Kenar-ı Dicle’de bir Ajda konseri

42 YILLIK ömrümün son çeyreğinde...

Sezen’i canlı dinledim... Zuhal’i canlı dinledim... MFÖ’yü canlı dinledim... Nilüfer’i canlı dinledim... Zülfü’yü canlı dinledim... Neşet Baba’yı canlı dinledim...

Haberin Devamı

Sanırım bir Ajda kalmıştı canlı dinlemediğim, işte sonunda o da nasip oldu...

Öyle etkilendim ki...


Neredeyse “Artık ölsem de gam yemem” noktasındayım.


Ajda
gerçekten büyülü mü, yoksa Dicle kenarının ve Hasankeyf’in sahnedeki sanatçıyı büyülü göstermek gibi bir özelliği mi var, karar veremedim...


Ama şu “altı hüküm cümlesi”ndeki kararlılığım ölene kadar değişmeyecek:

*  *  *

 

* BİR: Ajda, etrafında doğal çekim alanı yaratabilen ender sahne canavarlarındandır.


* İKİ:
Ajda nerede, kime, neyle hitap edeceğini bilen bir repertuvar canavarıdır...


* ÜÇ:
Ajda “Kapım açık / istenmiyorsun artık”ı da, “Caney Caney”i de kendine yakıştırabilen bir mozaik canavarıdır...

Haberin Devamı


* DÖRT:
Ajda yaşı olmayan bir ömür canavarıdır...


* BEŞ:
Ajda her konserine hayatının ilk konseri gibi hazırlanan bir ciddiyet ve disiplin canavarıdır.


* ALTI:
Ajda Batı’da da, Doğu’da da, Güney’de de, Kuzey’de de aynı heyecanı uyandıran bir milli birlik canavarıdır.

 

Liste açıklamakla olmaz

 

* Hayatında bir kez olsun bir Ahmet Kaya şarkısını hakkını vererek dinlersen... Sen artık iflah olmaz bir muhalif, iflah olmaz bir aykırı olup çıkarsın...


* Hayatında bir kez olsun bir Mevlana dizesini içselleştirirsen... Sen artık hoşgörüye tavan yaptıran bir tolerans anıtı gibi yükselir gidersin...


* Hayatında bir kez olsun Yunus Emre’ye hakkını vererek kulak kabartırsan... Sen artık işi gücü sevgi olan bir deli divaneye döner, ermiş olur çıkarsın...


* Hayatında bir kez olsun Sabahat Akkiraz’a kendini kaptırarak kulak verirsen... Sen artık “Ali... Ali... Ali...” diye haykıranlara karşı önü alınamaz bir empati hissiyle dolup taşarsın...


* Hayatında bir kez olsun bir Hacı Bektaş öğüdüne hakkını vererek eğilirsen... Sen artık her ne arıyorsan bunu kendinde arayan adam haline dönüşüverirsin...


* Hayatında bir kez olsun Cem Karaca’nın “parka” şarkısını hissederek dinlersen... Sen artık “Bütün üniversite mezunlarının iş bulması şart değil” tarzı açıklamalar yapamazsın...

Haberin Devamı


* Hayatında bir kez olsun bir Tatyos Efendi bestesine bayılırsan... Sen artık İbrahim Erkal hayranı olmaktan anında vazgeçmiş olursun...


* Hayatında bir kez olsun Said-i Nursi’den bir ibareyi kendini vererek okursan... Sen artık düşünceleri için hayatının sürgünlerde geçmesini göze almış bir adam olup çıkarsın...


* Hayatında bir kez olsun herhangi bir Nâzım Hikmet dizesini, herhangi bir Necip Fazıl dizesini okuduğun gibi okursan... Sen artık kendine yapılan tüm haksızlıklara karşın insanlara sevgi besleyebilen bir adam olur çıkarsın...


* Hayatında bir kez olsun Mehmet Âkif’i anlamaya çalışırsan... İbret alınması halinde tarihin tekerrür etmeyeceğini bilen irfan sahipleri arasına girersin...

 

Haberin Devamı

Kamer Genç’in zevzekliğine dair

 

KAMER Genç, Meclis’te AK Partili milletvekilleri tarafından darp edilme girişimiyle karşı karşıya kaldığında, AK Parti’den nefret edenler ekürisi tarafından neredeyse “Mücahit Kamer Genç... Türkiye seninle gurur duyuyor...” sloganlarıyla baş tacı edilmişti...

Ben de o zamanlar bu arkadaşlara, “Durun yahu... Ne yapıyorsunuz? İşiniz Kamer Genç’e kaldıysa yandığınızın resmidir” diyerek, “çıplak uyarıcı” vazifesini bedelsizce üstlenmiştim...


“Ben demiştim”
türünden cümleler kuranlardan da, kurmaktan da hiç hazzetmem ama ne yapayım, zaman beni haklı çıkardı.

*  *  *

 

Olay şu:


Kamer Genç Başbakan Tayyip Erdoğan’a yanıtlaması istemiyle bir yazılı soru önergesi vermiş...

Haberin Devamı


Şunu soruyor: “Eskiden beri yandaşınız ve kalemşorlarınızdan olan Ahmet Hakan, Taha Akyol ve Akif Beki’nin Doğan Grubu gazetelerinde çalışmalarında sizin bir katkınız var mıdır?”


Zevzek diyorsam keyfimden demiyorum...


“Bir gün Tayyip Erdoğan diye biri başbakan olacak”
denildiğinde, “Tayyip Erdoğan da kim yahu?” yanıtının verileceği günlerden beri Doğan Grubu yayın organlarında görev yapan Taha Akyol’un “Tayyip Erdoğan tarafından görevlendirileceğini” sanmak zevzeklik değil de nedir?


Peki ya işin içine beni katmasına ne demeli?


Dilerim Tayyip Erdoğan, Kamer Genç’in sorusuna “Yok yahu... Ahmet Hakan’ın Doğan Grubu’na benim tarafımdan yerleştirildiğini nereden çıkarıyorsun? Tam tersini yaptığımı söylesen hadi neyse...” türünden bir yanıt verir...

Haberin Devamı


“Zevzek”
utanır mı dersiniz?

Yazarın Tüm Yazıları