çıkan onlarca marka da bunun göstergesi. Benim hedefim sektörde öncü olmak. Bunu da başardığıma inanıyorum. Kıyafetlerimizi bile taklit ediyorlar. Biz bu sektörün otoritesi olmak istiyoruz. Kırk yıl hatırı olan özel bir içecek üretiyoruz. Bizim ana işimiz kahve” diyor.

ÇAYIN TAHTINA TALİP

* Kahvenin bağımlık yapan ama sağlığa faydası olan ender ürünlerden biri olduğuna dikkat çeken Yakup Dabak, özellikle, Türk kahvesi, filtre kahve ya da espresso bu anlamda kanıtlanmış faydaları olduğunu söylüyor.
* Bugün mağazalarında kahvenin yanında Türk insanın olmasa olmazı çayın da yer aldığını anlatan Dabak, ama bir gün kahvenin çayı tahtından indireceğini, bunun büyükşehirlerde başladığını aktarıyor.
* Personelden lokasyona ve dekorasyona kadar her şeyi kendilerinin planladığını söyleyen Yakup Dabak, anahtar teslim bayilik verdiklerini söylüyor.