Suriye politikası değişiyor mu

Aslında politikada herhangi bir radikal değişiklik yok.Türkiye’nin tutumu belli ve bundan geri adım atılmayacak.

Haberin Devamı

Ancak üslup ve demeçlerin kimyasında ciddi bir değişim var.

Geçmişe nazaran daha diyalogcu ve daha pozitif bir dil hakim.

Bunun nedeni ‘Suriye konusunda daha kontrollü’ davranılması yönündeki uyarıda yatıyor.

AK Parti, ANAR, Pollmark ve Denge isimli araştırma şirketleriyle düzenli olarak çalışıyor.

Her ay ‘Türkiye Gündem Araştırması’ yapılıyor ve güncelle ilgili halkın nabzı tutuluyor…

Partinin yaptırdıklarında da, dışardan olanlarda da Suriye konusunda benzer sonuçlar çıkıyor.

Toplum, genelde Ortadoğu ve özelde Suriye’de yaşananlardan kaygı duyuyor.

Siyasal İletişim Ofisi’nin yaptığı son araştırmada bu durum net olarak görülüyor.

‘Türkiye’nin Ortadoğu politikasının ülkenin menfaatine sonuçlanacağına inanıyor musunuz?’ sorusuna, % 20.0 oranında ‘evet’, % 40.5 ‘hayır’, % 22.7 ‘fikrim yok’, % 16.8 oranında ‘belki’ cevabının verildiği tespit ediliyor…

Haberin Devamı

Bu sonuçları görenler konunun topluma iyi anlatılamadığını ve siyasal iletişiminde problem olduğunu sonucuna varıyor…

AÇILIM YENİDEN Mİ BAŞLIYOR

‘Açılım yeniden mi başlıyor?’ sorusunun iki uzun cevabı var...

Önce son bir ayda yaşanan olağanüstü takvimi hatırlatalım…

21 Eylül’de Mehmet Öcalan’ın Ada’ya gitmesiyle bu cephedeki trafik yeniden başladı.

27 Eylül’de Başbakan Erdoğan, Kanal 7’de “İmralı’yla görüşmeler yeniden başlayabilir” dedi.

1 Ekim’de Cumhurbaşkanı Meclis açılış konuşmasında tutuklu vekiller konusuna değindi.

9 Ekim’de Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, BDP heyetini kabul etti.

Yine aynı gün Meclis Başkanı Cemil Çiçek, BDP’lilerle görüştü.

11 Ekim’de AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal, BDP’lilerle bir araya geldi.

14 Ekim’de BDP kongresi yapıldı ve Selahattin Demirtaş, BDP’nin taleplerini sıraladı.

16 Ekim'de Kazan Vadisi’nde operasyonlar yeniden başladı...

Eylül sonunda cezaevlerinde başlayan açlık grevleri ara vermeden devam ediyor.

Peki bütün bu gelişmeler alt alta dizildiğinde yeni bir süreçten bahsedilebilir mi?

Bu soruya hem evet, hem de hayır cevabı vermek mümkün…

Eski hatalar tekrarlanmak istenmiyor!

Başbakan Erdoğan'ın danışmanı Yalçın Akdoğan bu sürecin ‘yeni bir durum’ gibi lanse edilmesini doğru bulmadığını ifade etti.

Haberin Devamı

Akdoğan, “…Elbette herkes iyi şeyler olmasını istiyor ancak bu havanın fazla pompalanması beklenti çıtasını yükselttiği gibi psikolojik tatminsizlik ve hayal kırıklığı da oluşturabiliyor” dedi.

Hükümet, eski hatalara düşmemek için bu defa oldukça kontrollü ve gerçekçi bir yol izliyor.

Bir yanda ‘yanlış algının süreci olumsuz etkilediğini’ düşünen ‘ihtiyatlı ve sağlamcı’ bir yaklaşım diğer yanda Cumhurbaşkanı düzeyinde yürütülen bir süreç var.

Yaşanan gelişmeler, en azından mevcut kanalların kapanmasına engel oluyor.

Bir anlamda bu adımlar sertleşen süreci yumuşatan sembolik bir işlev görüyor.

Ayrıca hükümet çevrelerinde “Zaten açılım bitmedi ki, devam ediyor” resmi görüşü var.

Haberin Devamı

Özne sorunu çözüldü mü?

Dışardan bakıldığında paradoksal gibi gözükse de yeni süreç çelişen dinamiklerle yürüyor.

Birinci açılım sürecinin aşırı iyimserliğinden farklı olarak bu defa ‘daha kontrollü ancak kararlı’ bir irade var… Çünkü bu kez toplum çözümü istiyor…

Hükümet cephesinde de BDP kanadında da bu anlayış hakim…

Taraflar süreci sabote edecek bir dil değil, daha pozitif bir üslup kullanıyor

Bu defa algı yönetimi ve sürecin psikolojisi üzerine daha yoğun mesai harcanıyor…

Tarafların açıklamalarına bakıldığında en azından özne probleminin çözüldüğü görülüyor.

Tabii olağanüstü gelişmeler yaşanmaz ve süreç yeniden sabote edilmezse…

Ankara, olan biteni yakından izleyip, çoklu akılla hareket ediyor…

Haberin Devamı

AÇLIK GREVLERİNİ KİM SONLANDIRACAK?

Cezaevlerinde devam eden açlık grevlerini BDP sonlandırabilir mi?

BDP’nin bu cesur adıma ne gücü, ne de siyasal vizyonu yetmeyebilir…

PKK, bunu ister mi?

Açlık grevlerini, ölüm orucuna çevirmek isteyen askeri kanat buna izin vermez…

Çünkü ‘bahar sendromu’ yaşayan Ankara grubunun farklı bir eylem planı var…

Peki bu eylemler nereye varacak ve nasıl sonlanacak?

Mart döneminde olduğu gibi ‘açlık grevi türü eylemlere karşı olduğunu söyleyen’ İmralı yeniden devreye girebilir ve orta yolu bulabilir…

Yani bütün zorluklara ve ‘her şeye rağmen iyi olacak’

 

Yazarın Tüm Yazıları