Yemişim senin ahlak kurallarını

Ankara Metrosu’nda şöyle bir anons yapılmış: “Sayın yolcularımız lütfen ahlak kurallarına uygun hareket ediniz”.

Haberin Devamı

*

“Ahlak kurallarına uygun hareket ediniz” denilince...
Senin, benim, onun...
Yani hepimizin aklına sadece ve sadece...
Çilli ve mahcup bir oğlanın elinden tutan kız ya da ürkek bir kızı öpmeye kalkan dağınık saçlı oğlan gelir.
Neden?

*

Çünkü biz...
Hırsızlık yapmayı...
Yalan söylemeyi...
Dalavere çevirmeyi...
Açgözlülük sergilemeyi...
Dedikodu ve gıybetin dibini bulmayı...
Haksızlıklara imza atmayı...
İftiralar yağdırmayı...
Kindar olmayı...
Küfür etmeyi...
Çamur atmayı...
İkiyüzlülüklerle dolu bir hayat sürmeyi...
İntikam almayı...
Falan ahlaksızlık olarak görmeyiz.

*

Bizim toplumumuzda ahlak...
Kızın oğlanın elini tuttuğu yerde başlar, oğlanın kızın yanağına öpücük kondurduğu yerde de biter.


Medet’i şehit ettiler

80’lerin başında Bursa’da öğrenciyken tanıdım Medet Ünlü’yü...
“Çeçen” olgusundan hiçbirimizin haberinin olmadığı zamanlardı ve Medet hep Çeçenlerden söz ederdi.
“Biz Çeçenler” der, başka da bir şey demezdi.
Gözlerini ufuklara diker ve hep büyük konuşurdu.

*

Yıllar sonra Kafkas Dağları’nda büyük Çeçen direnişi başlayınca aklıma hemen Medet geldi.
Zaten çok geçmeden de Medet sahaya çıktı.
Bir kartal gibi atıldı:
Televizyonlarda Çeçen direnişini anlattı, her dizesi “La ilahe illallah” diye biten meşhur Çeçen Marşı’nı Türkçeye çevirdi, Çeçen direnişine destek olmak için çeşitli organizasyonları yaptı.
Çeçen direnişinin Türkiye’deki en önemli ismi haline gelmişti...
En son Çeçenistan’ın İçkerya Türkiye Fahri Konsolosluğu görevini yürütüyordu.

*

Acı haberi Medet’le ortak dostumuz A Haber’in başındaki Cengiz Er’den aldım.
Cengiz iki kelimeyle özetledi olayı:
“Medet’i vurdular”.
Hemen ayrıntılara baktım:
Ofisinde namaz kılmak için hazırlık yaparken kapısını çalmışlar, kapıyı açar açmaz da susturuculu bir silahla yakın mesafeden birkaç el ateş etmişler.
Haber siteleri “Sır Cinayet” başlığıyla veriyordu gelişmeyi...

*

Cinayet sır olabilir ama sır olmayan bir husus var:
Medet şehit oldu.
Bir dava delisi idi Medet...
Davasına sadakatten asla vazgeçmedi.
Bu sadakatinin bedelini de canıyla ödedi.
Katil ya da katillerinin bir an önce bulunmasını ve bu her tarafından kir akan alçak cinayetin aydınlatılmasını istiyoruz.

Haberin Devamı

Kozakçıoğlu denilince aklıma gelen şeyler

Haberin Devamı

İNTİHAR etmiş Hayri Kozakçıoğlu...
Şöyle bir düşündüm:
Hayri Kozakçıoğlu denilince aklıma ne gelir diye...
Sonuç şu oldu:

*

Devlet gelir...
Olağanüstü hal gelir...
Tansu Çiller gelir...
90’lar gelir...
Güvenlik politikaları gelir.
“Süper vali” başlıkları gelir.
Örtülü ödenek gelir...
Devlet sırrı gelir...
Süleyman Demirel gelir...
Çatık kaş gelir.
Kızlar ve damatlar gelir...
Gelir Allah gelir yani...

Nişanyan’a ceza

Hz. Muhammed’e açıkça hakaret etmişti Sevan Nişanyan.
Bu nedenle ceza almış.
13.5 ay.

*

Böyle bir cezaya gerek yoktu.
Kalplerini kırdığı inançlı insanlar, gönüllerinde mahkûm etmişlerdi onu zaten...
Bir de Agos gazetesinin manşetinde kendisine “İfade özgürlüğü bahane/İslam’a hakaret şahane” diye seslenilmişti.
Bu iki ceza ona yeterdi.

Haberin Devamı

Her yaz aynı şeyler

“ÇEŞME’ye mi gitsek, Bodrum’a mı” ikilemini yaşamak...
“Lahmacun artı ayran 64 lira” olayını mesele yapmak...
“Yurtdışında tatil yapmak Bodrum’da tatil yapmaktan daha ucuza geliyor şekerim” geyiğine vurmak...
“Eda Taşpınar şezlongunu seçti mi?” olgusunu merak etmek...
“Bu yaza damgasını vuracak şarkı” konusunda ahkâm kesmek...
“Plaj kitapları” listesi çıkarmak...

Arınç’a yeni görevler

BAŞBAKAN Yardımcısı Bülent Arınç’ın sorumluluk sahası genişletilmiş durumda.
Arınç’a verilen yeni sorumluluklar şunlar:
Heyet halinde gidilen ABD gezilerinde bireysel olarak Fethullah Gülen’i ziyaret etmek...
Ziyaretten sonra yaptığı açıklamalarla “Hükümet” ile “Cemaat”i yakınlaştırmak...
Fethullah Gülen Hoca’nın kalbini kazanmak...
“Cemaat” ile “Hükümet” arasındaki olası fitneyi önlemek...
Gülen’e Başbakan Erdoğan’ın selamını iletmek...
Gülen’den Başbakan Erdoğan’a selam getirmek...
Bir sonraki krize kadar Cemaat ile arayı ısıtmak...

Haberin Devamı

Bel hum adal

YER: Antalya’da bir köpek eğitim merkezi...
Köşeye sıkışmış minicik bir köpeği acımasızca dövüyor adam...
Vuruyor, vuruyor...
Köpekten işitilen sadece bir inilti...
Bir de ürkerek geri çekilme...
Adam yumruk atıyor, tekme atıyor...
Yetmiyor, demir çubuklarla vuruyor.
Görüntüleri her yerde...
Yüreğiniz el veriyorsa izleyin.

*

Kuran’da geçen bir nitelemedir “Bel hum adal”.
“Hayvandan da aşağı”
anlamındadır.
Ve o zavallı köpeği acımasızca döven insanlara cuk oturmaktadır.

Yazarın Tüm Yazıları