300 gramlık sermaye bir dev yarattı

Haberin Devamı

YIL 1973... Yer İzmir’deki tarihi Kemeraltı Çarşısı... Yaşar Karakaş, babasının verdiği 300 gram altını sermaye yapar ve 12 metrekarelik bir dükkanda kuyum tamirine başlar. 1983’te ise Karakaş Kuyumculuk’u kurar ve kardeşleriyle toptan altın üretimine başlar. Şirketi önemli bir noktaya getiren Yaşar Karakaş, 1999’da talihsiz bir kazada vefat eder. Hep üretimin içinde olan oğlu Kamil Karakaş, o tarihten sonra şirkette daha aktif rol almaya başlar. Tarih 2005’i gösterdiğinde ise bütün hisselerini amcalarına devrederek Karakaş Atlantis’i kurar. O şirket, bugün Türkiye’nin ilk 500 sanayi kuruluşu arasında 183’üncü sırada. Bu yıl 1 milyar liralık ciro hedefleyen Kamil Karakaş, 2020’ye kadar yurtdışında mağazalaşmayı planlıyor. Burada da alışılmış kuyumculuğun dışında saatten aksesuara, gözlükten mücevhere her şeyin yer alacağı bir yapı oluşturmayı istiyor.

Haberin Devamı

300 gramlık sermaye bir dev yarattı

Türkiye’nin en büyük kuyumcu toptancısı olan ve 2 binin üzerinde kuyumcuya ürün veren Karakaş Atlantis Kuyumculuk Yönetim Kurulu Başkanı Kamil Karakaş ile şirketin kuruluş öyküsünü, gelecek planlarını ve altın sektörünün son durumunu konuştuk.

Babasının 1960’lı yıllarda dedesinin isteğiyle Kemeraltı’nda faaliyet gösteren bir kuyumcunun yanında çırak olarak çalışmaya başladığını anlatan Kamil Karakaş, askere kadar bu sürecin devam ettiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

250 bin km yol yaptı

“Dedem, üç aylık emekli maaşını bozdurarak 300 gram altını sermaye yapması için asker dönüşü babama vermiş. Babam, 1973’te kuyum tamiriyle sektöre adım atmış. Gece gündüz çalışarak 1980’de dükkan açmış. 1983’te ise Karakaş Kuyumculuk’u kurup kardeşleriyle toptan altın işine devam etmiş. 1994’te fabrikasyona dönülmüş. Karabağlar’da bir fabrikaya geçmişler, O yıllarda ayrıca Nokia ve Ericsson’un Türkiye distribütörlüğünü yapmış. Bu işten de çok ciddi paralar kazanmışlar. Babamı, 1999’da bir kazada kaybettik. O dönemde hem telekom da hem de kuyumculukta iyi bir noktadaydık. Daha sonra aile şirketlerinde kurumsallaşmanın önemini hissettik. Aşağıdan gelen kuşakla işler karıştı. Ben de 2005’te hisselerimi amcalarıma devrederek Karakaş Kuyumculuk’tan ayrıldım. Ya Kemeraltı’nda küçük bir kuyumcu olarak yola devam edecektim, ya da büyük bir marka yaratacaktım. Ben riske girip kendi şirketimi kurdum. Kurumsal bir yapı oluşturarak yola devam etmek kararı aldım. Çok çalıştım. Türkiye’nin dört bir yanına gittim. 200-250 bin kilometre yol yaptım. Sonuçlarını da aldım.”

Haberin Devamı

300 gramlık sermaye bir dev yarattı

HEDEF 1 MİLYAR TL CİRO
Hep üretimde olan, zincir ören, bilezik yapan ve bu nedenle eğitim hayatını hep dışardan bitirmek zorunda kalan Kemal Karakaş, küçük bir kuyumcu olmak yerine ulusal bir güç olmayı tercih etmiş. Yoğun çalışmalarının meyvesini de almış durumda. Yüzde 25’i halka açık olan Karakaş Atlantis, Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşu listesinde geçtiğimiz yıl 2012 verilerine göre 183’üncü sırada yer aldı. Karakaş Atlantis’in bu yılki hedefi ise ilk 100... 853 milyon lira olan cirosunu da 1 milyara çıkarmayı hedefliyor. Ayrıca 8 ülkeye ihracat yapan Karakaş Atlantis, 2014 ihracat hedefi ise 50 milyon dolar. Kamil Karakaş, 2013 ihracatının ise 47 milyon dolar civarında olduğunu söyledi.

Haberin Devamı

300 gramlık sermaye bir dev yarattı

KUYUMCUNUN ÇOK ÖTESİNDE
Bugün toptan üretimin dışında perakende pazarda çok fazla yer almayan ve birkaç şehirde Atlantis markasıyla bayileri bulunan Karakaş Karakaş, bu süreci şöyle anlattı:
“Katma değerli ürünlerimiz artırmak istiyoruz. Bunun için gümüş, elmas ve pırlanta ürünlere ağırlık verdik. Biz iç piyasada ürün verdiğimiz müşterilerimizle rakip olmamak adına farklı bir oluşum planlıyoruz. Burada da Yunanistan merkezli folli follie mağazaları var. Saatten çantaya, aksesuardan takıya her şey satılıyor. Bu tip bir yapı oluşturacağız. Özellikle yurtdışında bu mağazaları açmak istiyoruz. Türkiye’de de belirli şehirlerde olmayı planlıyoruz. Alışılmış kuyumculuğun dışında bir hamle olacak. Sadece altınla olmuyor. Kalem de olacak, saat de, tablo da. Bunu 2020’ye kadar hayata geçirmiş oluruz.”

Haberin Devamı

ALTIN TUTULMAZ
En önemli yatırım araçlarından biri olan altının durumuyla ilgili olarak da bilgi veren Kamil Karakaş, altının en düşük dönemini yaşadığını kaydederek, “2004’te başlayan bir çıkış vardı. Şu anda ise gerileme söz konusu. Gerilemede ise son noktaya gelinmiş durumda. Artık yükselişe geçecektir. Özellikle yılın üçüncü çeyreğinden itibaren altını tutmak mümkün olmaz” diyor.

300 gramlık sermaye bir dev yarattı

BU YANLIŞTAN DÖNÜLSÜN
Kamil Karakaş, şubat ayında uygulamaya geçen altındaki kredi kartına taksitli satışın kaldırılmasının son derece yanlış olduğunu belirterek şöyle devam etti:
“Yanlış olduğunu birçok yere gidip anlattık. Neden yapıldığını da anlamadık. ‘Tefecilik yapılıyor’ deniyor. Böyle bir şey söz konusu değil. Bunu anlamak çok kolay. Defter kayıtlarını incelerseniz her şey ortaya çıkar. Bunu bulmak zor değil. Kredi kartıyla satış, sektörün cirosunun yasallaşmasını sağlıyordu. Şimdi kayıt dışı başladı. Yüksek faizle de tefecilik patladı. Şu anda kuyumcuların satışları yüzde 60-70 azalmış durumda. Bunun geçici olmasını umuyoruz. Aksi taktirde hem sektör hem de tüketici ciddi zarar görecektir.”

Haberin Devamı

ANADOLU’NUN DÖRT BİR YANINDA
* 18 ton üretim kapasitelerinin olduğunu anlatan Kamil Karakaş, geçtiğimiz yıl yaklaşık 7 ton altın ürettiklerini, bu yıl ise bunu 8-9 tona çıkarmayı planladıklarını paylaşıyor.
* Kamil Karakaş, son yıllarda sayıları artan dönem dizileriyle birlikte elmasa ilginin arttığını, buna yönelik koleksiyonlara ağırlık verdiklerini söylüyor.
* Karakaş Atlantis Kuyumculuk, Türkiye’de çeşitli firmalar için bilezik, alyans, 14 fantazi takı, elmas ve pırlanta üretiyor. 34 bin kuyumcunun olduğu Türkiye’de, 2 binin üzerinde bayisi var. Anadolu’nun birçok noktasına ürün gönderiyor. İzmir Gaziemir’deki üretimin yanına zamanla Konya, Kayseri ve İstanbul’u da ekleyen Kamil Karakaş, bunların dışında çeşitli kentlerde fason üretim yaptırıyor.

Yazarın Tüm Yazıları