Önüm arkam sağım solum siyaset

Mayıs ayından öncesine kadar siyaset çoğu kişi için Bahçeli’nin 40’ıncı yıl konuşmasından öte gidememişti. Şimdiyse selam verdiğin herkesle ayakkabı kutularından tut, siyasilerin malvarlığına kadar her şeyi konuşuyoruz. Arada bir apolitik olduğumuz dönemleri özlemiyor değilim. Bir yerde eğlenirken biri dürtecek “Ülke bu halde, sen napıyorsun yaa” diyecek diye ödüm patlıyor. Tabii bu biraz Twitter’ın verdiği baskı yüzünden de... Gündem öyle hızla gelişiyor ki, bir tweet atmadan önce en az 20 dakika bi olay var mı diye bakman gerekiyor. Siyaset tweet’lerini ben de bölüm bölüm ayırdım ayırmasına da aslında daha çok vardı, dizi oyuncuları, gazeteciler vs vs... Malum şu hedef göstermelerden sonra ne kadar kalabalık o kadar iyi...

Daha bunlar bir şey değil

Bir grup var böyle, ellerinde gizli devlet belgeleri var gibi yazıp yazıp duruyorlar. “Bekleyin neler olacak”, “Ohoooo bu ortaya çıkanlar hiçbir şey.” Bir de her skandaldan sonra sanki kendi demiş gibi ekliyor: “Ben demiştim!” Hepimizin bildiği “Kim bilir daha neler var neler” dışında ne demiştin yahu?

Çapulculara karşı Rabiacılar
Rabiacılar çabuk pes etti aslında, bir ara avatarlar sarı dört parmaklarla doluydu. Çoğu kişi de soyadını çapulcu yapacak kadar çok sevmişti. Her olayda “Mısır’da da insanlar ölüyor taam mıı”dan öteye geçemeyen tartışmalar “Anayı bacıyı karıştırma!” ile bitiyordu.

Haydi sokağa!
Gezi olayları hepimizde güzel, acı, tatlı anılar bıraktı. Aynı adrenalin duygusunu hissetmek, yine o birlik olma düşüncesi, “En güzel sokakta çözeriz bu işi” diyerek, her akla gelebilecek en ufacık olayda “Haydi arkadaşlar, Ebru Gündeş’in çocuğu için Taksim’e!”

Arkadaşlar lütfen RT
İnternet haber sitelerinin ana sayfasında çıkan herhangi bir haber metnini ya da twitter’da bir milyon kez dolanmış bir fotoğrafı sanki bir tek kendi yayıyormuşçasına disiplin ve inatla herkese yollar “Arkadaşlar lütfen RT, para sayma makinesi de varmış!”, “Allah’ını seviyorsan bunu yayarsın, sevmiyorsan yaymazsın.”

Bu işlerle ilgilenen biri söyledi
Çok yakın bir arkadaşı vardır, artık bunu ajanım diye mi kandırmış ne yapmışsa bilmiyorum ondan duyduğu şeyleri yazar. Ülkeyi 10 gün içinde yıkıp, hepimizi hapislerde çürüteceğini yazdığı tweet’in ardından öğlen yemeğinin fotoğrafını çeker... “Kızlarla buluşmak harika!”

Benim de cemaatten arkadaşlarım var
Şimdi yeni moda bu. Cemaat ve merak edilen gizli hayatları. Yurtları, maklubeleri, seyrek bıyıkları, birbirlerine bu derece bağlı olmaları, AKP ile ayrılan belirgin özellikleri...

Ülke bu haldeyken siz?
Bunlar da pusuda bekliyordur. Tek tek kimler gündemle ilgili yazmamış gider hiç üşenmez araştırır. Onlara laflarını soktuktan sonra rahatça başını yastığa koyabilir. Vazifesini yapmıştır.

Canım nasılsın? @CemilCicek
Siyasilerin ismini sona koyup soru sorma muhabbeti sanırım ilk ‘@azuth’ ile başladı. Basının bile kendilerine soru sormasını istemeyen siyasetçiler için elbette sinir bozucu bir durum oldu. Herkese laf yetiştiremeyeceğinden “Bu da size kapak olsun” gibisinden garip garip atarlarla karşımıza çıktılar.

Keşke siyasete girseymiş
Bazı kişiler var böyle yanlış meslek seçtikleri o kadar belli ki... İçindeki cevheri twitter sayesinde keşfetmiş resmen. Kendi halinde işten eve, evden işe giden normal bir vatandaşken şimdi 7-24 haber izleyen, tek tek yorumlayan, her olayı araştıran biri haline gelmiş.