Girişimcilik ve Özyeğin

Fiba Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hüsnü Özyeğin’den söz ediyorum. Özyeğin, genelde kamuoyunda olmaktan pek hoşlanmayan, sık sık medyada görmediğimiz işadamlarından biri. Ama iş eğitim olunca onun için akan sular duruyor. Her fırsatta gittiği üniversitesinde ya spor salonunda, ya sınıflarda ya da basketbol sahasında onu görmek mümkün. Son olarak geçtiğimiz hafta Doğa Okulları’nın 6’ncı t-MBA zirvesinin açılış konuşmasına da üzerinde özÜ tişörtü ile katılarak, çarpıcı hayat hikayesini sunarken öğrencilerin hayranlığını kazandı.

Özyeğin, lise yıllarının bir insanın hayatında en önemli dönem olduğunu aktarırken, “Lisede aldığınız bilgiler uzun yıllar işinize yarayacaktır. İnisiyatif alma, takım çalışması, iletişim becerileri, sosyal sorumluluk çalışmaları sadece okul hayatınızda değil, iş hayatınızda çok yararlı olacak” diyerek gençlerin lisede sadecek akademik başarıya değil, sosyal sorumluluğa da önem vermesi gerektiğinin altını çiziyor.

10 yaşında kendi kararı ile Robert Kolej’e gelip, yazları dedesinin manifatura dükkanında haftada 2.5 lira kazanmak için sokaktan geçen müşterelire içeri buyur eden Özyeğin, okulunda da boş durmadığını, ortaokul ve lise yıllarında okulda her türlü aktiviteye katıldığını anlatırken aslında ilk girişimcilik yıllarını aktarıyor.�

Gittiği üniversitede Öğrenci Birliği Başkanlığı’na seçilip, Harvard Üniversitesi’nde açtığı snack bar’da para kazanmaya başlamasıyla büyük işadamlığı yolunda en önemli adımları attığını anlatan Özyeğin, “Liderlik vasıfları akademik vasıflar kadar önemli. Amerika’ya müracaat ederseniz okuldaki faaliyetler sizin üniversiteye kabul edilmenizde rol oynar” diyerek öğrenciler bir ders verdi.

29 yaşında Pamukbank’tda Yönetim Kurulu üyeliği ile başladığı bankacılık yaşamına Finansbank’ın patronu olarak taçlandıran Özyeğin’in liselelilere en önemli mesajı şu oldu:

“Hayatımda yaptığım en değerli iş bana göre Özyeğin Üniversitesi’ni kurmak oldu. 5 yıl önce kurduğumuz üniversite bugün Türkiye’de çok önemli işlere imza atıyor. Burayı kurmadan önce birçok farklı eğitim kurumları da yaptım. 26 kız yurdu, 40 civarında ortaokul, ilkokul, lise açarak, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağışladım. Vakıflarımız bütün okulları Doğu ve Güneydoğu’da yaptı. Boğaz kenarında, İstanbul’da özellikle bu okulları yapmadık, ihtiyacı olan bölgelere yöneldik.”

* *

Nişantaşı’lı FMV, Bahçeşehir’li oluyor

1883’te kurulan Feyziye Mektepleri Vakfı’nın ilk okulu Nişantaşı’nda açıldı. Teşvikiye camiisinin yanındaki okul binası cazip tekliflere rağmen satılmadı ve AVM’lere, gökdelenlere inat eğitim kurumu olarak kök salmaya devam ediyor.

Vakıf bu binasına sahip çıkarken, İstanbul’un hızlı büyümesine de kayıtsız kalmadı. Önce Ayazağa’da, sonra da Kadıköy yakasında Erenköy’de Güneş kampüsünü açtı. Bu yıl da İstanbul’un Batı yakasına, Bahçeşehir Ispartakule’ye gidiyor.

FMV Yönetim Kurulu Başkanı Tufan Durgunoğlu, fiziki olarak büyürken, eğitim materyallerine de büyük yatırım yaptıklarını söylüyor. Durgunoğlu, bu yıl önemli bir sosyal sorumluluk projesi başlatmaya hazırlanıyor. Matematik, fen, coğrafya, Türkçe alanlarında 2500 materyal hazırladıklarını, bunları hem kendi okullarındaki öğrencilere, hem de tüm Türkiye’ye ücretsiz vermeyi planlandıklarını belirtiyor.

Başkan Durgunoğlu, ilkokul son sınıf ve ortaokul sınıflarına yönelik hazırlanan görsel materyallerin Milli Eğitim Bakanlığı tarafından isteyen herkese dağıtılması için görüşmeye başlayacaklarını vurguluyor.