Erdem Bey, Sevde Hanım ve kirlenmek

“İSLAMİ kesimin en sevdiği on şairi say” deseler...

Haberin Devamı

Hemen şu şairleri sayarım:
BİR: Necip Fazıl... İKİ: Mehmet Akif... ÜÇ: Sezai Karakoç... DÖRT: İsmet Özel... BEŞ: Cahit Zarifoğlu... ALTI: Erdem Bayazıt... YEDİ: Akif İnan... SEKİZ: Arif Ay... DOKUZ: Arif Nihat Asya... ON: Ali Ulvi Kurucu...

*

Listede altıncı sırada yer alan Erdem Bayazıt’a lütfen dikkat!
-Türk dilinin en yaman şairlerinden biridir Erdem Bayazıt.
-Sağır duvarları yumruklamasıyla meşhurdur.
-Maraşlıdır. Maraşlı şairlerin
en delikanlısıdır.
-“Ölüm bize ne uzak, ne yakın bize ölüm/Ölümsüzlüğü tattık bize ne yapsın ölüm” dizeleri dillere pelesenk olmuştur.
-“7 güzel adam”dan biridir.
-“Sebep Ey” adlı şiiri muhteşemdir.
-“Yeryüzü bana mescit kılındı”
dizesi onundur.
-Bazı dizeleri 1980 öncesi Akıncı yürüyüşlerinde slogan olmuştur.
-“Sana bana vatanıma ülkemin insanlarına dair” başlıklı şiiri bir başyapıttır.
-Aşksız şehirlerin ölü şehirler olduğunu söylemiştir.
-Şiirlerinde ölümle yüzleşen şairlerin başında gelir, öldüğünde herkesin aklına onun ölümle ilgili dizelerinin gelmesi bundandır.

*

Haberin Devamı

Erdem Bayazıt’ın bir özelliği daha var:
ANAP’tan milletvekili olmuştu kendisi...
Bizler yüzde 7’lik Refah Partisi saflarında inceden ezik ama süper mutmain bir şekilde mücadele ederken Erdem Bey’in, Özal’ın ANAP’ından milletvekili olmayı içine sindirmesine acayip bozulmuştuk.
Şairliğine laf ettirmezdik ama politik çizgisine saydırır da saydırırdık.

*

Meclis’e başörtüsüyle gelen dört kadın milletvekilinden biri olan Sevde Bayazıt, gündemin en tepesine oturunca...
Şair Erdem Bayazıt’ı hatırlamadan edemedim.

*

Gelelim Sevde Bayazıt’ın gündeme gelme meselesine...
Sevde Hanım, Meclis’e başörtüsüyle girme kararı aldığında bir televizyon kanalına yaptığı açıklamalarda şunları söylüyor:
“Hacca gidince tertemiz oluyorsunuz, yeniden doğmuş oluyorsunuz. Dönünce başımı açamam. Açtığım zaman kendimi kötü hissederim.”
CHP’li Şafak Pavey, Meclis konuşmasında bu açıklamaları, “Başımı açarsam kendimi kirlenmiş gibi hissederim” şeklinde, yani gayet yanlış ve saptıran bir tarzda özetliyor.
Ve olay “başörtülü milletvekili ‘Başı açıklar kirlidir’ dedi” noktasına kadar varıyor, vardırılıyor.
Saptırma olur da bu kadar olur yani...

*

Haberin Devamı

Sevde Bayazıt, “Başımı açarsam kendimi kirlenmiş gibi hissederim” demiyor ama bana kalırsa diyebilirdi de...
Çünkü...
Başörtülü bir insana devlet zoru ve baskısıyla baş açtırmak, o insanın kendini değersiz hissetmesine yol açar.
Değersiz, kendine olan saygısını yitirmiş ve hatta kirlenmiş...
Tıpkı...
Başı açık bir insana devlet zoru ve baskısıyla baş örttürmenin, o insanın kendisini değersiz ve kirlenmiş hissettireceği gibi...

Kemal Kılıçdaroğlu’nun hakkını teslim ediyorum

KIYASIYA eleştirmesini bildiğin gibi takdir etmesini de bileceksin.
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, iki kritik konuda çok becerikli bir yönetim sergiledi:

*

-BİR: Meclis’te ulusalcıların başörtüsü karşıtı bir tutum sergilemelerinin önüne geçti... Başörtüsü yasağının ortadan kalkmasına büyük bir katkı sundu... Konunun CHP tabanı nezdinde de meşrulaşmasını sağladı... Bütün bunları yaparken parti içindeki laik kanadı da dikkate aldı, onların kopuşuna fırsat vermedi.

*

Haberin Devamı

-İKİ: Mustafa Sarıgül olayını bir gerilim konusu olmaktan çıkardı... “Önce o buraya gelsin/Ben gitmem onlar gelsin” çekişmesine noktayı koydu... Partinin önemli bir ismini Sarıgül’e gönderdi... Sarıgül’ün adaylığının önünü açtı... Bu konuda bir beceriksizlik sergilenmeyeceğinin işaretini verdi.

Erkekler başörtüsünden söz edemezmiş

-“ERKEKLER sussun, kadınlar konuşsun” diyorlar.
-“Kadınların başörtüsünden erkeklere ne” diyorlar.
-“Bu konuyu erkekler konuşamaz” diyorlar.
Bana da önce mantıklı gibi geldi bu yaklaşımlar.
Ama biraz düşününce sormadan edemedim:
“İyi ama neden?”

*

Ne yani?
-Azınlıklara yönelik baskılardan söz etmemiz için ille de azınlık olmamız mı gerekiyor?
-“Kürtlerin kendi dillerini öğrenmeleri gerekir” diye bir cümle kurmamız için ille de Kürt olmamız mı gerekiyor?
-Alevilerin haklarını savunmamız için ille de Alevi mi olmamız gerekiyor?
-“Eşcinseller öldürülmesin” dememiz için ille de eşcinsel mi olmamız gerekiyor?
-Dekolte özgürlüğünden söz etmemiz için ille de dekolte tercih eden kadın mı olmamız gerekiyor?

*

Haberin Devamı

Bir yasağı, bir baskıyı, bir dayatmayı dilimize dolayıp konu etmemiz için...
İlle de o yasağın doğrudan muhatabı olmamız mı gerekiyor?
“Erkekler başörtüsü konusunda sussun” diyenlerden bu soruya cevap vermelerini istiyorum.
Tamam, ben susayım. Ama onlar da bu konuda biraz konuşsun.

Örtü özgürlüğünün sağladığı üç fayda

-BİR: Yılların mağduriyeti giderilmiş oldu. Bu büyük bir olaydır.

*

-İKİ: Artık bu hükümetin gidermediği ya da yol açtığı herhangi bir mağduriyetten söz edildiğinde hükümet çevrelerinden “İyi ama başörtüsü, iyi ama başörtüsü” feryatları yükselemeyecek. Bu çok büyük bir olaydır.

*

-ÜÇ: Meclis’te “başörtüsü özgürlüğü” konusunda ittifak sağlanınca... Hükümet çevrelerinin “İşte gördünüz: Nasıl da direnişe geçtiler, nasıl da bağırdılar, başörtülü vekillerimize nasıl da saldırdılar” deme imkânları da kalmadı... Bu çok daha büyük bir olaydır.

Haberin Devamı

Hadi hep beraber Behzat Ç.’ye gidelim

-BİRBİRLERİNE “la” diyen bu tuhaf adamları özlediğimiz için...
-“Başka bir Ankara mümkün” cümlesinin altını doldurmak için...
-Gezi’ye yaptıkları göndermelerini yakinen müşahede etmek için...
-“Amirim”in baygın bakışlı kayıtsızlığına yeniden tanık olmak için...
-Sinemada, televizyondan daha açık ve daha sakınmasız konuştukları için...
Hadi hep beraber...
Vizyona yeni giren “Behzat Ç.: Ankara Yanıyor” adlı filme gidelim.
Hep beraber ama...

Yazarın Tüm Yazıları