Bu ülkede Büşra ve Ragıp olmak

PROF. Dr. Büşra Ersanlı Terörle Mücadele Yasası (TCK madde 301) kapsamında, KCK operasyonu çerçevesinde tutuklanıyor.

Belge Yayınları sahibi, Ermeniler, Kürtler, Yahudilerle ilgili pek çok kitap yayınlamış Ragıp Zarakolu da, yine KCK çerçevesinde, yine TCK 301. madde kapsamında tutuklanıyor.

İkisi de BDP Siyaset Akademisi çalışmalarına ya katılmış ya da o akademinin açılışında yer almış. İkisine de, terör örgütü üyesi muamelesi çekiliyor.

Alman Başbakanı Merkel Türkiye’den Almanya’ya göçün 50. Yıldönümü nedeniyle konuk ettiği Başbakan Erdoğan’a bu tutuklamaları sorsa, Erdoğan Ersanlı ve Zarakolu için yine, “bizde düşünce suçlusu yok, tutuklananlar teröristtir” diyebilir mi?

SİCİLİ KABARIK

Marmara Üniversitesi Uluslararası İlişkiler hocası Prof. Ersanlı ile ilgili bir kaç gündür yandaş medyada ve bazı köşelerde yazılanlara bakıyorum. Bunlara göre, Ersanlı’nın “sicili kabarık”.

Sicilinin kabarık olması için, pek çok gerekçe gösteriyorlar. İşte, onlardan bazıları:

- Ersanlı’nın eski eşi Cem Behar Musevi asıllı bir tabip. Bunu yazanlar fena çuvallıyor. Cem Behar tabip değil, Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümünde öğretim üyesi. Bu yanlışa düşenler üzülecek ama, Cem Behar aynı zamanda Klasik Türk Musikisi uzmanı, bir ara Zaman gazetesinde yazılar yazıyor. Kaldı ki,
Musevi ya da değil, bunun nesi “sicilin kabarık” olmasına gerekçe?

- Ersanlı’nın ablası Sırma Evcan Ergenekon’dan tutuklu Doğu Perinçek’in ilk eşi. Acele Ergenekon izi sürmek, adamlar ne de olsa, hafiyesi zehir. Senin de amcanın oğlunun bacanağının kız kardeşi sigara tiryakisi. Sigara tekelleriyle bağlantısı var.

- Ersanlı BDP Akademisinde ders veriyor. BDP’nin Akademisi yasa dışı mı, yer altı örgütü mü?

Daha ne abuk sabuk gerekçeler. Yargısız infaz. Ayrıca, otuz yıl önce yaşanmış olaylardan dolayı suçlu ilan etmek.

Bu günümüzde çok tipik. Birisi trafik kazası yapıyor, aaa bir bakıyorsunuz, yirmi yıl önce öğrenci iken attığı sloganlar nedeniyle teşhir ediliyor. İtibarsızlaştırma ve ötekileştirme.

YETTİ Mİ

Ragıp Zarakolu bu ülkenin çilekeş aydınlarından biri. 68 kuşağından. 12 Mart’ta ağır işkencelerden geçmiş, hep ezilenlerin yanında yer almış, onurlu bir adam.
Zarakolu’nun yaşamı Türkiye’nin demokratikleşme ikilemlerinin aynası. Sana, bana göre farklı düşünceleri savunabilir. Bunun neresi terör örgütü üyesi olmakla eş anlamlı? Bu ülkede demokrasi adına yola çıkmak zor. Bu ülkede Ersanlı ve Zarakolu olmak çok zor.

12 Eylül Anayasa referandumunda yetmez ama evet diyenler, yetti mi şimdi? Siz anlı şanlı yazarlar, romancılar, öğretim üyeleri, yönetmenler, sanatçılar yetti mi?

Modern çadırlar Londra’da bekliyor

TEKNİK adı “shelterbox”, içinde yatak, soba, mutfak eşyası, yemek tüpü, elbise, hatta oyuncak gibi ayrıntıların düşünüldüğü on kişilik çadırlar. Günümüzün en gelişmiş çadır tiplerinden.

Türkiye’deki Rotary Kulüpleri Fransa ve İngiltere ile işbirliğine girerek Van depremi için toplam beş bin shelterbox sağlıyor. Onar kişilikten bu tip beş bin çadır 50 bin kişinin barınmasına olanak veriyor.

Bir sorun çıkıyor, zaten çıkmazsa ayıp olur. Bu çadırlar gümrüksüz olarak Türkiye’ye nasıl girecek? Bunun için Kızılay ile bir kaç gün görüşülmesi gerekiyor. Bürokratik engelleri aşmak zor da olsa, sonuçta çadırların Türkiye’ye getirilmesinde anlaşmaya varılıyor.

Beş bin çadırdan ilk etapta 424 çadır gelecek. 424 çadırın ağırlığı 21.2 ton tutuyor. O çadırlar halen Londra Heathrow Hava Alanında. Türkiye’ye’ye getirmek için geçen cuma gününden bu yana uçak bekleniyor. Bir an önce gelse, 4 bin 240 kişi modern çadırlara kavuşacak. Uçaklar Erzurum’a inecek, oradan TIR’larla Van ve Erciş’e taşınacak.

Türkiye gerekli organizasyonu sağlayabilirse, beş bin çadırın Fransa ve İngiltere’den deprem bölgesine ulaşması sadece 26 saat tutuyor.

Beş bin çadır, elli bin kişi, ayrıca çadır tipine bakıldığında, Kızılay “meğer dünyada ne çadırlar üretiliyormuş” merakından kurtulabilir.

Beşir Atalay için de gensoru

CHP dün Başbakan Erdoğan hakkında gensoru veriyor. “Alman Vakıflarının CHP’li belediyelere para aktardığı ve bu nedenle CHP’li belediyelerde yolsuzluk yapıldığı” iddiası ile ilgili.

CHP bu gensoruyu daha önce vermeyi tasarlıyor, araya Van depremi giriyor, gensoru erteleniyor.

Öğrendiğim kadarıyla, CHP ikinci bir gensoru hazırlığında. Deniz Feneri davasında CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun “köstebek” diye iddia ettiği Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay hakkında. Gensoruyu verir mi, vermez mi bilemem ama, bir hazırlık var.
Yazarın Tüm Yazıları