Türkân Şoray’ı aratmadılar

Geçen sezon başladılar. Az da oynadılar, pek duyulmadı. Bu güzel oyunun adı ‘Şahmeran’ın Bacakları’. Mekân Artı’nın prodüksiyonu. Şimdi yeniden sahnede.

Haberin Devamı

Murathan Mungan büyük bir yazar. Şahmeran efsanesini onun yorumuyla okumak insanı zenginleştiriyor. Hikâyeyi hatırlarsınız: Cemşab isminde bir genç vardır. Arkadaşlarıyla birlikte bir kuyu bulurlar. Kuyunun içi bal doludur. Arkadaşları ganimetin çoğunu almak adına Cemşab’ı kandırır. Kuyunun dibinde bırakırlar. Cemşab çaresizlik içinde ölümü beklerken kuyuda ışıklı bir delik görür. Azıcık kazar ve bambaşka bir âleme geçer. Burası cennet gibi bir yerdir. Yılanların ülkesine girmiştir. Şahmeran işte bu ülkenin yarı-yılan, yarı-insan kraliçesidir. Cemşab’ı konuk ederler. İstediği her şey vardır orada ama kendi yurduna dönmek için yanıp tutuşur. Bırakmazlar. “Gidersen yerimizi söylersin, gelir bizi öldürürler” derler. Söz verir, yalvarır. Murathan Mungan Şahmeran’a özetle şunları dedirtmiş: “Sana” diyor, “İnanıyorum. Lafına da güveniyorum. Ama insansın. İnsan ihanet eder. Bugün için verdiğin söz doğrudur ama ileride değişeceksin, başka biri olacaksın. O kişi namına nasıl söz verebilirsin?”
Anadolu’nun hemen her yerinde resimlerini gördüğümüz, pek de merak etmediğimiz Şahmeran hikâyesi böyle gelişiyor. Mungan, anlatıla anlatıla eskiyip anlamı şaşmış bir efsaneyi evrensel bir değere dönüştürüyor. Sonrası malum: Cemşab ülkesine dönecek ve Şahmeran’a istemeye istemeye ihanet edecektir. Bu söylence bazen Lokman Hekim hikâyesiyle de birleşir. Mungan da öyle yapmış. Sonuçta, her satırı bilgelik dolu bu labirentten çağdaş bir öykü çıkarıp insanlığa hediye etmiş.
Mekân Artı’nın prodüksiyonu gayet başarılı. Çok sakin, süssüz ve pırıltılı bir uyarlama yapmışlar. Oyuncular karakterleri dönüşümlü olarak canlandırıyorlar. Birbirlerinin ağzından lafı alarak masalı satır satır anlatıyorlar. Hepsi çok yetenekli. Elit Çam, Şahmeran rolünde dengeli, etkileyici bir kompozisyon çiziyor. Bütün ekip uyumlu bir orkestra gibi. Çok çalışmışlar. Çok da iyi olmuş.
Mekân Artı, Şişli’de ufacık bir yer. Konforlu ama fazlasıyla küçük. Bu oyun daha büyük sahnelerde de oynanabilir. Oynanması da gerekir. Şahmeran’ın Bacakları herkesin ilgisini çekebilecek, kolay izlenen, insanda iz bırakan oyunlardan. 1994’te Zülfü Livaneli bir film yapmıştı. Niyet ettiği kadar güzel bir film olmamıştı ama etkileyici tarafları vardı. Türkân Şoray, Şahmeran rolündeydi. Mekân Artı’nın bu oyunu filme tur bindiriyor. Elit, Türkân Şoray’ı aratmıyor. İzleyiniz. İyi gelecek. (www.mekanarti.com)

Yazarın Tüm Yazıları