Bilgisayarın esiri olmayın

Teknoloji geliştikçe ve iletişim araçları çoğaldıkça insanların bireyselliği, yalnızlığı da çoğalıyor.

Haberin Devamı

Herkes iletişimsizlikten, birbiriyle konuşamamaktan yakınıyor.
Evde, anne-babalar çocuklarıyla konuşamıyor.
Lokantalarda yemek yiyen ailelerin çocukları, boynunu içine gömmüş ve elindeki cep telefonuyla meşgul. Ayrı bir dünyadalar.
Akşamları dışarı çıkmalarına izin verilmeyen çocuklar ise kendi odalarına çekiliyorlar. Varlıklarıyla evdeler belki ama ruhlarıyla, akıllarıyla, duygularıyla hiçbir şekilde evde olamıyorlar.

* * *

Öte yandan çocuklarımızı teknolojinin olanaklarından yararlandırmak, çağın insanı olarak yetiştirmek zorundayız. Bunun için de devletimiz tarafından, öğrencilerimize her türlü imkân ve hizmet sunuluyor.

* * *

Geçtiğimiz günlerde FATİH Projesi kapsamında, Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımlarıyla tablet bilgisayar dağıtım töreni gerçekleştirildi.

* * *

Haberin Devamı

Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan törendeki konuşmasında geçmişle bugünü karşılaştırdı. Her yıl bütçeden en fazla kaynağın eğitime ayırıldığını ve son 11 yıl içinde, 79 senede inşa edilen derslik sayısının yarıdan fazlasının inşa edildiğini; eskiden defter, kalem, silgi bile bulmakta zorlanılırken, eğitimde sağlanan yenilik ve gelişmeler ile bugün ulaştığımız dünya standartlarındaki yerimizi aktardı.
FATİH Projesinin önemini ve bu proje kapsamında her öğrencimizin tablet bilgisayara kavuşacağını belirtti.
Ancak, teknoloji ve bilgisayarın nasıl kullanıldığında etkin ve faydalı olacağı ile bilgisayarın, çocuklarımızla aramızdaki iletişimi koparmaması gerektiğini vurgulayan Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, çocuklara “Bilgisayarın esiri olmayın.” diyerek konuşmasının bu bölümünde şu önemli başlıklara değindi:

“Siz bilgisayarın esiri olmayın, bilgisayar sizin esiriniz olsun. Bilgisayar, eğitim için kullandığınız bir araç olarak kalsın. Şu anda gerek dünyada, gerekse ülkemizde bilgisayarın esiri hâline gelen ve çok kötü tecrübeler yaşayan örnekler görüyoruz. Kimileri bilgisayar aracılığıyla dolandırılıyor, kimileri bazı çirkin işlere itiliyor, kimileri de bilgisayar üzerinden sanal saldırılara uğruyor; bunlara karşı son derece dikkatli olmanızı sizlerden rica ediyorum.
Bu bilgisayarlar, bu tabletler -bunun altını özellikle çiziyorum- sizi kitap okumaktan, kâğıttan, kalemden ve silgiden asla uzak tutmasın. Hiç ihmal etmeyin onları.
Bilgisayar sizleri öğretmenlerinizden, arkadaşlarınızdan ve ailenizden koparmasın.
Bilgisayar sizi hayattan koparmasın.
Özellikle de sokakları, parkları, oyun alanlarını bilgisayara aldanıp boş bırakmayın. Oralardan muhakkak istifade edin. Çünkü o parkların size verdiği heyecanı, zevki, sağlığı bilgisayar hiçbir zaman vermeyecektir.
Televizyonu da bilgisayarı da lütfen gerektiği kadar kullanın.
Ailelerimize ve öğretmenlerimize bu noktada çok hassas olmaları çağrısını da hatırlatmak istiyorum.
Tableti çocuğa teslim etmekle takdir edersiniz ki iş bitmiyor. Tablet sadece eğitim araçlarından bir tanesi; tablet, anne-babalara ve öğretmenlerimize yüz yüze, kalp kalbe eğitimi lütfen unutturmasın. Çünkü evladın anneye olan sevgisi asla kaybolmamalı.
Şunu özellikle vurgulamak istiyorum. İlim, gözle kulakla elde edilen değil, kalple elde edilen bir değerdir. Gözden, kulaktan, akıldan öte kalbin açık olması, kalbe hitap edilmesi gerekir. Öğrencilerimizin de öğretmenlerimizin de anne-babalarımızın da buna dikkat etmelerini arzuluyorum.
İnternet, çağımızın çok önemli bir imkânı olduğu kadar, kötü niyetlilerin elinde çağımızın en büyük tehlikesi hâline de gelebiliyor. Bu gerçeği de hatırlatmak istiyorum.
Bu tehlikeleri dünyanın hemen hemen her ülkesi yaşıyor ve buna karşı da gerekli önlemleri alıyor.
Bizler, bir yandan interneti, bir yandan teknolojiyi bu kadar yaygınlaştırırken, gelişmiş ülkelerde olduğu gibi birtakım tedbirleri de alıyoruz. Hiç kimsenin özgürlüğünü sınırlandırmıyoruz. Tam tersine biz göreve geldiğimizde ülkemizde 20 bin internet kullanıcısı varken, şimdi 34 milyon internet kullanıcısı var Türkiye’de. On yılda geldiğimiz nokta burası!
Biz çocuklarımızı, gençlerimizi art niyetli dolandırıcılardan, istismarcılardan, şantajcılardan korumaya çalışıyoruz. Anne-babalar eminim ki bizi anlıyor ve destekliyorlar.”

Yazarın Tüm Yazıları