Eski İran’ın off-shore’u Türkiye

ULUSLARARASI yatırımcı ve müttefikler için başka bir sorun da, Türkiye’nin ticaret hayatına daha önce hiç olmadığı ölçüde bir gizlilik gelmesi.

Haberin Devamı

Sahibi belli olmayan medya grupları... Kime verildiği belli olmayan petrol ve gaz ticareti imtiyazları... Tek kişinin kararına bırakılmış arazi satışları...
Şimdi bunlara bir örnek daha ekleyeceğim. Ve size son yıllarda Türkiye’nin nasıl İran’ının offshore bölgesi haline geldiğini göstermeye çalışacağım.
Paravan şirketler, hissedar haline gelen sekreterler ve örtülü ticari faaliyetler üzerinden...

*

İLK örnek, Aralıktan beri İran’da hapis tutulan Babek Zencani. 90’larda İran Devrim Muhafızları’na giren, İran Merkez Bankası Başkanı’nın şoförü olan, sonra özel sektörde görevlendirilen Zencani, Ahmedinejad’ın 2005’te cumhurbaşkanı olmasından sonra Türkiye’deki ilk şirketini 2007’de kuruyor: Kont Kozmetik.
Şirket, nükleer programı yüzünden İran’a yönelik uluslararası yaptırımların zirve yaptığı 2011’de Tacikistan’da bir banka kuruyor. Ve değerli madenden petrol ticaretine, swift işlemlerine yaptırımları aşmada kilit rol üstleniyor.
Zencani, 22 Ağustos 2012’de Kont Kozmetik’e ait Kont Alüminyum diye başka bir şirket kuruyor. Şirket müdürlüğüne de yanında çalışan Semra Esma Nayman’ı atıyor. Ancak 2012 sonunda yaptırımları aşındırmaktan AB tarafından karalisteye alınıyor. Bunun üzerine hemen üstündekileri boşaltmaya başlıyor.
22 Ocak 2013’te önce Kont Kozmetik’teki yaklaşık 6 milyon liralık hissesini, Nayman gibi yanında çalışan, hiçbir ticari geçmişi olmayan Merve Irmak’a devrediyor. Bu arada AB’nin ardından devreye ABD de giriyor ve Zencani ile şirketi Kont Kozmetik 11 Nisan 2013’de Washington’ın karalistesine giriyor. Bunun üzerine bir hafta sonra 18 Nisan 2013’te mali müşavir Ümit Enver Erden adına 50 bin TL sermayeyle Maks Gurup adıyla bir şirket kurduruyor. Ondan bir gün sonra, 19 Nisan 2013’te de yine Erden adına Maks Ambalaj’ı.
25 Nisan 2013’te, Merve Irmak Maks Gurup’un yönetimine giriyor. 6 Mayıs 2013’te Kont Kozmetik, Kont Alüminyum’daki hisselerini Maks Gurup’a devrediyor. 7 Haziran 2013’te hem Maks Gurup hem Maks Alüminyum, İstanbul Dünya Ticaret Merkezi’ndeki A2 Blok’da 234 numaralı ofisi kullanan Kont Kozmetik’le aynı bloğa, 232 numaralı ofise yerleşiyor. Ve böylece operasyon tamamlanıyor.
Zencani, hisselerini devrettiği çalışanları ve mali müşavirler üzerinden, Türkiye’de uluslararası yaptırımlardan uzak, daha önceki operasyonunu olduğu gibi devralmış yepyeni bir gruba kavuşuyor.

*

Haberin Devamı

WASHINGTON, yaptırım rejimi başladığından beri Türkiye’de patlama yapan İranlı şirketler arasında İran Devrim Muhafızları adına çalışmış isimlerin kurdukları şirketleri de adım adım takip ediyor. 2011’de İngiltere tarafından İran’ın kitle imha silahı programına katkı sağladığı iddiasıyla listelenen İranlı Mapna’nın Türkiye’de ortak olduğu şirketler de bunların başında geliyor. Devrim Muhafızları’na ait hava kuvvetlerini kuran Musa Refan’ın da yöneticileri arasında olduğu, 2011’de kurulmuş, Som Petrol-Mapna ortaklığı MS Uluslararası Enerji şirketi gibi.
Yaptırım uygulayan ülkeler nezdinde bir ihlal var mı? Şimdilik yok. Ama sorun, Zencani ağında olduğu gibi Türkiye’nin bu tür konularda şeffaflıktan uzaklaşması yüzünden oluşan güvensizlik.
Yazıyı hazırlarken görüştüğüm, Washington’daki düşünce kuruluşlarından FDD’nin kıdemli araştırmacısı Emanuele Ottolenghi’nin dediği gibi “Türkiye’nin, kriminal ülke oyuncularının şaibeli finansal faaliyetlerini yürütmeleri için sanki gizli bir offshore bölgesi haline gelmesi. Bu çözülmediği sürece de, küresel ekonominin saygın bir üyesi olarak edindiği imtiyazları kaybedecek gibi durması.”

*

Haberin Devamı

EVET, bu işi yakından takip eden Amerikan Hazine Bakanlığı’nın finansal istihbarat birimiyle de görüştüm. Onlar şimdilik yorum yapmayacaklarını söylediler. Zencani’nin Türkiye’deki varlıklarını sordum. Tek söyledikleri, “Türkiye ile bu alanda işbirliğini sürdürüyoruz” oldu. “İşbirliği sizin için tatmin edici mi” diye sorduğumda ise verdikleri cevap aynen şuydu: “Bu konuda bir yorum yapamamayız.” Neden mi yorum yok? Belki onun da cevabı hafta içi Meclis’te okunmasına izin verilmeyen fezlekededir. Fezleke olduğu iddia edilen belgenin 283. sayfasındadır.
Not: Geçen hafta yazdığım Dubai üzerinden yapılan sahte faturalı ticarete dair bilgi aldığım Elvan Cem Kök, bir açıklama rica etti: Kök, sahte faturayı düzenleyen söz konusu Lotus AŞ ile ilgili Vergi Denetim Kurulu’na yaptığı ihbar dışında şahıslarla ilgili bir yorumda bulunmadığının bilinmesini istedi.

Yazarın Tüm Yazıları