Aliağa’nın kirlilik haritası açıklansın

ALİAĞA, İzmir’in hastalıklı bölgesi.

Haberin Devamı

Bu sözü ben söylüyorum.
Çevre müdürleri, bilim adamları çok kibar, onlar Aliağa için, “hassas bölge” diyor.
Yüzbin kişi itiraz edebilir, “hastalıklı bölge” yakıştırmasına.
Demir-çelik sanayicileri, gemi sökümcüleri ve de pik dökümcüleri.
Hatta termik santral kurmak isteyen dev holding...

***

2008 yılının Şubat ayında Aliağa’da bir bilimsel toplantı vardı.
9 Eylül Üniversitesi, Yüksek Teknoloji Enstitüsü ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü’nden bilim adamları Aliağa için yaptıkları araştırmanın sonuçlarını açıklıyorlardı.
Bilimadamları,
1- Tesislerden çıkan zararlı gazları kuzeyden esen rüzgar dağıtıp şehir merkezini koruyor.
2- Yıllardır havayı kirleten maddeler yere çöküp toprağı zehirledi.
3- 40 kadar uçucu organik bileşik tesbit ettik, bunların içinde kansere neden olan yeni kirleticiler var. Bölge yakın plan izlenmeli
diyorlardı.
Şimdi soruyorum etkili ve de yetkili kişilere...
Aliağa’yı gerçekten yakın plan izliyor musunuz?
İzliyor iseniz Horoz Gediği’nin durumunda ne değişiklik oldu. Bir açıklar mısınız?
Bölgenin durumu yetmiyormuş gibi şimdi de Aliağa’da termik santral kurulmasına izin veriyorsunuz.
Çakmaklı Köyü ile Foça arasında yapılmak istenen iki termik santral ve Kozbeyli ile Ilıpınar köyleri arasında yeni oluşturulan cüruf alanlarını istemeyen Foçalılara, İzmirlilere, Aliağalılara kulak vermiyorsunuz?
Biz, “Herkese sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı” isterken, acaba siz ne anlıyorsunuz?
Dünya yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelirken, siz ne bekliyorsunuz?

Haberin Devamı


Doğaya saygısı olmayanın insana faydası olmaz


ÇEVRE örgütleri toplumun en dinamik kuruluşları.
Sayıları ve güçleri hergün dalga dalga büyüyor.
Yaşam haklarına saygısız kuruluşlara karşı bedenlerini siper edenler bile var.
Zehirli boyalarla üretim yapan firmaların giysilerini almıyorlar.
Bilmeden alıp giyenlere de uyarıda bulunuyorlar.
Elektronik ortamda, “Bunlara karşı dikkatli olalım” diye mail bombardımanına tutuyorlar.
Türkiye’de şimdi Greenpeace’nin yürüttüğü kampanya var.
“Seninki kaç santim” sloganlı kampanyada, “Küçük balık almayın” diyorlar.
Alıcı olmazsa, o balık tutulmayacak.
Çinekop da lüfer olacak.
Ne güzel değil mi?
Devam arkadaşlar.
Çevreye ve insana saygısı olmayanlara siz de saygı göstermeyin.
Ürettikleri ürünleri de almayın.
Bakalım o zaman doğayı kirletme cesareti bulabilecekler mi?

Sakız Ana’dan müjdeli haber

Haberin Devamı

SAKIZ konusu İzmir ve Ege için çok önemli.
Her yazdığım haberden sonra onlarca telefon ve elektronik ileti alıyorum.
Üreticiye çok önemli gelir kaynağı olacağını biliyorum.
Çalı grubuna girdiği için destekleme verilmeyen sakızlıklar için devletin ilgili kurumlarının acilen Teşvik Yasası çıkarması gerektiğine inanıyorum.
Çöpü bile çok kıymetli bu ağaçların acilen dikilip çoğaltılmasını diliyorum.

***

Geçen hafta Urla’da Nevzat Keçecioğlu’nun ağaçlarından sakız hasadı yapınca, İZKA desteğiyle Çiftlikköy’de sakızlık kuran Orman Yüksek Mühendisi Nadire Albayrak Bakmaz’ı aradım. Dağ-taş dere-tepe demeden gezip araştırma yapan sizlere ‘Sakız Ana’ olarak tanıttığım Nadire Albayrak’a “Sesiniz soluğunuz çıkmıyor, köşenize mi çekildiniz?” dedim.
Köşesine çekilmemiş Albayrak.
Adı gibi nadir bulunan Nadire Albayrak, sakız konusunda bayraktarlık yapmaya devam ediyormuş da bizim haberimiz olmamış.
Kurduğu sakızlıktaki fidanların yazı fire vermeden atlattığını belirten Albayrak, “Sakızla ilgili çalışmalarımız bitmedi. Tam aksine daha yeni başlıyor. Projenin sizin aracılığınız ile tanıtılmasından sonra inanılmaz talep geldi. Fidan isteklerini karşılamak için İZKA’nın “Doğrudan Faaliyet Desteği” çağrısına proje yapmakta çare bulduk. Orman Bölge Müdürlüğü ve Tarım İl Müdürlüğü olmak üzere iki kurum ortaklığında sakız ile ilgili bir merkez kurmayı planlayan bir proje hazırladık. Bu proje de sakızla ilgili her türlü danışmanlığın, bilgilendirilmenin, eğitimlerin, çalıştayların ve her türlü proje çalışmalarının yapılabileceği, işi sakız olan bir merkez planladık” dedi.
Fidan üretimi ve sakızlık için prototip bir proje hazırlığında olduklarını da söyleyen Nadire Albayrak, bunun için de İzmir Kalkınma Ajansı’na başvuracaklarını söyledi.

Yazarın Tüm Yazıları