Fiber bilgelik hattından kablosuz ufuklara doğru

BAŞKA bir takvime geçiyoruz artık.

Haberin Devamı

Zamanın öteki kıyısına...

“Sınır ötesi” markalar yüzyılından; “zihin ötesi” yaratıcılık dönemine doğru bir atlamadır bu...

Markaya ve maddeye bağlı sürtünme hızından;

Sanal dünyadaki, düşünceye ayarlı ışık hızına doğru bir sıçramadır bu.

İşte bu sıçramayla dünya haritası yeniden çiziliyor.

Artık Afrika, Asya, Avrupa, Amerika diye ayrılmayacak kıtalar.

Cebelitarık’tan sonra; artık uzak bir liman değildir Sydney.

Düşünün ki Hürriyet, bir marka olarak Avrupa’nın en çok ziyaret edilen üçüncü internet sitesi olmuş.

Peki bu durumda Avrupa yalnızca coğrafi bir kıta mıdır?

Elbette hayır.

“Sanal bakışın”, “dijital hissedişin”, “fiber bilgeliğin” yeniden adlandırdığı, kıtaları yok edip yeniden çizdiği bir dünya coğrafyası var artık önümüzde.

Mesela Türkiye;

Haberin Devamı

50 yıldır Avrupa Birliği’ne girmek için uğraşan Türkiye’den bir marka;

Avrupa’nın üçüncü internet sitesi olmuş.

Bu elbette bizim için gurur verici bir gelişme.

Ama ben bunun da ötesinde, bir başka hayatın, bir başka dünyanın sınırlarını sorguluyorum.

Keşifler yüzyılından, markalar yüzyılına geçen insanlığın, sürtünme hızından düşüncenin ışık hızına geçtiğini söylüyorum.

Madde ve eşya önemini kaybediyor.

Belki de bir bilgelik döneminin kapısı aralanıyor.

Krallıkların, köle coğrafyalarının, diktatörlüklerin, fanatizmin, öfkenin, nefretin, kör gururun gömüldüğü bir dönem.

Küçük gelinlere, şiddete, herkesi kamplara bölmeye çalışan o linç kültürüne rağmen insanlığın önündeki yeni takvimde önemli bir sonuçtur bu.

Yeryüzüne ve maddeye ayarlı o “cüce takvimin” artık gökyüzüne ayarlı bir zamana dönüşebileceğini göstermesi açısından umutlanıyorum.

Bilgelik dediğim de budur.

Evet; maddenin ve eşyanın teslim aldığı insanlık, bu yeni coğrafyada ve “kablosuz” bir uzayda birbirine yeniden bağlanınca;

Keşifler döneminin coğrafyası yeniden çizilmektedir.

Afrika o Afrika değildir artık.

Amerika o Amerika hiç değildir.

Apple’ın zaman ötesi bağları, dev okyanusları kıtaların arasından çekip alıyor.

Artık birbirimizden çok uzaklarda; ama dokunma mesafesinde yaşayabiliyoruz.

Haberin Devamı

Lokal ihtiraslar, tek coğrafyalı iktidarlar, sınırlar, bariyerler kalkıyor.

Mesela AB’nin vizesi Hürriyet’e işlemiyor.

Mesela Gustave Flaubert .

Eğer Facebook’un yarattığı, “aşk coğrafyası”nı görseydi Madame Bovary’i böyle mi yazardı?

Ya da Hamlet?

İhanet ve intikam böyle mi yazılırdı?

Dikkat edin. Daha iyi ya da daha kötü yazılırdı diye sorgulamıyorum.

Shakespeare böyle mi yazardı diye soruyorum.

Peki neden soruyorum?

Artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmadığını anlatmak için .

Keşifler coğrafyasından, markalar yüzyılından gelen insanlığın artık yeryüzüne ayarlı sürtünme hızından, gökyüzüne ayarlı ışık hızına yöneldiğini söylüyorum.

Artık zamanın başka bir coğrafyasındayız.

Haberin Devamı

Hırslarımızı, öfkelerimizi, aşklarımızı, umut ve inançlarımızı bu yeni coğrafyaya göre ayarlamamız gerekiyor.

Düşüncenin, ışık hızıyla oynaştığı “fiber bilgelik” hattının “kablosuz ufuklara” dönüştüğü bir çağın eşiğindeyiz.

Bu yüzden diyorum ki;

- Kafanızdaki o köhne ve bencil atlasları değiştin artık!

“En geniş zamanlı bir atlasa” geçiyoruz.

Yazarın Tüm Yazıları