Tarihi rezalet

Neuchatel’e “5 çektiğimiz” maçta Eski Açık’ın, şimdi deplasman seyircisine ayrılan bölümüne denk gelen bir noktadaydım.
Eskişehirspor’u 2-1 yenerek 14 yıl aradan sonra şampiyon olduğumuzda da aynı noktadaydık.
“Kapalı Göbek”te de sezonlarım oldu, “Şıngır mıngır sosyete Numaralı”da da.
Yeni Açık’ta kafa yaracak sertlikte simit kemirerek de maç seyrettim, ‘Loca’da viski içerek de.
Hayatımın en güzel günlerini Sami Yen’de yaşadım. Zaferler ve hezimetlere şahitlik ettim. Türk Futbolu’nun anıt kulüplerinden G.Saray’ın tarihi burada yazıldı, burada tarih yazdı G.Saray.
* * *
Ve Cimbomlu’nun kutsal mabedi kapılarını sonsuza dek kapatırken sahada ruhunu, hedefini kaybetmiş bir takımla başbaşa kaldım.
Tarihe saygısı olmayan, giydiği formanın ne manaya geldiğini bilmeyen bir paralı asker müfrezesi.
Suç onlarda mı? Değildir herhalde! Ne yapacaklar ki? G.Saray çağırmış, imza attırmış, kutsal formasını vermiş ama yetenekleri bu kadar.
Peki kim suçlu?
Bende veya benim gibi aşkı için bütçesine göre harcadığı parayla karda kışta maça gelen taraftarda değil herhalde!
Bu takımı kim kurduysa, kim bu “18 benzemez”i transfer ettiyse, kim bu devi efsane stadında oynadığı son lig maçını kazanmaktan aciz hale getirdiyse odur suçlu. Taraftar hesap/kitaptan, krediden anlamaz. “Bak bu Büyük G.Saray, bu bizim takımımız” diyebileceği cesur, ahlaklı ve güçlü bir ekip ister.
Yok bu sezon en çok korner atan takımmış da G.Saray... Son maçında gol atamadı yahu! Güldürmeyin adamı ağlanacak haline.

BEĞENDİM

İlk deplasman maçını kazanan Gençlerbirliği’ni.

BEĞENMEDİM

Bu berbat vedayı.

DİKKAT

Ayıp diye bir şey var!