Yeni belediye yasası: Bulanık resmi netleştirmeye çalışalım

İktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi, Türkiye’nin yerel yönetimlerinde ikinci kez köklü bir reform yaptı. Bu reformların nasıl sonuç vereceğini ileride göreceğiz ama maalesef muhalefetiyle medyasıyla Türkiye birkaç yıl önce yapılan ilk reformda olduğu gibi bu son reformda da kötü bir sınav verdi.

Haberin Devamı

Kendimi de dahil ederek yazıyorum; demokrasilerde ‘özgür’ medyanın bulunmasının yegane sebebi, seçmenlerin bilgilendirilmesi ve böylece seçimlerini bilgilerine dayanarak yapmalarının sağlanmasıdır.
Daha önce kötü sınav verilen örnekleri bir kenara bırakıp son örneğe dönmek istiyorum. Meclis’te haftalarca tartışılan, hatta büyük kavgalara sebep olan yerel yönetim reformu birkaç gün önce Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından da onaylanarak yürürlüğe girdi. Ve bütün bu süreç boyunca olduğu gibi onay sonrasında da yerel yönetim yasasının tam olarak ne getirip ne götürdüğü adam gibi anlatılmadı.
Evet yasa yeni büyükşehirler yaratıyor, bir önceki reformda olduğu gibi bu büyükşehirlerde bulunan bağımsız köy ve mahalleler ortadan kalkıyor, yani bütün il hudutları aynı zamanda belediye hududu da oluyor.
Yine bir kısım belde belediyeler kapatılıyor, civardaki büyük ilçe belediyesi ile birleştiriliyor vs.
Muhtemelen yasayla ilgili bilginiz bunlardan ibaret. Ama yasa bunlardan ibaret değil.
Neyse ki memlekette bağımsız düşünce ve bilgi üreten kuruluşlar var; gazetecilerin eksik bıraktığını onlar tamamlıyor. Bunlardan biri TOBB Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren TEPAV. Ve TEPAV Analisti Emre Koyuncu, oturmuş yeni yasanın mali etkilerini incelemiş, son derece çarpıcı sonuçlara ulaşmış.  (Meraklısına analizin web adresi şöyle: http://www.tepav.org.tr/upload/files/1352878676-4.Yenilenen_Yerel_Yonetim_Sistemi_Karsilastirmali_Analizi.pdf)
Bu uzun analizin tamamını burada yansıtmama imkan yok ama belli başlı bazı noktalara değinmekte fayda var:
- Artık merkezi bütçeden belediyelere aktarılan pay artacak. Belediyelerin merkezden aldıkları para, eskiden belediye bütçelerinin yüzde 48’ini oluştururken artık yüzde 54 merkezden gelecek.
- Belediyelerin mali olarak güçlenmesine anlamlı bir katkı olan bu artış, aslında merkezi yönetim bütçesinde belediyelere ayrılan payın sadece yüzde 22’den 23’e çıkmasına neden oluyor.
- Özellikle yeni büyükşehir olacak yerlerde önümüzdeki dönemde çok büyük değişiklikler olacak. Bu değişikliğin başlıca sebebi, o şehre girecek paranın artması. Emre Koyuncu’nun hesabına göre yeni durumun en büyük kazananı, yeni büyükşehir olan Muğla olacak. Bu ile daha önce kişi başına 208 lira yerel yönetim payı düşerkjen yeni yasayla birlikte bu para 394 liraya çıkacak.
- Yeni yasayla en çok kaybeden de, getirilen yeni hesaplama modelinden ötürü İstanbul olacak. Bu şehirde kişi başına 500 lira yerel yönetim payı varken bu para 479 liraya düşüyor.
- Sadece mali etkiden söz etmiyoruz, bir de siyasi etki var. TEPAV analizine göre yeni belediye yasasının siyaseten en büyük kaybedeni MHP. En az kaybedeni ise BDP.

Haberin Devamı

Komplekssizlik ve kendine güven iyidir ama...

Haberin Devamı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin İnovasyon Buluşması’nda yaptığı konuşma ilginç ve önemli.
Başbakan, TV’lerdeki tarihi dizilere ilişkin eleştirilerini daha sistematize etmiş, özetle şunu söylüyor:
-Ecdadımız imrenilen büyük bir medeniyet kurdu, medeniyetler duraklar belki ama ölmezler.
Biz o medeniyetin temsilcisiyiz ve yeniden silkinip ayağa kalkacak gücümüz var. Bize yıllarca geçmişimizden kompleks duymamız, kendimizi beceriksiz gibi görmemiz dayatıldı, biz o kompleksin içinde değiliz, kendimize güveniyoruz.
Evet, Batı karşısında komplekssiz olmak, kendine güvenmek önemli şeyler. Başbakan bu anlamda bence de doğru bir çizgi üzerinde.
Ama öte yandan aynı başbakan Osmanlı medeniyetinin neden gerilediği, neden rekabet edemez hale geldiği hakkında da analizlerini bizlerle paylaşmalı. Eğer bu analizleri doğru yapmazsak, bütün o medeniyete rağmen adı ‘inovasyon’ olan kongrelere katılırız, gelen batılı uzmanları dinler not tutarız.
Körü körüne bir kendine güvendense bilgiye dayalı bir güveni tercih etmeliyiz.

Yazarın Tüm Yazıları