Cüneyt Gökçer ve Kıbrıs Türkleri

89 yaşında yaşama veda eden Prof. Cüneyt Gökçer, Kıbrıs Türk Tiyatrosunun gelişmesine de paha biçilmez katkıları olan bir tiyatro otoritesiydi...

Kıbrıs Türkleri’nin yerel tarihinin en karanlık ve en zor günlerinde Kıbrıs’a düzenlediği tiyatro turneleriyle direnen bir halka büyük moral taşıyan, o halkın içten dostuydu. Gökçer, Konservatuardaki ilk Kıbrıslı Türk tiyatro sanatçılarının yetişmesine destek vermiş, iltimas gösteren ve onlara hocalık etmiş, Kıbrıs sevdalısı, bilge bir sanatçıydı.
Dolayısıyla, Cüneyt Gökçer’e Kıbrıslı Türklerin de büyük vefa borcu vardır.
Kıbrıs tiyatro sanatçıları onun kaybından duyulan üzüntüyü çeşitli ortamlarda seslendirdiler. Bildiriler yayımladılar, anma töreni yaptılar...
Yakın Doğu Üniversitesi tarafından yayımlanan bildiride, Cüneyt Gökçer’in 1982 yılında KKTC Devlet Tiyatroları’na misafir yönetmen olarak geldiği ve ‘Anne Frank’ın Hatıra Defteri’ni sahneye koyduğu anımsatıldı.. Belleklerimizdeki yerini hala koruyan bu oyunda, Kıbrıslı yerel sanatçılar TC Devlet Tiyatroları’ndan gelen sanatçılarla birlikte rol almışlardı.
Cüneyt Gökçer başkanlığındaki tiyatro ekipleri oyunlarını sadece başkent Lefkoşa’da sunmakla yetinmez, ta Baf Kasabası’na, Mağusa’ya kadar özveri ve cesaretle taşırlardı. Hem de yollarda Rum’un kurduğu utanç barikatlarını aşarak, çeşitli riskleri göze alarak... Bu özverinin direnen bir halk için nasıl bir moral olduğunu ancak o günlerin acılarını ve sıkıntılarını yaşayanlar bilir?
Kıbrıslı Türklerin dostu, unutulmaz büyük sanatçının ışıklar içinde yatmasını dilerim...
Ahmet TOLGAY-Kıbrıs Gazetesi Yazarı-LEFKOŞA

Dans okulunun içinde baz istasyonu olur mu

ÇOK hassas olduğunuz baz istasyonu konusunda bir bilgi vermek istiyorum. Akay Caddesi üzerinde Salsa Angora adlı dans okulunun içinde bir baz istasyonu var.
Ne belediyenin haberi var, ne de bina sakinlerinin... Yıllık bilmem kaç bin dolar alıyor?
İnsanları zehirlemek kaç bin dolar ediyor Yalçın Bey...
Ben bina sakiniyım; ilgililerin dikkatini çekmek istiyoruz. Bina sakinleri

Bizimki, kurban edilmek...

MAALESEF şehirde yaşıyoruz. Çevremizde kim kimdir, durumu nedir bilmiyoruz. İbadet için kestiğimiz kurbanın dinimizin vecibesi gereği ihtiyaç sahiplerine sunulması bu nedenle mümkün olmuyor.
Bilinen vakıflardan kapı gibi sağlam diye düşündüğüm Lösev’e kurbanım yerini bulsun ümidi ile bağışımı yaptım. (Daha önceki yıllarda da Mehmetçik Vakfı’na bağışta bulunmuştum. Acaba geçen yıllar nasıldı?
LÖSEV Başkanı şunu söylüyor:
“Olayın bizle ilgisi yok, tamamen ihaleyi alan kesim firması ile ilgili.“
Kurum (LÖSEV) olarak bayram sonrası bana dini esaslarla kurban kesildi belgesi (2009-033021 sayılı makbuz) yollandı. Bu nasıl bir şeydir.
Son durum: Bizim kurbanlar anladığım kadar hala capcanlı.
Bizim ibadet yerine geldi mi?
Diyanet olayın sonucunda, durum değerlendirmesi yaparak ‘zekat’ dedi.
Allah kabul eder mi?
İ. Murat YILMAZDEMİR-ETLİK

GÜNÜN SÖZÜ


“Hükümet, elektrik, petrol ve doğalgaz zammı açıklar gibi asgari ücret açıklamıştır. Asgari ücret, ‘resmi ilanın’ ötesine geçip, sosyal bir ücret olgusu niteliklerine ulaşamamıştır.”
HAK-İŞ Genel Başkanı
Salim USLU
Yazarın Tüm Yazıları