Kefenli mangalar bize ne diyor

HAFTA sonu AKP mitinginde yine o kefenli adamlar ortaya çıktı.

Haberin Devamı

Yani “Öl deyince ölecek, vur deyince vuracak” adamlar.
Başbakan bu Ortadoğu görüntüleri ile bize ne demek istiyor?
Ayağınızı denk alın mı...
Öyle ya, ölmeye hazır adam, öldürmeye de hazır adam demektir...
Sandığa bu kadar güvenen, sandığın yolsuzlukları bile yıkayacak bir şey olduğunu söyleyen bir siyasetçi, ölüm mesajlarından niye medet umar ki?
Niye seçmenini müride, mücahide, fedaiye çevirmeye kalkar...
Söyleyeyim...

* * *

Kefenli mangalar seçim meydanlarına sürülmeye başlamışsa, Başbakan korkuyor demektir.
Çünkü, ölüm sembolleri, korkunun ifadesidir... Cesaretin değil...
Ruh hali bu noktaya gelmişse, birilerinin ona şunu söylemesi lazım:
Ölüm ölümü çağırır, kefen kefeni davet eder...
Bir gün bir bakarsınız, karşı saflarda da kefenli insanlar saf tutmaya başlamış...
Bu mudur yani 21’inci yüzyılın Türkiye’si...

* * *

Haberin Devamı

Başbakan korkuyor.
O yüzden miting meydanlarında durmadan tehdit ediyor:
30 Mart’tan sonra hâkimlere, savcılara emir verip topunuzu içeri tıktıracağım işareti veriyor.
Hiçbir etkisi yok... Türkiye o korku duvarını yıktı.
Onun kefenlileri ne kadar imanlı, ne kadar ölmeye ve öldürmeye azmetmişse, bizler de o kadar yaşamaya ve yaşatmaya azmettik.

* * *

İçeri tıktıracakmış...
Tıktır kardeşim...
İşte iki bileğimiz burada. Polis senin polisin, MİT senin MİT’in, yargıya emir verecek kadar cüretkârsın...
Ve benim iki bileğim varsa, senin de iki elin var.
Geçir kelepçeyi, al götür, zindana tık.

* * *

Eee ne olur...
Sen üç dize şiir okudun üç buçuk ay yattın, hâlâ acısını bizden çıkarıyorsun.
Biz de üç satır yazdık, ne kadar münasip görürsen o kadar yatarız.
Senin gibi şanslıysak, üç-beş ay yatıp çıkarsak, senin yaptığını yapmaz, tek kelime etmez, acısını başka insanlardan çıkarmaya kalkmayız...
Ha çıkamaz, ölünceye kadar maltalara mahkûm edilirsek, yine tek kelime etmeyiz.
Deriz ki, öyle güzel ve mutlu bir hayat yaşadık ki, gerisini zekât olarak öderiz.

* * *

Allah’a şükrederiz
Bize güzel ekmekler verdiği için...
Senin dozerlerine rağmen hâlâ güzel kalmış bir tabiat verdiği için...
Bu kadar güzel bir vatan verdiği için...
Bu harikulade müzikleri verdiği için...
Güzel kadınlar bahşettiği için...
Sağlıklı bir hayat verdiği için...
İşte bunlar için, dua eder ve hiç olmazsa bu hayatı haysiyetli biçimde bitirmeyi bekleriz.

* * *

Haberin Devamı

Biz de tevekkül sahibi insanlarızdır, şöyle düşünürüz:
Neticede o Yüce Allah bize ikiye üç küsur metre bir mezar tahsis edecekse, orası bize dar gelmez. Kabir azabı çekmeyiz inşallah...
O azabı, ayakkabı kutusu kadar mezarlara gömülecek olanlar düşünsün...

* * *

Sessiz Allah bize öyle bir yürek vermiş ki, kin tutamaz...
Bu güzel Cumhuriyet ise bize öyle bir kişilik vermiş ki, kindar bir neslin mensubu olamaz...
Neticede ölüm bir tür “sıfırlama” ve “sıfırlanmadır...”
Herkes giderayak bir şeyleri sıfırlar...
Şanslı olanlarımız ise günahlarını sıfırlar ama şahsiyetleri sıfırlanmaz...

* * *

Giderken arkamızda bir de seda bırakırız.
Kimimiz hoş bir seda...
Kimimiz ise bomboş...

Yazarın Tüm Yazıları