Stres ömür törpüsüdür

Hayat eskisinden daha rahat ve kolay. Ama bütün bunlar için ödenmesi gereken bazı bedeller var. O bedellerden bir tanesi en büyük düşmanımız: Stres

Haberin Devamı

Yaşamımız eskiye oranla çok değişti. Hayatımızın da giderek kolaylaştığını, hatta daha bir zenginleştiğini söylemek mümkün. Eskiye oranla daha az kas gücü kullanıyor, ekmeğimizi eskisi gibi taştan değil daha ziyade 'baştan' yani aklımızla ürettiklerimizden, bilgi gücümüzden, eğitim düzeyimizden çıkarıyoruz ve ne kadar şikâyetçi olursak olalım yeni hayat eskisinden daha rahat. Ama bütün bunlar için ödenmesi gereken bazı bedeller var. O bedellerden bir tanesi çok ama çok önemli.

Önemli çünkü o bedel uykularımızı kaçırıyor, hızla yaygınlaşan uyku sorunlarının arkasında o bedel yatıyor. Önemli çünkü felç, bellek bozukluğu hatta bunama gibi beyin sorunlarının, kalp çarpıntılarının, kalp krizlerinin arkasında da yine o var. Reflü patlamasının, gastrit-kolit yoğunlaşmasının nedenlerinden biri de yine o. Hatta eğer biraz erken fark edilip zamanında çözümlenmezse bizi kanser bile yapabiliyor. İsterseniz sözü daha da uzatmadan o gizli suçlunun, sinsi düşmanın ve büyük bedelin adını hemen açıklayalım: Stres.

Haberin Devamı

O HER YERDE VAR

Günlük sohbetlerimizde evimizde, işyerimizde o hep var. Kimi zaman “Stresim var bana bulaşma!” diyoruz. Kimi zaman “Bizim patron amma da stresli adam!” diye eleştiriyoruz, kimi zaman da “Stres benim neyime!” diyerek geçiştiriyoruz. Ama çoğumuz stresin tam olarak ne anlama geldiğini, ne ifade ettiğini bilmiyoruz. Ünlü uzun yaşam uzmanı Dr. Michael T. Roizen stresi şöyle tanımlıyor: “Stres, yapılacak birçok şeyi yapacak çok az zaman ve yol boyunca karşılaşılacak çok fazla engel olduğunu hissetmekten daha fazlasıdır. Stresin yarattığı baş ağrısı veya kafatası içinde yaptığı basınç yüzünden stresin tamamen zihinsel bir fenomen olduğunu düşünmek kolay. Ama pratikte durum hiç de öyle değil. Stres aynı zamanda fizyolojiktir, vücudun pek çok kısmını etkiler. Stresliyken kalp atışınız hızlanır, tansiyon yükselir, nefes sıklaşır ve kendinizi daha uyanık hissedersiniz. Beyninize ve kalbinize kan hücum eder; böbrekleriniz, karaciğeriniz, mideniz ve derinizden kan çekilir. Kanınızdaki şeker ve kötü kolesterol yükselir, iltihaplanmaya yol açan süreçler hızlanır. Sonuç olarak stres tüm sistemde belirgin değişimlere neden olur. Size şaşırtıcı gelebilir ama yoğun ve kısa süreli stresler sizi yaşlandırmaz. Sadece vücut sistemlerinizden birini veya birkaçını olması gerektiği şekilde kullanmanızı sağlar. Asıl önemli olan konu stresle karşılaşmanız değil ne kadar, ne sıklıkta ve ne yoğunlukta stresle karşılaştığınız. Kronik stres size zarar vermeye başladığında vücudunuzu bir kuşatma altında bırakır” diyor.

Haberin Devamı

MODA RAHATSIZLIKLAR

Yaşadığımız birçok sağlık sorunları işte bu kuşatmanın ürünü. Giderek yaygınlaşan hatta bazılarınca neredeyse moda gözüyle bakılan yeni sağlık trendlerinin arkasında da bu kuşatma var. Panik bozukluk, depresyon, reflü, sinirsel kolit, hatta alerjik hücumlar gibi 'moda' rahatsızlıklar bu kuşatmanın ürünü olarak ortaya çıkıyor.

Eğer keyifli bir hayatım olsun diyorsanız bu kuşatmayı önleyecek bazı alışkanlıkları mutlaka öğrenmeniz veya edinmeniz gerek. Yoksa hayatın tadı tuzu, keyfi giderek azalıyor.

 Ne yapmalı 

7 ADIMDA ÇÖZÜM

Stres yönetim uzmanları iyi bir gece uykusunun stresle mücadelede en önemli faktörlerden biri olduğunun, beslenmenin de en az uyku kadar önemli olduğunun altını ısrarla çiziyor. Düzenli fiziksel aktivitenin özellikle düzenli egzersiz yapmanın en etkili stressavarlardan biri olduğunu söylüyorlar. Dinlenmenin, eğlenmenin, dostlarla, arkadaşlarla hoş vakitler geçirmenin de etkili birer stres ilacı olduğunu hatırlatıyorlar:

Haberin Devamı

* İnanç dünyanızı zenginleştirip duanın ve ibadetin gücünden daha sık ve çok istifade edin.

* Fırsat buldukça biyolojik geri bildirim ve zihinsel canlandırma tekniklerinden istifade edin ve bu teknikler konusunda bilgilenmeye, eğitim almaya çalışın.

* Birikmiş işlerin rahatsızlığı en önemli stres nedenlerinden biri. Bu nedenle yapabileceğinizden fazla iş üstlenmeyin, bugünün işini yarına ertelemeyin.

* Sizi strese sokan kişilerden, ortamlardan uzak kalmaya özen gösterin. Sizi strese sokan ilişkileri ya yeniden gözden geçirin ya da tasfiye edin.

* Stres yaratan herhangi bir durumdan uzakta kalamıyorsanız o durumlara karşı olumlu ve yapıcı tutumlar geliştirmeye çalışın. O sorunları farklı bir bakış açısından görmeyi deneyin.

Haberin Devamı

* Sosyal ağlarınızı genişletin ve güçlendirin.

* Zamanla yarışmaktan vazgeçin bazı işleri de sonraya bırakmayı öğrenin.

Yazarın Tüm Yazıları