Umarım o herifi de getirmez (*)

Oscar ödüllerinin dağıtıldığı gecenin ertesi günü, bir Türk şirketinin pazarlamadan sorumlu icra kurulu üyesinin cep telefonuna şu SMS mesajı geliyor: “Size en Penelope halimle yazıyorum.

Haberin Devamı

/images/100/0x0/55eaecc9f018fbb8f89f784dLos Angeles’tan yeni döndüm. Tam jetlag’im. Çekimlere biraz geç başlayabilir miyiz?” Mesajı yazan kişi, Penelope Cruz‘du. Mesajı alan kişi ise, Seranit şirketinin pazarlamadan sorumlu icra kurulu üyesi Ece Ceylan Baba. Son günlerde Türk reklam piyasasında en çok konuşulan Penelope Cruz‘lu reklamların çekimi böyle başlıyordu...

Geçen salı günü, Cenevre’den dönerken, uçakta, Hürriyet’in arkasındaki tam sayfa ilanı görünce şaşırdım.

Fotoğraftaki kadın Penelope Cruz’a çok benziyordu. Ama altında isim yoktu.

İlan bir Türk firmasına aitti.

Bir Türk firması, Penelope Cruz gibi Oscar'lı, uluslararası bir starı nasıl ikna eder; bu kimin vizyonudur diye düşündüm.

Haberin Devamı

O an, bu reklamı tasarlayan insanlarla konuşmak istedim.

Geçen cuma günü Seranit şirketinin genel müdürü Hamdi Altunalan ve tasarım ve pazarlamadan sorumlu icra kurulu üyesi Ece Ceylan Baba ile buluşup Penelope Cruz olayının hikayesini dinledim.

İşte size bir Türk şirketinin heyecan verici pazarlama vizyonu ve hikayesi.

İKİ ADAY VARDI: MONICA BELLUCI VE PENELOPE CRUZ

/images/100/0x0/55eaecc9f018fbb8f89f784f

Her şey iki buçuk yıl önce iflas etmiş bir seramik şirketinin satın alınmasıyla başlıyor.

Alan şirket, Türkiye’de üretilen seramik ürünlerle, İtalya’da, İspanya’da yarışmayı hedef koyuyor.

Bunun için Bahar Korcan gibi tasarımcılarla çalışıyorlar. Ayrıca iki İtalyan, üç İspanyol tasarımcıyla anlaşıyorlar.

Sonunda ürün hazır hale gelince, iş bunu duyurmaya geliyor.

Pazarlama ekibi toplanıyor ve bu ürün için tanınmış bir yüz arayışına başlıyor.

Üç isim ortaya atılıyor. İsimler Levent Erdal’ın aklına geliyor. Hemen şirketin genel müdürünü arıyorlar ve beş dakika içinde karar veriyorlar.

Bir Amerikalı, bir İtalyan ve bir İspanyol.

Scarlette Johansson, Monica Bellucci ve Penelope Cruz...

/images/100/0x0/55eaecc9f018fbb8f89f7851

Haberin Devamı

Allahım üçü de bittiğim kadınlar.

Önce Scarlett Johansson ismi eleniyor. Çünkü sarışın ve Amerikalı.

Daha Akdenizli bir tip tercih ediliyor.

İki isim de müthiş birer yüz. Magazinel olaylarda fazla görünmemişler.

İkisi de Akdenizli.

Ancak Monica Bellucci konusunda bir sorun var. Nisan ayında Mercedes için bir kampanyaya başlıyor.

O nedenle Penelope Cruz üzerinde anlaşmaya varılıyor.

ÇEKİM SABAHI GELEN SMS MESAJINDA NE YAZIYOR

Her şey sadece paradan ibaret değil. Önce Cruz’u ikna etmek gerekiyor. Ürünleri görmek istiyor. Kar nedeniyle havaalanları kapalı olduğu için kara yolundan gönderiliyor.

Sıra senaryoya geliyor.

Sonunda çekimler konusunda bir anlaşma imzalanıyor. Anlaşma şartları şöyle:

Haberin Devamı

* Çekimler dört tam gün sürecek.

* Günde sekiz saatlik çalışma süresi verilecek.

* Ayrıca fotoğraf çekimleri için altı saat ayrılacak.

Çekimlerin başlaması için 1 ve 2 Mart tarihi verilmiş.

Ancak o sabah İspanyol aktristen bir SMS mesajı geliyor.

“Size tam Penelope halimle yazıyorum. Oscar töreninden yeni döndüm. Jetlag’im. Çekimlere biraz geç başlayabilir miyiz?”

Geç başlıyorlar ama çok hızlı gidiyorlar.

Size çekimin sahne arkasıyla ilgili bazı bilgiler vereyim...

ELBİSE ARMANİ, ÇİN VAZOYSA ŞEKERDEN BİR KOPYA

Reklamda Penelope Cruz’un giydiği elbiseyi Armani hazırlıyor.

Merdivenlerden inme sahnesi, İtalya’nın Madrid Başkonsolosluğu binasında çekiliyor. Masadaki eşyaların yere düşüp kırılması sahnesiyse 300 metrekarelik bir stüdyoda çekiliyor.

Haberin Devamı

Cruz'un yürürken kırdığı ilk eşya olan vazo, Çin’den getirilmiş. Senaryoda, vazo yere düştüğünde tuz buz olsun isteniyor. Ancak Çin vazosu, yerde üç beş parçaya ayrıldığı için istenen efekt elde edilemeyince, vazonun şekerden dört kopyası hazırlanmış.

Çekim için 50’den fazla insan çalışıyor. Sanat yönetmeniliğini, daha önce 'Vicky Cristina Barcelona' filminde Penelope Cruz’la çalışmış olan Alain Bainée yapıyor. Filmin yönetmenliğini Ago Panini gibi çok tanınmış bir isim yükleniyor.

Penelope Cruz sete annesiyle birlikte geliyor. Makyajını çok kısa sürede tamamlıyor. Çekimlerin arasında hemen makyajını silip, bir divana oturuyor ve yerinden hiç kalkmıyor.

Haberin Devamı

Benim en çok dikkatimi çeken şey, fotoğraflarda saçlarının çok kısa oluşuydu. Yani saçını kestirmiş gibi duruyordu.

Değilmiş. Saçını arkaya toplamış. “Oscar töreninde saç modeli harikaydı” dedim. “Kuaförümün azizliğine uğradım. Biraz fazla kısa kesti, o nedenle arkaya topluyorum” demiş.

PARMAĞINDAKİ ALYANSI ÇIKARMASI İSTENİNCE

/images/100/0x0/55eaecc9f018fbb8f89f7853

Bu arada çekim sırasında çok ilginç bir şey olmuş. Elinde evlilik yüzüğü varmış. Çekim sırasında, bütün dikkat, kırılacak objenin üzerinde yoğunlaşsın diye, parmağındaki alyansı çıkarmasını istemişler.

“Hayır, evlilik yüzümü asla çıkarmam” deyip reddetmiş; o nedenle çekimler yüzüklü yapılmış.

Tabii her kıskanç erkek gibi konuyu, kocası Javier Bardem’e getirdim. Bu yıl Oscar törenine yalnız gittiği için çok sevinmiştim.

Çevremdeki kadınların yüzde 70’inin Bardem hastası olması beni delirtiyor.

Setten gelen dedikoduları öğreniyorum. Bardem İspanya’da bir restoran zinciri açmış. Zaten çekim ekibi, yemeklerini onun restoranında yemiş.

Bu arada, çekim günü evlilik yıldönümleriymiş ve Penelope Cruz çekime üç dakika ara verildiğinde hemen o herifi arıyormuş.

Samimi soruyorum. Sizce o adam resmen çirkin değil mi? Ben böyle deyince kadınların hepsi, “Hasetinden böyle konuşuyorsun” diyor.

Neyse bu tatsız konuyu şu dedikoduyla bitireyim:

Penelope Cruz önümüzdeki aylarda Türkiye’ye gelecekmiş. Belki bir yemekte bir araya gelebiliriz. Umarım yanında o herifi de getirmez.

Zaten evde çocuğa bakacak biri lazım. Bence kalıp çocukla ilgilenmeli.

(*) Javier Bardem’e çok özel mesaj: Bu sözler tabii ki kıskanç bir Türk erkeğinin hasetinin ifadesi. O yüzden ciddiye almaya, alınmaya hiç değmez.

Yazarın Tüm Yazıları