Başbakan’a benim hikâyem: Muhteşem Jane

Muhteşem Yüzyıl olmadı mı? O zaman sahtekârlıktan yargılanan Jane İlknur Ün’ün “Yatırım yapacağım” deyip Ankara’da üç ayrı bakanla buluşmasının muhteşem hikâyesi

Haberin Devamı

Bir varmış bir yokmuş. California’da emlakçılık yapan, Jane İlknur Ün (50) adında Türkiye göçmeni bir Amerikalı varmış.
Ün, bir gün Türkiye’de güneş enerjisi yatırımı yapmaya karar vermiş. Babası eski Osmanbey esnafından gömlekçi Yusuf Bey (75), annesi Jale Hanım (69), kardeşi Atilla’yı (43) da alıp kendisine yardımcı olabilecek Türklerin yolunu tutmuş.
Hayatında güneş enerjisiyle ilgili hiçbir deneyimi olmayan… Sahip olduğu şirketlerde orta çaplı işler yapmış… Ufak bir kasaba emlakçısı Jane o kadar büyük, o kadar büyük düşünmüş ki… “Daha başta ben bu işe 700 milyon dolar yatıracağım” demiş.
Gördüklerinin kulağına da “Zaman içinde 7 milyar dolara kadar yolu var” diye fısıldamış. Koşturmuş… Tırmalamış... Ve sonunda da… Çaldığı maya tutmuş.
Türkiye’ye gitmiş. Güneş tarlasını ‘kuracağı’ Kilis’i dolaşmış. Ankara’ya varmış. Ve işini bilen ustaların yönettiği Türkiye’nin kerli ferli bakanlarının karşısına geçip Türkiye’ye ne büyük paralar getireceğini anlatmış uzun uzun. Enerji’den Taner Yıldız, Sanayi’den Nihat Ergün, Ekonomi’den Zafer Çağlayan. Hem de koca koca heyetlerle.
Herkes memnun, herkes mutlu olmuş. Masal da burada bitmiş.
Gökten üç elma düşmüş. Biri Jane’e… Biri ustalara… Biri de Kilislilere...
Sonrası mı? Dediğim gibi masal bitti. Bundan sonra benim size anlatacağım hikâye başlıyor. Muhteşem Jane’in öyküsü.

Haberin Devamı

28 ayı hapiste geçmiş

Amerika’daki kayıtlarına göre dört farklı isim kullanıyor: Jane İlknur Ün, Barbara Johnson, Jane İlknur Bedros, Jane İlknur Ün Macdonald.
Hakkında San Bernardino’da açılmış üç önemli ceza davası var. Hırsızlıktan dolandırıcılığa tam 58 ayrı suçlamayla karşı karşıya kaldığı FSB19646 numaralı dosya nedeniyle 28 ay hapis yatıyor. Sonra anlaşma yoluna gidip başkasının mülküne izinsiz girmekten hüküm giyme şartıyla diğerlerinden beraat ediyor. Ancak FSB034321 dosya numaralı, 1997’den kalma başka bir sahtekârlık davasındaysa halen yargılanmaya devam ediyor.
Yönetim kurulu başkanı olduğu, yatırımları yapacağını söylediği ICA Group of Turkey, bundan sadece altı ay önce, 7 Mayıs 2012’de bu adı almış. Ün’ün devraldığı şirket ise Delaware merkezli, 2010’da kurulmuş ve vergi kayıtlarında hiçbir faaliyeti görünmeyen KEG Energy diye bir tabela şirketi.
Türkiye’deki haberlerde ABD’nin en büyük güneş enerjisi şirketlerinden ISET’le ortak çalışacakları yazılmış. ISET’in haberi bile yok.

Haberin Devamı

Yeni, bilinmeyen bir teknoloji

Önce Ün’ü aradım. İnternet sitelerindeki şirket telefonlarının hiçbiri çalışmıyordu. Üzerine kayıtlı başka bir yerden başka bir numara buldum. “Beni nereden buldunuz” diye açtı. Bir hafta sonraysa telefonda görüşme nezaketi gösterdi.
“Niye farklı isimler kullanıyorsunuz?” dedim. “Evlilikler yüzünden” dedi.
“Şirketi ne zaman kurdunuz?” dedim. “İki yıl önce” dedi.
“Ortaklarınız kim?” dedim. “Söyleyemem. Onlar beni davet etti, başkan ol, dediler” dedi.
“Paranız var mı bu kadar?” dedim. “Bizim yatırımımız 700 milyon dolar. Hem güneş enerjisi santrali var hem de panel fabrikası” diye ısrar etti.
“Hangi teknoloji?” dedim. “Bu yeni bir teknoloji. Çin’de bile yok” dedi.
“Siz nasıl elde ettiniz?” dedim. ”Çalıştığımız bilim adamları var, onlar geliştirdiler” dedi.
“Kim bu insanlar?” dedim. “Söyleyemem. Sekiz yıldır çalışıyorlar” dedi.
“Ya daha önce çıkan haberler, ISET ortaklığı?” dedim. “Onları biz söylemedik, gazeteciler kendileri yazmış” dedi.
“Peki, şimdi biraz geçmişinizdeki davaları konuşalım” dedim. “Ben hepsinden aklandım. Size yazılı bir metin yollayacağım. Bu projeyi en iyi bilense şirketimizdeki arkadaşlarımdan Richard Edwards. Onunla konuşun” dedi. Sonrası ise kapı duvar. Ne açıklama ne telefon.

Haberin Devamı

Niye Çin paneli almayalım ki

Olur tabii. Californialı bir kasaba emlakçısını kullanan biri, ak mı kara mı olduğu belli olmayan bir para koyar. Şirketi bir offshore ülkesinde kurarlar.  Kilis’e asla kimden olduğunu öğrenemeyeceğiniz meçhul bir para gelir. Hükümetin yerli panel teşviğiyle de kWh başına 20 cent teşviki kapıp düzeni kurarlar.
Ancak anladığım kadarıyla o bile değil. Çünkü Guatemala’da bulup Skype üzerinden konuştuğum Richard Edwards, hiç değilse daha dürüst davrandı. Ve “Dünyada bu kadar panel fazlası varken, niye ucuza Çin paneli alıp teşvikten de yararlanmayalım ki? Sabah 01.00’e kadar Taner Yıldız’la oturup bunu ona da anlattım” dedi. Sonra teşvik yasasını iyileştirmek için Türk yetkililerle bir komisyon kurduklarını söyledi. Ve panel fabrikasını kurmayı düşünmediklerini açık açık anlattı. Ki teşvik bu durumda ortadan kalkıyor ve tasarladıkları 100 MW’lık güneş tarlası kendi başına kârlı bir yatırım olmaktan çıkıyor.

Haberin Devamı

Kim referans oldu?

O zaman soru şu: Kim bu işi buraya kadar getirdi? Üç bakanlığı da aradım. Üçü de daha iki hafta önceki toplantıları önce hatırlamadı. Sonra üçü de bakanların Ün’le görüştüğünü doğruladı. Ama üçü de referansı vermedi. Hatta biri, “İsim benzerliği var” deyip konuyu kapatmak istedi, sonra kabullendi.
Bakan danışmanlarından biri, “Üçümüzle de görüştüklerine göre Başbakanlık’tan gelmiş olabilir. Yatırım Ajansı’nı denediniz mi?” dedi. Bunun üzerine onları aradım. Onlar da “Valla biz değiliz” deyip resmi açıklama gönderdiler: “Görüştük. Ama yatırım konusunda görev almadık.”
Başka bir yetkili ise akademisyen Mehmet Hakan Sağlam’ın adını verdi. Sağlam’ı da aradım. O da İstanbul Adli Bilimler Vakfı adına Ankara’da kuracağı üniversite için finansman ararken ICA ile tanıştığını, şirketten meblağını açıklayamayacağı bir fon elde ettiğini ve sonra grubu Meksika’da yapmayı planladığı güneş enerjisi yatırımını Türkiye’ye kaydırmaya kendisinin ikna ettiğini söyledi. Kilis’i de Kilisli olduğundan o seçmiş.
Randevuları sordum, “Ben ayarladım” dedi. “Başka ortak var mı?” diye bir daha sordum. “Bunlar gizli, açıklayamayız” dedi. Şimdi soruyorum. Tarih değil, şimdiki zaman. Fiktif değil, doğrulanmış bir öykü. Muhteşem Yüzyıl’ı bir kenara bırakın, kim bu Muhteşem Jane’in hamisi? Hangi işbitirici?

Yazarın Tüm Yazıları