Çakma Teoman!

Beş-altı ay kadar önce Kurtalan Ekspres’in “Göğe Selam” adlı bir albümü çıktı.

Haberin Devamı

Barış Manço’nun efsane orkestrasının ünlü isimlere eşlik ettiği bir albüm bu.

Özlem Tekin, “Kara Sevda”yı...

Nev, “Sarı Çizmeli Mehmet Ağa”yı...

Hayko Cepkin, “Yeni Bir Gün”ü seslendiriyor albümde...

Teoman da “Dönence”yi...

Teoman müziği bırakmış olmasına rağmen önceden söz verdiği için stüdyoya girerek Kurtalan Ekspres’le birlikte “Dönence”yi seslendirmişti.

Peki ya bu şarkının klibi nasıl çekildi?

Klipte Kurtalan Ekspres çalıyor, Teoman söylüyor...

Dört-beş aydır da müzik kanallarında dönüyor bu klip.

Teoman müziği bıraktığı için haklı olarak klipte rol almak istemiyor...

Sonunda kurnazca bir formül buluyorlar.

Ters ışıkta bir koltukta oturan, önünde mikrofon bulunan bir adam görüntüsü çekiyorlar.

Işık ters olduğu için Teoman mı, değil mi seçmek mümkün değil...

Klibin içine çok az şekilde bu kareleri yerleştiriyorlar.

İşin ilginci, buldukları figüranın burnu ve profil görüntüsü de Teoman’ı andırmıyor değil.

Böylece çakma bir Teoman’la klibi tamamlıyor Kurtalan Ekspres.

Teoman da Barış Manço, Cem Karaca, Bahadır Akkuzu anısına yapılan bu işte, onların hatırına klipteki çakma Teoman’a itiraz etmiyor...

Not 1: Şu sıralar Kurtalan Ekspres’in Hayko Cepkin’li klibi dönüyor, oradaki gerçek Hayko Cepkin...
Not 2: Efsane grup yine efsane çalıyor albümde, tavsiye ederim...

Haberin Devamı

Cem Hakko: Biz fason üretim yapmayız...

Faruk Saraç’ın, “THY, tasarımcılara haksızlık yapıyor. Benim tasarımlarımı Vakko’ya ürettirdi.

Bugün benim tasarladığım yer hizmetleri personeli kıyafetlerinin üzerinde Vakko’nun imzası var” sözleri üzerine dün Cem Hakko aradı...

“Faruk Saraç böyle bir şeyi nasıl söyler, inanamıyorum” dedikten sonra ekledi:

“Biz Vakko olarak hiçbir zaman fason üretim yapmayız. Başkasının tasarladığı ürünleri üretmeyiz. Kendi tasarladığımız ürünleri yaparız.

Son beş yıldır THY’de de öyle oldu. THY kabin memurlarına kendi tasarladığımız ve ürettiğimiz kıyafetleri giydirdik. Yer hizmetleri personeline kendi adımıza da başkası adına da üretim yapmış değiliz...”

Cem Hakko’ya “Bu yıl neden Vakko yok THY kıyafetlerinde?” diye sordum.

Şu yanıtı verdi:

“Ben daha ilk yıllarımda Alitalia’yla uçarken hosteslerin üzerinde Trussardi markası görür özenirdim, günün birinde THY hosteslerinde de Vakko imzası olur mu acaba diye...

Bu hayalimi gerçekleştirdim, THY ile yıllarca çalıştık, buna hep prestij olarak baktım...

Bu yıl da tasarım için yanılmıyorsam beş farklı marka sunum yaptı. Bizim yaptığımız sunumlar THY tarafından beğenilmedi ve Dilek Hanif’le çalışmaya karar verdiler.

Hatta THY, ‘Dilek Hanif’in tasarlayacağı kıyafetlerin üretimini yapar mısınız?’ diye sordu bize. Onlara da ‘Biz fason üretim yapmıyoruz’ yanıtı vererek teklifi kabul etmedik.

Faruk Saraç’ın tasarımlarını fason olarak üretmiş olsak, Dilek Hanif’inkileri de üretmemiz gerekirdi herhalde değil mi?”

Not: Konuyu Faruk Saraç’a da sordum; “Cem Bey haklı. Ben Vakko’nun kabin içi kendi üretimini yapmasını kastetmiştim.
Benim tasarımlarımı üreten Vakko değil başka şirketler. Vakko’ya haksızlık yapmak istemem” yanıtını verdi.

Haberin Devamı

Beyrut gecelerinde Muhteşem Yüzyıl etkisi

Bu fotoğraflar İstanbul değil, Beyrut gecelerinden... “Muhteşem Yüzyıl”ın etkisinin sınırları aştığını biliyorduk da böylesi bir çılgınlığa dönüştüğünü ilk defa duyuyoruz.

Beyrut’ta tam bir “Muhteşem Yüzyıl” çılgınlığı yaşanıyor.

Beyrut sosyetesi özel “Muhteşem Yüzyıl” geceleri, partileri düzenliyor. Ve burada en şaşaalı elbiseleri giymek, kaftanlar, sarıklar takmak için birbirleriyle yarışıyorlar.

Kimisi Süleyman oluyor giydiği kostümlerle, kimisi Hürrem... Bu partiler o kadar önemli hale dönüşmüş ki, Mısır’dan, Ürdün’den özel kumaşlar getirtilip özel tasarımcılara diktiriyorlarmış kıyafetlerini artık.

Fotoğraflar Beyrut’ta Fransızca yayın yapan bir magazin dergisinden.

Geçtiğimiz haftalarda yapılan ve Beyrut sosyetesinin katıldığı “Muhteşem Yüzyıl” gecesine sayfalarca yer ayırmış dergi.

Davetlilerin tek tek fotoğraflarını yayınlamış, geceden izlenimler aktarmış okurlarına...

Bu diziler burada yerden yere vuruluyor, “ecdadımızı kötü gösteriyor” diye eleştiriliyor ya, (geçenlerde Bulgaristan’da değişen Türkiye algısını yazmıştım) sınır ötesinde yarattığı etkileri göz ardı etmeyin lütfen...

Yazarın Tüm Yazıları