‘Harcamayın, tasarruf edin’ demesi kolay

TNS Türkiye, bireysel emeklilik sistemi ile ilgili detaylı bir pazar araştırması yapmış.

Araştırmanın sonuçları ilginç. Vatandaşın, bireysel emekliliğe bakışının sistemin özü ile örtüşmediğini ortaya koyuyor. O yüzden bana ilginç geldi. Ama önce bir başka konuya değinmek istiyorum. Bir süredir, kimi kesimler; ülke, ekonomik krizin eğişindeymiş havası yaratmaya çalışıyor. İşin garibi ise, bu havayı yaratanların başında, “Harcamayın, ne varsa tutun, tasarruf edin” söylemiyle hükümette yetkin ve etkin kişilerin gelmesi.
TNS, bireysel emeklilik sisteminin yanı sıra, toplumun tasarruf alışkanlıklarına yönelik de bir araştırma yapmış. Dikkatimi çeken bazı noktaları sizlerle de paylaşayım. Türkiye’nin çeşitli illerinde yüz yüze görüşülerek yapılan araştırmaya göre, toplumun büyük kesimi tasarruf yapamıyor. Nedeni ise, aylık gelirin yetersiz olması. Yine büyük bir kesim tasarruf amaçlı para ayırmayı düşünüyor. Araştırmaya katılanların dörtte biri, altını öncelikli tasarruf aracı olarak görüyor. Geri kalan ise, tasarruf edecek olsa banka mevduatı, gayrimenkul ve dövizi tercih edeceğini söylüyor.
Kısacası, toplumun büyük bir bölümü tasarruf edecek kadar gelire sahip değil. Eminim birileri bu tespite, “kredi kartı ile fuzuli harcama yapacaklarına, tasarruf etsinler” şeklinde bir yaklaşım getirecektir. Maalesef, sorun da burada zaten. Belli bir kesim -ki, azımsanmayacak boyuttadır- kredi kartı ile kazanmadığı, cebinde olmayan bir parayı harcıyor. Bu yüzden değil mi, sürekli kart borçlarına af konusu gündeme gelip, durur. Bu yüzden değil mi, kişiler, kredi kart borcunu ödemek için bireysel emeklilikteki üç kuruş birikimini bozdurmaya çalışır.
10 YILDA EMEKLİLİK HAYALİ
Şimdi gelelim bireysel emeklilik sistemi ile ilgili pazar araştırmasının ilginç sonuçlarına. Özetle, madde madde sıralayayım.
- Bireysel emeklilik denince akla prim yatırarak, 5-10 sene sonra emekli olmak geliyor.
- Sistemi yakından tanıyanların en çok önem verdikleri husus, toplu para veya maaş seçeneklerinin sunulması. En az önem verilen husus ise, sistemden 56 yaşında emekli olunması.
- Sisteme girenlerin aylık ödediği katkı payı 140 ile 160 lira arasında; emekli olduktan sonra beklenen aylık gelir ise 600 ile 700 lira arasında değişiyor.
Araştırmadan çıkan sonuçlar bu kadar değil ama bunlar bana göre en çarpıcı olanları. Neden, diyecek olursanız... Bireysel emeklilik sisteminin özü, uzun vadeli tasarruf imkanı sağlaması. Bunun için 56 yaşında sistemden emekli olunuyor... Bunun için sisteme ciddi vergi avantajı tanınıyor... Bunun için sistemden erken çıkmalarda yüksek oranlarda stopaj kesintisi yapılıyor.
Hal böyleyken, araştırmanın sonuçlarına göre toplumun büyük bir kısmı sistemden 5-10 senede emekli olmayı düşünüyor. Emeklilikteki 56 yaş sınırını dikkate bile almıyor.
BİRİKİMİNLE KART BORCUNU ÖDE
Maalesef, sistemin özü ile vatandaşın beklentisi örtüşmediğinden kişiler ya 2-3 yıldan sonra kredi kart borçlarına ödemek için birikmiş parasını alıp, sistemden çıkıyor... Ya da, erken ayrılanlar, “benden yüksek oranda kesinti yaptılar” deyip, mahkemelere koşuyor.
Dikkat edin, son dönemde bireysel emeklilikteki vergi teşviki, fonların yüksek getirisi, küçük tasarrufların uzun vadeli değerlendirilmesi gibi sistemin avantajlarından çok; stopaj kesintisi hakkında dava açılıp açılamayacağı, mahkemeye müracaat konusunda geç kalınıp, kalınmadığı daha çok tartışılıp, konuşuluyor.
Daha açık bir anlatımla... Bireysel emeklilikçiler ya topluma sistemi iyi anlatıp, tanıtamadılar. Veya da vatandaş işin özünü anlamamakta ısrarcı davranıp, bireysel emekliliği kısa vadeli birikim yaparak, ihtiyacını karşılayacağı bir sistem olarak görüyor.
Yazarın Tüm Yazıları