Gençler bir saatini ‘yardıma’ ayırmalı

BİR ses düşünün! Diyor ki, “Aaa o mu? O şunun oğluymuş. Kıyafeti şuymuş” ve bir daha sesleniyor, “Bu akşam nereye gidiyoruz, çılgınlar gibi eğlenelim. Hiçbir şey düşünmeden. Onun tadını çıkararak...” Şimdi bu sesi çoğaltın. 1, 1000, 1.000.000. Kuru kalabalığı görüyor musunuz? Sorunları çözmekten kaçan ve onun büyüsüne kapılan bu enerji kaybını görüyor musunuz?

Haberin Devamı

Bilinçli Gençler Derneği'nin çağrısına dikkat 

Şimdi bir çığlık düşünün. Diyor ki, “Hey, beni duyan yok mu? Ben yalnız, yetim bir çocuğum. Kurtarın beni” ve bir tane daha “Açım ne olur yardım edin!”
Bu iki ses grubunun ikisi de şu an bulunduğumuz ülkede milyon kere çınlıyor! İşte şimdi Türk genci önünde iki seçenek var. Ya bu insanlara elini uzatacaksın ya da bu insanları yok sayarak onlar yokmuş gibi davranacaksın ve o kuru kalabalıkta kaybolup gideceksin, vicdanını örtecek, yaşayan ölü olacaksın. Ülkemizde 18-28 yaş arası 20 milyon genç var ve bu gençlerin 3 milyonu üniversitede okuyan geleceğimiz...

Bir proje düşünün, bir oluşum düşünün. Ülkenin dört bir yanındaki gençler “günde 1 saat”lerini çevrelerindeki insanlara ayırıyorlar. Hem hayallerine gidiyorlar, hem çevrelerindeki insanlara yardım ediyorlar. Ve bu coşku dalga dalga yayılıyor. O yardım için ayrılan 1 saatler birleşiyor, tek bir seste titreşiyor. Dünyada örneği olmayan bir verim çıkıyor. Üniversiteliler, yetişkinler birleşiyor. Farklı hayaller, ortak bir amaç: ‘yardım etmek’. Üstelik buna sosyal sorumluluk değil, insani zorunluluk diyorlar. İşte bizim arkadaşlarımız yurdun dört bir tarafında bunu yapıyor. Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi çevre temizliği yapıyor, Nevşehir Üniversitesi huzurevlerini ziyaret ediyor, Artvin Çoruh Üniversitesi erozyona karşı fidan dikiyor. Gazi Üniversitesi kitap topluyor, Bilkent Üniversitesi açlığa son vermek için kolları sıvıyor, Çanakkale 18 Mart Üniversitesi ‘eğitim’ diyor, Karabük Üniversitesi engelli kardeşlerimiz için ayağa kalkıyor ve proje 30 üniversiteye yayılıyor ve 100’den fazla proje uygulanıyor. Şimdi de rektörlerin de desteğini alarak 140 üniversiteye yayılıyor. Projemizin adı ‘Türkiye Bilinçli Gençlik Projesi’, oluşumumuzun adı ‘Üniversiteler Birliği’. Projeyi yürüten ‘Bilinçli Gençler Derneği’. Biz bilinçli gençler olarak biliyoruz ki, ister solcu, ister sağcı olsun herkes iyilik özlemi içerisinde. Biri vicdan derken, biri hümanizm diyor. Ama sesin geldiği yer aynı ‘kalp...’

Şaka değil biz bu gençlik hareketini başlattık ve görüş ayırt etmeksizin üniversitelilerin çevrelerindeki insanlara yardım etmek için birleştiği tek bir yürek olarak attığı, dünyada örneği olmayan bir birliktelik yaratıyoruz. Genç çözümlerin farklılığını, canlılığını gösteriyoruz. Kendi hayallerimize giderken, çevremizdeki insanları unutmuyoruz. Hayallerine giderken çevresindeki sorunları görmezlikten gelmeyen üniversiteli: Bir olmaya, birlik olmaya var mısın?
Kerem HASANOĞLU
Bilinçli Gençler Derneği Genel Başkanı
www.bilincligencler.com

Haberin Devamı

Trafik terörü ve sol şerit!

Haberin Devamı

TÜRKİYEMİZ ne yazık ki dünya ölümcül trafik kazaları şampiyonluğunu yıllardır kimseye kaptırmıyor. Gerçekten çok acı bir tablo.

İstanbul’da 25 yıldır sürekli otomobil kullanan biri olarak gözlemlerime göre, E-5, TEM ve benzeri tüm ana arterlerde kazaların neredeyse % 95’i en sol şeritte oluyor. Bu bir tesadüf mü? Sol şerit belli bir hız ve trafik yoğunluğunda sürücünün muhakeme, yorum ve önceden önlem alma yeteneğini adeta bir hipnotize durumu yaratarak ya yok ediyor ya da ciddi oranda kısıtlıyor. Sonuçta da ya son saniye kaçışlar ya da her şey için çok geç kalınmış oluyor. Sürücülerin sol şeritte çok daha dikkatli olmaları kesin şart.

Sanırım otomobil kullanma ehliyeti değil ‘yol ve trafiği doğru kullanma’ yeti ehliyeti gerekiyor bir bakıma. Bu konunun incelenmesinde ciddi yarar var görüşündeyim.Çağdaş ülkelerde bu kadar  kayıp kesinlikle olmuyor.
Kemal ABDULLAHOĞLU
ATAKÖY

Haberin Devamı

İkizdere mi nükleer mi

DOĞU Karadenizli okurlardan mesajlar aldık. Diyorlar ki:

“İkizdere’yi, sayfadaki yerinizin yettiğince anlatmışsınız. İşin daha vahim olduğunu söyleyebiliriz. Burada dağıtılan lisanslardan, yapılan vurgunlardan, doğayı acımasızca tahrip eden santralcılardan... Biraz daha işin içine girin bakın neler göreceksiniz. EPDK’dan 32 kişilik bir heyet gelecekmiş, inceleme yapmak için, iş işten geçtikten sonra ne yararı var. Bu santrallar bittiğinden orada baştan sona su kalmayacağını bilmelidirler.

İş işten geçtikten sonra EPDK bölgeyi gezecek...



Bizler de söz veriyoruz... İkizdere’yle ilgili yeni görüşler ve önerileri...

İnsan düşünüyor; acaba Türkiye 10 yıl önce nükleer santralını yapıp, bu vadilere, derelere hiç mi dokunmamalıydı?

FİSKOBİRLİK ÇÖKÜYOR

CHP Genel Başkanı hafta sonu Trabzon’a geldiğinde ortaya çıkan ‘Fındığı, tütünü soldurdular/Akyazı’yı yalanla durdurdular’ mesajı, Başbakan’a yönelikti. Üç kez söz verilmesine karşın Trabzon Akyazı’daki stadın yapılmasına başlanamamıştı.

‘Tayyip’in Fındık Federasyonu’ pankartı ile Fiskobirlik’te yaşanan sorunlar kastediliyordu. (Fiskobirlik’in AKP’li Yönetim Kurulu Başkanı Lütfü Bayraktar ‘Karadeniz’ Gazetesi’ne, sorunları aşamayan Fiskobirlik’in batma noktasında olduğunu açıklıyor ve “Birliğimizin Trabzon’daki binasını verelim, TMO bize fındık versin işleyelim, ama dinleyen yok ki” diye haykırıyordu... Fındık üreticilerinin iktidara yönelik tepkisine karşı Kılıçdaroğlu’nun verdiği söz önemli: “Fiskobirlik’i eski statüsüne dönüştüreceğiz.” CHP’nin Trabzon ve Giresun mitingleri nokta miting değil de, örgütlü ve ciddi bir hazırlık içinde olsaydı, AKP’nin daha ürkek hale geleceğini anlattılar, hem de bunu bir AKP’li siyasetçi söyledi; Trabzon’un CHP’li eski başkanların yanında... Giresun her zamanki gibi farklı, Rize’de hamleye kalkışmış, İl Başkanı Mehmet H. Aslankaya, “Rize’de artık bir milletvekilliği garanti” diyor.

Yazarın Tüm Yazıları