Aşkı alerji öldürür

Her gün seni izliyorum dedi kadın: “Yemek yemeni, uyumanı, konuşmanı...”

Haberin Devamı

Adam meraklanmıştı: “Sonra ne oluyor?”
“Ne olacak, daha da çok gıcık oluyorum!”
“Ah sevgilim, desene bana alerjin var.”
İşin aslı, şu dünyadaki aşkların yüzde 90’ının bitiş nedeni hemen hemen aynı: Alerji.
Geri kalan yüzde 10 da aslında aşk falan değil zaten. Seks arkadaşlığıyla aşkı karıştırmayalım.
Aşk katili alerjiler altıncı ayda oluşmaya başlar. Olay “gönül macerası” olmaktan çıkıp ciddiye bindiğinde.
Hele nikâhla beraber, bünyeyi ele geçirmeye koyulurlar. Çünkü evlilikle her şey “kalıcı” hale gelir. Her olay sonsuzla çarpılır.
Mesela, kocanız diş macununu ortadan sıktıysa, bu eylem zihninizde hemen çarpılır sonsuzla.
Diş macununu ortasından sıkan adam gider, yerine “diş macununu ebediyen ortasından sıkacak olan adam” gelir.
Karşı karşıya konmuş iki ayna düşünün, işte öyle. Ya da hayatınızın geri kalanını kaplayan, ortasından sıkılmış bir tüp.
Ya da gece başının ağrıdığını söyleyen karınız, “sonsuza kadar başı ağrıyacak kadın” olur.
Aynaya bakıp sorarsınız kendinize: “ne yani, hep böyle mi yaşayacağım?”
İşte hafiften kaşınmaya başladınız bile.
Diş macunu ve baş ağrısı masum şeyler olmaktan çıkıp alerjik belirtiler haline geldi.
Erken teşhis edilmezse ilişkiyi kanser gibi saracaklar. Hayat damarlarını tek tek koparacaklar.
Birbirinin fikirlerine alerjisi olan çiftler konuşamaz mesela. En küçük fikir ayrılığı aile faciasına dönüşür.
Bu gözler, Acun’un yarışmasını seyrederken boşanmanın eşiğine sürüklenen çiftler gördü.
Birbirinin vücuduna alerjisi olan çiftlerse sevişemez. Birbirlerine dokunamazlar çünkü.
Alerji zamanla diğerinin nefes almasına bile katlanamaz hale getirir onları.
Sonunda yavaş yavaş kopar, aynı çatı altında iki yabancıya dönüşürler.
Çözüm tabii ki erken teşhis. Alerji belirtisine rastlayınca durumu ciddiye alıp tedavi etmek.
“İşte bir alerji başlangıcı, hadi beş dakika ayırıp şunun başını ezelim!” demek.
Konuşmak, anlaşmak, şefkati ve halden anlamayı zinhar elden bırakmamak.
Yoksa o küçümsediğimiz alerjiler kartopu gibi büyüyüp iner tepemize. Neye uğradığımızı bile anlamayız.

Haberin Devamı

ŞEFİN TAVSİYESİ

Haberin Devamı

Grafik sanat mabedi İMOGA

Grafik sanat eğitimi alanların ya da meraklılarının mabedidir İstanbul Grafik Sanatlar Müzesi.
Süleyman Saim Tekcan tarafından kurulan IMOGA, aynı zamanda ilk çağdaş özgün baskı resim müzemiz.
Bazen atölye eğitimleri ve etkinlikler de düzenleyen müzeyi yeniden keşif vaktidir.
Keşfedelim ki mesleğimiz ne olursa olsun onu iyi yapacak gözümüz, izanımız olsun.
Detaylar www.imoga.com adresinde.

Yazarın Tüm Yazıları