Bir şövalyenin ardından

SİNEMA tarihçisi ve çevirmen Rekin Teksoy da 84 yaşında aramızdan ayrıldı.

Haberin Devamı

Önümüzdeki yayın mevsiminde Ansiklopedik Sinema Terimleri Sözlüğü, Oğlak Yayınları arasında çıkacak. Artık aramızda olmasa da, onun son görkemli çalışmasına kavuşacağız!
Onun, İtalyan edebiyatından yaptığı çevirilerin mükemmelliği, dilin anavatanında da takdir görmüştür. Ravenna’da Dante’nin mezarının bulunduğu kilisede Dante’nin Türkçe çevirisinden bir bölüm okudu.
Sinema tarihi konusundaki kitapları, ansiklopedi çalışmaları, çevirileri ile önemli ve doğru bilgi edinmemizi sağlamıştır. Dünya edebiyatının büyük yapıtlarını, klâsikleri onun sayesinde iyi, doğru çevirilerden okuyabildik.
Değerli ansiklopedilerin yayın yönetmenliği görevinde bulundu.
Yalnız sinema kitaplarıyla, incelemeleriyle, araştırmalarıyla değil, sinema kültürünün yerleşmesi, tanınması için de çalıştı.
Sinema üzerine yazdıkları, yönettiği ansiklopediler bugün de saygın başvuru kaynakları arasında yer alıyor. Yarın da alacakları gibi...
Çevirmek için seçtiği eserler sadece bir yazar, bir çevirmen olarak niteliğini ortaya koymuyordu, siyasal, toplumsal eğilimini de sergiliyordu. Dahası toplumsal aydınlanma ve entelektüel birikim açısından harcadığı emekleri de gözler önüne seriyor...
Aşağıda bazı çevirilerinden söz ettiğimizde, bu yargımızın doğruluğunu fark edeceksiniz.
  
ANSİKLOPEDİ çalışmalarını anımsatarak emek verdiği çalışmalara değinmek istiyorum.
Ramazan Gökalp Arkın’ın yayıncılığını yaptığı; Arkın Sinema Ansiklopedisi, Cumhuriyet Ansiklopedisi, Sağlık Ansiklopedisi, Hayvanlar Ansiklopedisi’nin yayın yönetmenliğini yaptı.
Her ne kadar şimdi (ne yazık ki) ansiklopediler eski kullanım sıklığını yitirmiş olsalar da, o dönemde hazırladığı ansiklopedilerin nitelik seviyesinin oldukça yüksek olduğunu, bugün belirtmek gerekir.
1994 yılından başlayarak 601 hafta Sinema ve Edebiyat programını yaptı. Programına ben de bir kez katılmıştım. Daha sonra bu programın devamlı konuğu Raşit Çavaş oldu.
O sadece mecazi anlamda “kültür şövalyesi” değildi! Gerçek anlamda da şövalyeydi! Boccaccio’nun Decameron’unu ilk kez eksiksiz olarak Türkçeleştirmesi üzerine İtalya Cumhurbaşkanınca Şövalye unvanıyla ödüllendirilmişti.
Dante Alighieri’nin İlahi Komedya’sını ilk kez şiir biçiminde Türkçeleştiren çevirisi de İtalyan Senatosu’nca Çeviri Ödülü’ne değer bulundu.
Rosa Lüksemburg oyunu, uzun süre Küçük Sahne’de sergilendi, Karl Marx-Friedrich Engels’in Komünist Partisi Manifestosu’nun çevirisini dilimize kazandıran isimler arasında yer aldı.
İlahi Komedya’nın çevirisinin başına yazdığı Önsöz, bir alıntı ile başlar, T.S. Eliot imzalı bu söze katılanlardanım.
Söz şöyle: “Dante ile Shakespeare dünyayı aralarında paylaşır; bu iki ada eklenebilecek üçüncü ad yoktur.”
Kısa, özlü Önsöz, Dante’nin yapıtını okurun bilerek okumasını mümkün kılar.
Decameron çevirisinin başında yer alan, Boccaccio ve Decameron yazısından ilk paragrafı yazıma aldım. Okumamış olanların, iyi bir kitaplık düzenlemek isteyen gençlerin dikkatini çekmesini umduğum için: “Giovanni Boccaccio (1313-1375) İtalyan dilinde düzyazının temelini atan adamdır. Yazı dili olarak Latincenin kullanıldığı on dördüncü yüzyıl İtalya’sında, Boccaccio başyapıtı ‘Decameron’u halk ağzıyla (İtalyanca) yazmış, bu kitabında hem bir çağın günlük yaşama biçiminden gerçekçi gözlemler atarmış, hem de İtalyan dilinin daha sonraki gelişme aşamalarına kaynak oluşturacak bir düzyazı düzeni kurmuştur.”
Bugün hangi klasik veya çağdaş “Batı” edebiyatı eserini okuyacak olursanız olun, İlahi Komedya ve Decameron’u okumadıysanız, bütün çabalar boşunadır! Bu eserleri de, elbette eksiksiz ve kusursuz Rekin Teksoy çevirisi ile okumalısınız...
  
ANMALAR, adamalar beni her zaman etkiler. Saygıyla donatılmış bir vefa duygusunu çağrıştırdığından olsa gerek... Rekin Teksoy, Sinema Tarihi’nin başına bu duygunun eşliğinde bazı adlar yazmış:
“Necati Cumalı, Hayri Caner, Nezih Coş, Yavuzer Çetinkaya, Onat Kutlar, Altan Küçükyalçın, Tuncan Okan, Âlim Şerif Onaran, Mahmut Tali Öngören, Çetin A. Özkırım, Semih Tuğrul, Erman Şener’in anılarına”
O da artık kitaplarında ve anılarımızda yaşayacak.

Haberin Devamı

* Okurlarıma not: Başta Rekin Teksoy’un Sinema Tarihi olmak üzere, adını andığım çeviri kitapları da Oğlak Yayınları tarafından yayımlanmıştır.

Yazarın Tüm Yazıları