Osmanlı’yı yıkan kavram: ‘Osmanlı Milletler Topluluğu’ (II)

“İNGİLTERE eski sömürgeleriyle bir milletler topluluğu halinde, neden Türkiye eski Osmanlı topraklarında, Balkanlar’da, Ortadoğu ve Orta Asya’da yeniden liderlik kurmasın?”

Dün yazdım. Washington Post’tan alıntı bu sözler Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’na ait.
Dün yine yazdım. Davutoğlu Hoca’nın hayalleri akademik bir tartışma olarak çekici bulunabilir ama gerçekçi değil!
“Milletler topluluğu” her şeyden önce iktisadi çıkarların ortak paydasında kurulur.
Büyük Britanya eski sömürgeleri ile bu ortak paydayı yakaladığı için hâlâ ayaktadır. Osmanlı ise en başından beri sömürgeleri ile ilişkilerini, İngiltere’nin tersine, artı ürünün yeniden ve ortak üretilmesi üzerine değil, artı ürünün sömürgelerden ayni vergi olarak toplanması (el konulması) üzerine kurduğu için milli pazarlar ön plana çıkınca batmıştır.
Geçmişte olmadığı gibi bugün de Osmanlı’nın eski sömürgeleri dünyadan iktisadi pay kapmak için Türkiye Cumhuriyeti’ne ihtiyaç duymuyorlar.
* * *
Bugün daha somut yazayım.
1) Balkanları, Ortadoğu’yu, Orta Asya’yı bir araya getirecek Türkiye 30 yıldır kendi toprakları içindeki Kürtlerle bile hali-hamur olamıyor. Neden?
Oysa, neo-Osmanlıcı AKP Hükümeti 8 yıldır iktidarda!
* * *
2) İran ile 5 Güvenlik Konseyi daimi üyesi ve Almanya’dan oluşan P5+1 adlı grup arasındaki nükleer görüşmeler bir yıllık aradan sonra Cenevre’de yeniden başladı. Türkiye İran ile Batı arasında arabuluculuk yapmak için büyük gayret sarf ediyor. Bu toplantının da Türkiye’de yapılması için boşuna çırpındı durdu. Bu konuda Türkiye’ye destek çıkan bir tek Balkan, Ortadoğu, Orta Asya ülkesi duydunuz mu?
* * *
3) Başbakan Erdoğan Lübnan’da ödül alırken aynen “AB Schengen diyor, biz neden kendi aramızda bunu kurmuyoruz? Nedir bu korku? Nedir bu çekince? Bunu anlamak mümkün değil” dedi. (Gazeteler-26 Kasım 2010)
Konu yandaş basında alkışlarla karşılandı. Ancak...
Schengen vatandaşlık kayıtlarını ortaklaştıran, buna göre de sadece vizeyi değil, sınırlar geçilirken pasaport kontrolünü de kaldıran bir paylaşım sisteminin adı.
AB Schengen Bölgesi ülkeleri arasında seyahat ederken pasaporta ihtiyaç duymadan sanki İstanbul’dan Ankara’ya uçarmış gibi ülke değiştiriyorsunuz.
AB Schengen Bölgesi üyesi olmayan Türkiye’nin bir vatandaşı da ilk AB Schengen ülkesine girerken Schengen vizesini gösteriyor. Bundan sonra bir AB Schengen ülkesinden diğerine uçarken vizesini, daha doğrusu pasaportunu bir daha kimseye göstermiyor. Zira, nasıl bir ülke için vize bir kere girişte gösteriliyorsa, Schengen Vizesi de AB Schengen Bölgesi’nde bir kez ibraz ediliyor.
* * *
Türkiye Arap ülkeleri ile “korkmadan”, “çekinmeden” Ortadoğu Schengen’i kurabilir ama bir şartla:
AB Schengen talebinden vazgeçerek!
Kimse Başbakan’ı aldatmasın.
İki Schengen bir arada ancak sucuklu-peynirli Yengen olur!
İki Schengen’li olmak demek, örneğin Beyrutlu Arap’ın cebine pasaport koymadan önce Ortadoğu Schengen Bölgesi’nde Beyrut’tan İstanbul’a, sonra da aynı anda AB Schengen Bölgesi üyesi olan İstanbul’dan Paris’e yine pasaportsuz uçması demek.
İktisadi faaliyet açısında Schengen emeğin serbest dolaşımını sağlayan AB ruhunun bir parçası.
Adama yedirmezler!
* * *
Osmanlı Milletler Topluluğu (neo-Osmanlı)!
Genç adama kız istemeye gitmişler. Kız tarafı sormuş: “Oğlumuz ne iş yapar?”
Oğlan tarafı cevap vermiş:
“Şimdilik bir işi yoktur ama görülmüş rüyalarımız, bakılmış fallarımız vardır.”
Yazarın Tüm Yazıları