Kendimi iyi hissettiğim Ege otelleri

Haberin Devamı

HER şey üniversitede 2 yıl boyunca otel rüyaları görmemle başladı.
Dünya çok büyüktü ve ben çok küçüktüm.
Zaman geçti ve ben bir seyahat yazarı oldum.
Türkiye’de ve dünyanın bir çok yerinde sayısız otelde konakladım.
Önce kendi seyahat bloğum “dünyayı gezen salyangoz”u yarattım.
Arkasından ulusalararası seyahat dergisi Travel + Leisure yazıları geldi.
Travel + Leisure’ı Marie Claire, Marie Claire’I Hürriyet Ege, Sky Life ve Hürriyet Seyahat takip etti. Gezlong isimli ulusal bir seyahat sitesinin editörleri arasına katıldım.
Ve işte buradayım. Hala her fırsatta, yeni şehirleri ve yeni otelleri deneyimliyorum.
Kimimiz (bazen ben de) sırf uyumak için kalıyoruz otellerde.
Kimimiz dinlenmek için. Kimimiz gustosu için.
Ama sonuçta bütün bir yıl, tatil yapmak için çalışıyoruz.
Bu yüzden sizin o kısacık tatiliniz, benim için çok değerli.
Bugün Türkiye’nin Ege şeridinde, yani benim meleketten, kendimi iyi hissettiğim otellerin listesini yaptım. Kendimce. Hepsinin ücretini kendim ödedim, hepsini titizlikle inceledim.
Tabii ki, liste bu kadarla sınırlı değil. Ara ara yenileri gelecek.
Ama arayı açmadan siz de bana önerin. Konakladığınız, doyamadığınız, yine gitsem, yine kalırım dediğiniz küçük otelleri bana yazın.
Sizi, baharakinci@hurriyet.com.tr’de bekliyor olacağım.

Haberin Devamı

Bodrum – Atami Hotel

Kendimi iyi hissettiğim Ege otelleri


Benim, Cennet Koyu’ndaki gizli sığınağım. Cennet Koyu, aslında teknelerin ve uluslarası yatların tercihi, ama biraz zahmetli olan karadan ulaşımı seçtiğinizde kendinizi bir anda sadece size ait sessiz bir cennette buluyorsunuz. Upuzun ve gün boyu servis yapılan bir iskelesi, denize uzanan çam ve zeytin ağaçları, telaşsız, gösterişsiz hatta 80’lerden kalma izlenimi veren odaları var. Ama zaten burada aradığınız ve bulduğunuz odaları değil.
www.atamihotel.com

Assos - Alarga Otel

Kendimi iyi hissettiğim Ege otelleri

Haberin Devamı


Burası otel değil, otelcik. 3 odalı bir taş konak. Hayatımda kaldığım en şahane otelciklerden biri. Athena Tapınağı’na 150 metre, Assos Antik Liman’a 1.5 kilometre. Swissotel İstanbul, Four Seasons, Çırağan Kempinksi başta olmak üzere Türkiye’de pek çok otel projesinin mimari Turgut Alton tasarlamış ve bugünkü görünümünü, eşi Prof. Tuvana Alton’un katkısıyla 25 sene önce almış. İki sene önce satılmak istenmiş, kızları Ece; kariyerini bırakıp engel olmak için Assos’a koşmuş. Oteli şimdi Ece, sadece bir yardımcısıyla işletiyor. Bahçedeki meyvelerden, adaçayından, naneden reçel yapıyor, denizden balık tutuyor, nefis beyaz şaraplı kalamar pişiriyor. Üstüne bir de efkarlandınız mı, derdinizi dinliyor. Yaz geceleri için turkuaz ışıklı bir havuz, kış ayları için masa tenisi, bilardo ve saunaları var. 2 kişilik oda fiyatları yaz sezonunda 100 ile 130 EU arasında değişiyor.
www.assosalarga.com

 

Haberin Devamı

Eski Foça – Lola 38

Kendimi iyi hissettiğim Ege otelleri


Pasta gibi. Eski Foça’nın en sevdiğim yerinde. Küçük Deniz’de. Denize sıfır.
1891 yılında bir Rum armatörün evi olarak yapılmış bir taş konak. Ege’nin en romantik ve resmedilmeye değer otellerinden birine dönüştürülmüş. Konağı 5 odalı, stil sahibi bir otele dönüştürmek 4 yıllık bir restorasyon süreci gerekmiş. Sırf kahvaltısı, arka bahçesi ve denizden gelen burum buram iyot kokusu için bile kalınır.
www.lola38.com

 

Cunda – Moshinos Otel

 

Kendimi iyi hissettiğim Ege otelleri


Taksiyarhis Kilisesi’ne çıkan, cumbalı evlerle bezeli bir yokuşta. Eski bir konaktan dönüştürülen, adanın ruhu ile bütünleşmiş, leziz kahvaltıları ile ünlü küçük otel. Sakinliği ve anneannemin cumbalı evini hatırlatan dokusu ile beni her gidişimde kendine çekiyor. Bir de sahibesi Seda, günündeyse nefis pastalar yapıyor.
www.moshinos.com

 

Haberin Devamı

Bozcaada - Rengigül Konukevi

 

Kendimi iyi hissettiğim Ege otelleri 


Pansiyonun da konuk evinin de çok ötesinde. Her odasını, bahçesini, salonunu; öpe okşaya gezesim gelir, hala her gidişimde. Reçelleri dillere destandır. Aslında 1876 yılında inşa edilmiş bir Rum konağı... Birinci dünya savaşında İngilizlerin karargâhı olarak kullanılmış ve savaş bitimi adayı terk etmelerinden sonra Kakmi Ailesi’ne geçmiş, 1997’den itibaren de Rengigül konukevi/pansiyon olarak hizmet vermeye başlamış. Her tarafı isminden de anlaşılacağı üzere güllerle bezeli nefis bir konak. Özellikle kahvaltısı için bile başka otelde konaklayıp Özcan Hanım’ın reçellerini tatmaya gelenler var.
www.rengigul.net

Yazarın Tüm Yazıları