10 Kasım

Sırf bu sene içinde...

Haberin Devamı

“İki ayyaş” dediler.
Atatürklü Türk bayrağını “yasadışı” ilan ettiler, “suç delili” yaptılar.
“Anıtkabir’i de yıkarız elhamdülillah” diye tehdit savurdular.
Antropoloji kitabını kameralara uzatıp “bakın raflarda kafatasları var, işte vesika burada, Mustafa Kemal’in imzası var, insani midir, vicdani midir?” diye sordular.
“T.C.”yi kaldırdılar.
Milliyetçiliği “ayaklar altına almak”la övündüler, “bu ülkede artık ulusalcı mulusalcı yok” diye kestirip attılar.
“Türk demeyelim, rahatsız oluyoruz” diyeni, akil insan yaptılar.
“Niye 10’uncu Yıl Marşı çalıyorsunuz” diye fırçaladılar.
“Vardar Ovası”na bile kafayı taktılar.
Atatürk “kabahat” oldu...
Anıtına çiçek koyanlara kabahatler kanunundan para cezası kestiler.
Padişaha doktora verdiler.
Okullarda Atatürk rozeti takmak, disiplin suçu haline getirildi.
Milli eğitim yönetmeliği değiştirildi, “Atatürk ilkelerine ve devrimlerine bağlı öğrenci yetiştirme” prensibine son verildi.
Çanakkale Zaferi’nin yıldönümlerinde tüm camilerde hutbe okunur, Atatürk’ten övgüyle, rahmetle söz edilirdi, hutbeye devam ama, Atatürk çıkarıldı.
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu’nu destekleme yönetmeliği ortadan kaldırıldı, Atatürk’le ilgili proje, yüksek lisans filan yapıyorsan, fon mon yok.
Atatürk Canlı Ağaç Müzesi’ni rezidans ve otel yapılsın diye, sattılar.
Selanik’teki Atatürk Evi’nde güya tadilat yaptılar, eşyaları attılar, sanırsın kiralık evdir, bomboş, ziyaretçilerin duygularını yazdığı anı defterini bile yok ettiler.
“Andımız”ı yasakladılar.
Böceğe Atatürk’ün adını verdiler.
Devlet nişanı’ndaki Atatürk’ü sildiler.
*
Bana sorarsanız, Anıtkabir’e girerken malum şahıslara üst araması yapmakta fayda var...
Ki, kaşla göz arasında mozoleye çekiçle saldırmasınlar!

Yazarın Tüm Yazıları