Müşahitlerden gelenler...

Tonlarca izlenim, görüş geldi.

Haberin Devamı

Hepsi benim için değerli. Çok şey öğrendim yazdıklarınızdan. Teşekkür ederim. Gelin bugün hep birlikte müşahit deneyimlerine kulak verelim...

1-‘Ampul’e basmış, geçerli ‘Altı Ok’a basmış, geçersiz!

... Güngören malum, AK Parti’nin kalesi.
Görevli sandık başkanı, CHP temsilcisini dışarı atmış. Masada CHP’li kimse yok.
Büyükşehir oyları sayıldı, 147 çıktı.
Biri itiraz etti, “Hayır, 148!” dedi.
Tekrar saydılar, 155 çıktı oylar, iyi mi?
Bu kez, ben itiraz ettim.
Sandık başkanı, “E yeter, bir daha saymam!” dedi. Kendisine kuralları hatırlattık.
Bu kez, hepimiz yardım ettik, tek tek, yüksek sesle saydık, 148 çıktı!
Oley!
7 haksız oyu geri aldım.

*

Aynı sandıkta, aynı sandık başkanıyla ikinci olayımız:
Hepimiz oyları kontrol ediyoruz...
Başkan, “Bu geçerli mi?” diye sordu.
Baktım, AK Parti oylarından biri, yuvarlağa değil de, tepeye, ampule basılmış.
Başkan, “Oyu geçerli sayalım!” dedi, saydık.
Ama aradan 10 pusula geçti geçmedi, aynısı CHP için söz konusu oldu. Sandık başkanı demez mi, “Bu geçersiz!” diye. Atladım hemen. “Az evvel AK Parti oyunu saydınız ama...”
Topluca itiraz ederek o oyu da saydırdık...
CHP oyu 108’den, 109’a çıktı.
Ne mi değişti?
Ruh halim.
Ben artık olan bitenlere başka bir gözle bakıyorum. Resmen farkındalığım arttı. Kendi hatalarımızı da gördüm. Oylara dört elle sarılmak gerekiyor çünkü seçim sistemi hiç güvenilir değil! (Deniz Y.)

Haberin Devamı

2-Seçim sistemi yolsuzluğa açık!

1) Seçim sistemi, cidden yolsuzluğa açık bir sistem. Her şey feci iptidai. Sayım sırasında çok insan olsa da, o tutanakların hazırlanması çok amatörce. Artan boş pusulalar ortalıkta duruyor. Gözümüzün önünde alıp “evet” basarlar demiyorum ama o pusulalar aşırılıp başka yerlerde kullanılabilir. Gerçekten hiçbir özen yok. Yorgun sandık başkanı şaşkınlıktan, Saadet’in oylarını HDP’ye yazdı. Son anda fark ettik. Ortam o kadar gergindi ki, en basit hatalar bile yapıldı.
2) Bir adamı getirdiler kolunda üç kişi, adam öldü ölecek. Değil 4 yıl, 40 günü görmez. Bitkisel hayatta gibi. Kızları acayip agresiflerdi; “Babamızla sandığa gireceğiz, sana güvenmiyoruz CEHAPE’ye basarsın sen!” gibi bana bağırıp çağırmaya başladılar. O sırada sandık başkanı tuvaletteydi. Neyse, sonra başkan geldi. Sandığa gidemeyeceği için, “Amca oyunu kime verecen?” dedi. Kızları, “Baba, desene hani evde demiştik, Başbakan...” dedi. Ben atladım, “Hayır, böyle yönlendiremezsiniz kanun var!” diye. Kızları, “Çok konuşma sen!” dedi. Sandık başkanı “Tamam Selin Hocam, adam AK Parti diyor işte basalım gitsin” dedi.
3) Bir de kadın geldi, down sendromlu çocuğunun raporuyla. “Çocuk hasta ben basacağım” diye tutturdu. Ben yine, çocuğun zihinsel özürlü olduğunu ve iradi seçim yapamayacağını anlatmaya çalıştım. Sandık başkanı “özürlü” dememe alındı. Hastaya “özürlü” dediğim için beni kınadı! Ve annesi, çocuğun yerine oy kullandı.
4) CHP seçmeni>CHP gerçekten. O insanların umudunu, sandık sonuçlarını açıkladığımızdaki beklenmeyen umutlarını hiç unutmayacağım. Sırf onların hatırına bir dahaki seçimde onca zorluğuna rağmen yine görev alacağım. Size de tavsiye ederim. Umut sandıkta değil, insanda! Tabii ki mücadeleye devam, yalnız değiliz! (Selin P.)

Haberin Devamı

3- Her sandıkta başka bir uygulama

... Her sandıkta farklı uygulamalar yaşandı. Mühür, kendi alanının dışında vurulmuşsa, bazı sandıklarda oylar “geçerli” sayıldı, bazılarında “geçersiz”.
3 pusula olması gereken mavi zarfların içinden muhtar tercihleri de çıktığında, kimi sandıklarda oylar, toptan “geçersiz” sayıldı. Kimilerinde muhtar tercihi “geçersiz” sayılıp, diğer oylar “kabul edildi”.
Bazı yerlerde de, seçmenlere 3 farklı renkte pusula verilmesi gerekirken, aynı renkte 2 pusula verildi. Hata, o kurullarına aitti. O sandıktaki oyların toptan geçersiz sayılması gerekirdi.

BİR STANDARTIN OLMADIĞINI GÖRDÜK

Oylar sayılırken ve tutanaklara işlenirken de farklı uygulamalar oldu. Bu konuda bir standardın olmadığını görmüş olduk.
Ben, “Oy ve Ötesi” gibi tarafsız bir sivil oluşumun, kısa bir sürede böyle bir işi kotarmasını önemli bir deneyim olarak görüyorum.
Bundan sonraki seçimlerde, çok daha organize olacaklarını düşünüyorum.
Bir-iki gün görev alarak, sosyal medyanın sihrine kapılarak, zafer peşinde koşmanın hiç de akılcı olmadığını gözlemlemek de öğreticiydi.
Çeşitli nedenlerle yaptıkları seçimden dolayı aşağılanan yüzde 45’lik kitlenin diğerlerinden kopmadığını, diğerlerinin onlardan koptuğunu düşünüyorum.

Haberin Devamı

SADELEŞTİRİLMESİ GEREKİR

Hor görülen kitle, aptal falan değil. İşe, icraata, hizmete, lidere, vizyona ve kendi gelecek çıkarlarına bakıyor. Partilerine ve liderlerine tam inançla bağlılar.
Örgütsüz, vizyonsuz ve istikrarsız her mücadele yenilmeye mahkûm.
Bu oy verme ve seçme usulü, çok ilkel. Tutanaklar çok karışık. Doldurulması zor. Bürokratik. Prosedürde kaçakların ve hile hurdanın olması normal. İşin sadeleştirilmesi ve daha basit ve güvenilir organize edilmesi gerek.
“Oy ve Ötesi” tarzı oluşumlar, yeni seçimlerin ve geleceğin güvencesi olacak. (Oğuzhan A.)

Yazarın Tüm Yazıları